Çiğdem Yılmaz / İSTANBUL – Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yaşayan 7 çocuk annesi Ayşe Tanyurak(40) eşi Adem Tanyurak’tan şiddet gördüğü için, tekraren uzaklaştırtma kararı aldırdı. Uzaklaştırma kararı süren Ayşe Tanyurak, geçen yıl 8 Haziran’da meskeninin banyosunda boynuna sarılı iple çocukları tarafından meyyit bulundu. Kayıtlara ‘intihar’ olarak geçen Tanyurak’ın vefatından sonra çocukları, savcılığa cürüm duyrusunda bulunarak, ‘annelerinin babaları Adem Tanyurak tarafından öldürüldüğünü’ argüman ettiler. Bunun üzerine Adem Tanyurak, cinayet şüphelisi olarak tutuklandı. Bu sırada evraka ulaşan isimli tıp raporunda, vefatın intihar nedeniyle gerçekleştiği belirtilince kuşkulu Tanyurak, 2 ay sonra hür bırakıldı. İsimli tıp raporunda eksiklikler bulunduğuna yönelik itiraz da kabul edilmeyerek evrak hakkında takipsizlik kararı verildi.
‘İNTİHARA BENZEMİYOR’
Bağımsız bir uzman görüşü talep eden Ayşe Tanyurak’ın çocuklarının istediği görüş geçen hafta geldi. Gelen 69 sayfalık uzman görüşünü İsimli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz yorumladı. Prof. Dr. Dokgöz yaptığı değerlendirmede şu tabirlere yer verdi: “Olay yeri fotoğrafları ve otopsi raporu olgunun intihar olduğunu düşündürmüyor. Bu evrak, intihar evrakı olarak kapatılabilir bir belge değil. İsimli tıp pratiğinde sık karşılaştığımız olaylara benzemiyor. Zira, ası izi (telem) çenenin önünden başlıyor ve oradan başlayarak üst hakikat hareket ediyor. Çenenin üstünden değil çoklukla altından başlar ası izi. İntihar eden birinde bu tıp bir durum pek görmüyoruz. Çenede başlayan ası izinin boyun bölgesinde daha altta yer alan tiroit kıkırdak ve hyoid kemikte kırık oluşturması boyun bölgesine basıyı düşündürüyor. Tekrar kişinin kafatasında sağda, solda, önde ve gerisinde aldığı darbelere ilişkin lezyonlar mevcut. Bir de fotoğrafları incelediğimizde, kişinin oturur durumda olduğu görülüyor. Kendi başına asılmış bir kişi o konuma inemez. Bu da kesinlikle bir diğerini akla getiriyor.”
‘KARDEŞİM MESKENE ALMIŞ’
Serbest kalan Tanyurak’ın çocukları da babaları hakkında uzaklaştırma kararı aldırdı. Çiftinin kızları Elif Tanyurak(20), annesinin intihar etmediğini öne sürerek şunları aktardı: “Yıllardır anneme şiddet uyguluyordu. Annem tekraren uzaklaştırma kararı aldırdı. En son aldırdığı uzaklaştırma kararından sonra ise boşanmaya karar vermişti. Annem çocuklarına çok düşkündü ve inancı gereği de intihar edebilecek biri değildi. Annemin vefatından haftalar sonra 13 yaşındaki kardeşimin hallerinde bir şeyler olduğunu fark ettim. Hepimiz annemizin vefatına üzüldük fakat onun davranışlarında bir değişiklik vardı. Sonra ağlayarak yanıma geldi ve olayın olduğu gün gece 03.00 üzere Adem Tanyurak’ı meskene aldığını söyledi. Adem Tanyurak konuta geldiğinde annemle arbede ediyor ve banyoda annemin burnuna yumruk atıyor. Tüm bunları 13 yaşındaki kardeşim görüyor ve şoka giriyor hiçbir şey yapamıyor bayılıyor. Değişik olan şeylerden biri de, konutta kimse ses duymadı. Biz bu adamın bizi uykudayken bayıltığını düşünüyoruz. Zira, sabah ezanı için annemle her gün uyanırdık o sabah ben uyanmadım ve uyandığımda da sersem üzereydim. Kardeşim de tüm bu olanları anlatınca çabucak savcılığa gidip şikayetçi olduk.”
DOSYAYA YENİ KANITLAR SUNULDU
Diyarbakır İnsan Hakları Derneği’nden avukat Derya Yıldırım belge ilgili şunları aktardı: “Dosya bize geldiği üzere müracaatlarımızı yaptık ve bunun üzerine kuşkulu tutuklandı. Belgeyi incelediğimizde cinayet olduğunda dair çok ağır bulgular vardı. Gelen isimli tıp raporu ise ‘intihar’ olduğunu söylüyordu. İsimli tıp raporunda
eksilik olduğunu söyledik ve itiraz ettik, itirazımız dikkate alınmadı. Bu belge usulen büsbütün kapanmış durumda. Biz ihlal açısından Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Şu an gelen uzman görüşüyle ile birlikte ise yeni bir talepte bulunduk. ‘Soruşturmaya yeni bir kanıt sunulmuştur, tekrar değerlendirin’ diye şimdi bu dilekçeye karşılık almadık.”