Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) inanılmaz seçimli genel konseyinde başkanlığa aday olduğunu açıklayan Mehmet Büyükekşi, yazılı bir açıklama yayımladı.
TFF’nin her şartta, her futbol kulübüne kesinlikle eşit arada olmak zorunda olduğunu lisana getiren Büyükekşi, şu sözleri kullandı:
“Bu TFF seçimlerinde Türk futbolunun tüm paydaşlarıyla birlikte hareket etmek istediğimi daha evvel de tabir etmiştim. Gecikmeye tahammülü olmayan sıkıntılarla başa çıkmamızın tek yolu; birlikte ve futbolun yeterliliklerine ve başarısına odaklanmış, özel ajandalardan arındırılmış bir itimat ortamını yaratmaktan geçiyor. Bu kurum her şartta, her futbol kulübüne kesinlikle eşit arada olmak zorunda.
Adaylık sürecimin başından beri tüm dikkatimi, her kademedeki futbol paydaşlarımızla samimi istişarelere ayırdım. Harika Lig, 1’inci Lig, 2’nci Lig, 3’üncü Lig, Bayanlar Ligi ve amatör şubeler de dahil tüm meselelerin üstesinden gelebilmek için, derhal çözülmesi gereken yayın ihalesi için, harcama limiti, hakem yanılgıları gözlemci ve temsilci problemleri ve gibisi birçok problem için, vakte karşı yarışıyoruz. Bizden sonraki idare için güzel bir miras bırakmak zorundayız.
Seçim atmosferlerinde amacını aşan, ya da farklı ajandaları olan kelamlar sarf edebilirsiniz. Cümleye dostum diye başlayıp sorumsuzca davranabilirsiniz. Nasıl olsa, seçimlerden sonra gönlünü alırım yanılgısıyla hırslarınıza yenik düşebilirsiniz. TFF’ye baskı kurmak, kulüp stratejinizin bir kesimi dahi olabilir. Lakin bu yeni periyotta bunların işe yaramayacağını nezaketle belirtmek isterim. Biz, hiçbir koşul altında kimseye ve hiçbir kulübe ayrıcalık göstermeyeceğiz, her kulübe eşit arada duracağız.
Son periyotlarda bir kişi yahut kurum hakkında olumsuz bir intiba yaratmak istenildiğinde daima tıpkı argümanlar kullanılır. Çamur at izi kalsın prosedürü uygulanmaya çalışılır. Ben kamuda yıllardır hizmet vermiş ve vermeye devam eden biriyim. Türkiye ihracatının idaresi ile görevlendirilmiş, bu vazifesi alırken seçimle ve %100 mutabakatla gelmiş ve tüm dünyada bu ülkenin bedellerini temsil etmek için yetkilendirilmiş biriyim. Ben bu ülkeye olan sevgimi, sadakatimi, maddi ve manevi bedellerimi çoktan ispatladım.
Birlik, beraberlik ve dostluk prensibimi koruyabilmek için şimdilik bu kadarı kâfi. Kişilik haklarıma yönelik bu üzere telaffuzlarda bulunan tüm şahıslarla ilgili hukuksal haklarımı ise gizli tutuyorum. Bu hassas günlerde dostluk ve kardeşlik ortamını korumak hepimizin faydasınadır.
Cuma günü gerçekleşen ve 5 saat süren Kulüpler Birliği toplantısı çok değerli bir toplantıydı. Doğaldır ki her kulübün münferit meseleleri var ancak biz birlikte olursak, “ben” demekten vaz geçip “biz” demeye alışabilirsek, çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yok. O toplantıda bulunan hepimiz bunu gördük. Yani o toplantılara gelmek lazım.
Kulüpler Birliği toplantısına girerken, adaylık müracaatımız için 200 imzamız vardı. Cumartesi akşamından sonra ise 234 imzamız oldu. Bu bile birtakım şeyleri anlamak için kıymetli bir ipucu. Her birinin kesintisiz ve artan teveccühlerine teşekkür ediyorum.
Dürüst, sağlam ve futbolun her alanındaki sıkıntılarına adil tahliller üretebilmek ismine kapımın herkese, her kulübe, her atlete, futbolun tüm paydaşlarına açık olduğunu bir defa daha söylemek isterim.”