Türkiye, İsveç ve Finlandiya heyetleri NATO karargahında Genel Sekreter Stoltenberg başkanlığında bir ortaya geldi. Görüşmeye Ankara ismine Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal katıldı.
“İSVEÇ VE FİNLANDİYA’DAKİ TERÖR FAALİYETLERİ SONA ERDİRİLMELİ”
Görüşmenin akabinde, Bakan Yardımcısı Sedat Önal ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Sözcü Kalın, Türkiye‘nin kaygılarının ve beklentilerinin karşı taraflara açıkça iletildiğini söyledi. Kalın, PKK/YPG, FETÖ ve DHKP-C üzere terör örgütlerinin faaliyetlerinin ve mevcudiyetlerinin sona erdirilmesine yönelik beklentilerin söz edildiğini kaydederek, “Temel beklentimiz, Türkiye’nin ulusal güvenliğine tehdit teşkil eden bu terör örgütlerinin buradaki yapılanmasının, para toplama, adam devşirme, propaganda üzere faaliyetlerinin sona erdirilmesi.” dedi.
“MADRİD’DEKİ TEPE SON TARİH DEĞİL”
Türkiye’ye dönük silah ambargosu ve kısıtlamaların kaldırılmasına yönelik beklentilerin de iletildiğini ifada eden Kalın, ” Madrid‘de yapılacak olan NATO Doruğu’nun bizim için bir son tarih yahut dönüm noktası olmadığını, bu müzakerelerin devam edeceğini de bugün söz ettik.” diye konuştu.
“ERDOĞAN DEĞERLİ BAHİSLERİ GÜNDEME GETİRECEK”
“ÖNEMLİ OLAN SOMUT ADIMLAR”
Kalın, NATO’nun bir güvenlik ittifakı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “İttifaka üye olmak isteyen ülkelerin NATO müktesebatını teğe bir uygulayarak ve üye ülkelerin lisana getirdiği güvenlik telaşlarını karşılamak suretiyle yol alabileceklerini tekrar muhataplarımızla paylaştık. Genel olarak açık ve samimi bir görüşme ortamı vardı. Bundan sonra da bu müzakerelerimiz devam edecek. Bundan sonraki adımların ne olacağı büyük oranda karşı tarafın atacağı somut adımlara bağlı. Müzakere ettiğimiz birtakım metinler var, muhakkak prensipler üzerinde yürüttüğümüz müzakereler var. Lakin metinler kadar değerli olanı da somut olarak alanda atılacak adımlar.”
“1 TEMMUZ’DA İSVEÇ’TE YENİ BİR YASA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK”
Kalın, terör örgütü PKK’nın İsveç’teki propagandasıyla ilgili bir soru üzerine, şunları kaydetti: “İsveçli mevkidaşlarımızla da bu mevzuda açık ve net bir biçimde konuştuk. Kendileri bu durumdan duydukları rahatsızlığı tabir ettiler. Somut olarak bununla ilgili ne tıp adımlar atacaklarını da daima birlikte göreceğiz. Bize söylenen 1 Temmuz prestijiyle İsveç’te yeni bir terörle uğraş yasasının yürürlüğe gireceği ve bu kapsamda da birtakım yeni adımların atılabileceği. Ancak bunları, tam olarak spesifik manada ne olacağını, daima birlikte göreceğiz. Son yaşanan hadiseler, terör örgütünün burada paçavralarını muhakkak binalara yansıtmak suretiyle adeta İsveç devletini, NATO’yu tehdit edercesine, onlara meydan okurcasına ortaya koyduğu hareketler de aslında bu örgütün yıllar içerisinde burada nasıl bir mevcudiyet kazandığının somut bir göstergesi. Bir güvenlik sorunu olarak PKK terör örgütü ve bununla ilgili yapılar, PYD/YPG üzere yapılara karşı İsveç devletinin ivedilikle adım atmasını biz doğal ki bekliyoruz.”
“ATACAKLARI ADIMLARI DAİMA BİRLİKTE GÖRECEĞİZ”
Bunun, NATO’ya üye olmak isteyen bir ülkenin yerine getirmesi gereken yükümlülük olduğunu vurgulayan Kalın, terör örgütlerinin Avrupa’nın göbeğinde bu ülkeleri esir alırcasına faaliyette bulunmasının kabul edilemeyeceğini söyledi. Kalın, “Bununla ilgili umarım kendileri de tabloyu açık ve net bir halde görürler. Bu cins terör aksiyonlarının, propaganda faaliyetlerinin, şiddete teşvik hareketlerinin, terörü romantize eden faaliyetlerin hiçbir formda söz özgürlüğü ile toplanma özgürlüğü ile ilgisinin olmadığını da açık ve net halde görürler. Bu tarafta kendileri adım atmaya hazırlandıklarını tabir ettiler. Ancak alışılmış ki ben onlar ismine bir şey söylemek istemem. Bununla ilgili atacakları adımları daima birlikte göreceğiz.” dedi.
“SÜRECİN SEYRİ ATILACAK ADIMLARA BAĞLI”
Kalın, NATO Tepesi’ne 8 gün kaldığını hatırlatarak, İsveç ve Finlandiya’nın atacağı adımların ne kadar süratli ve nitelikli olacağını izleyeceklerini söyledi. “Bundan sonra sürecin seyri ve suratı, bu ülkelerin atacağı adımlara bağlı” diyen Kalın, şöyle devam etti: “Biz prensipte NATO’nun genişleme siyasetine karşı olan bir ülke değiliz. Geçmişte 1999’dan beri ittifaka üye olan başka ülkelerin adaylıklarını destekledik. Ancak bu, fakat ve fakat NATO müktesebatının bütün halinde uygulanması sonucunda kelam konusu oldu. Ayrıyeten 1999 yılında NATO’nun üyelik süreciyle ilgili ortaya koyduğu birtakım prensipler, prensipler ve prosedürler var. O tarihten bu yana ittifaka üye olan bütün ülkelerde bu prosedürleri izlediler.”
“YUNANİSTAN 11 YIL MAKEDONYA’YI VETO ETTİ”
Yunanistan’ın Kuzey Makedonya’yı yalnızca isim sıkıntısından ötürü 11 yıl boyunca veto ettiğini hatırlatan Kalın, ittifaka üye olmanın, tarafsızlık unsurunu değiştiren İsveç ve Finlandiya üzere iki ülke için değerli bir adım olduğunu vurguladı. Kalın, “Bu adım çerçevesinde elbette onlar şu anda tehdit algılarını, güvenlik mimarilerini, bununla ilgili mevzuatlarını, yasal düzenlemelerini gözden geçirecekler. Yeni yasalar çıkaracaklar. Bu çerçevede Türkiye’nin taleplerine dönük ve birtakım yasal düzenlemelerin yapılması, adımların atılması da sürecin mahiyeti gereği olması gereken şeylerdir. Bunları ne kadar kısa müddette yaparlarsa, ne kadar kısa müddette adım atarlarsa süreç ona nazaran sürat kazanır, daha olumlu bir tarafta ilerler, ivme kazanır.” sözlerini kullandı.
ÖNAL: TÜRKİYE’NİN BEKLENTİSİ TAVIR DEĞİŞİKLİĞİ
Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal da Türkiye’nin beklentisinin tavır değişikliği olduğunu, bunun için de bağlayıcı taahhütler ve somut adımlar görmek istediklerini bildirdi. Önal, “Bağlayıcı taahhütleri düşündüğümüzde bunu tercihen kayıt altına alınacak taahhütler olarak düşünebiliriz ki müzakere ettiğimiz mevzulardan bir tanesi bu.” dedi. Genel itibariyle görüşmelerin yapan ortamda sürdüğünü belirten Önal, “Belli bir miatla kendimize sonlu görmüyoruz. Bu sürecin suratı, kapsamı, bu ülkelerden beklentilerimizi karşılama biçimlerine, suratlarına bağlı olacaktır. Yani bu, gerek bağlayıcı taahhütler bağlamında gerek atılacak somut adımlar bağlamında. Bunlar ne kadar süratli, kapsamlı, nitelikli olursa süreç bu formda süratli olabilir.” değerlendirmesini yaptı.