İZMİR – Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Vilayet Örgütü’ne yönelik Onur Gencer tarafından düzenlenen silahlı taarruz ve HDP üyesi Deniz Poyraz’ın katledilmesinin üzerinden bir yıl geçti. Bugün İzmir’de Poyraz’ın katledildiği HDP vilayet binası başta olmak üzere bir çok noktada anma aktifliği düzenlenecek. Tekrar Poyraz’ın mezarı ziyaret edilerek, mevlüt okutulacak.
Deniz Poyraz’ın katledilmesine ait açılan dava ise ortadan geçen bir yıla karşın hala sonuçlanmış değil. Üstelik yargılamanın seyrine bakıldığında soruşturmanın sadece Onur Gencer ile hudutlu tutulması, Gencer’in gerisinde rastgele birinin bulunup bulunmadığına dair kapsamlı araştırmanın ısrarla yapılmaması da dikkat çekiyor.
‘KATİL NEDEN BU KADAR RAHAT?’
Davanın birinci duruşması 29 Aralık tarihinde İzmir Adliyesi 6’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi birçok kurum, sivil toplum örgütünden avukat ve temsilciler 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nin önünde duruşmaya girmek için uzun mühlet bekletildi. Davaya iştirak çok fazla olduğundan duruşmanın 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine karar verildi fakat bir çok temsilci duruşma salonuna alınmadı. Yeniden bir çok kurumun da davaya katılma talepleri mahkemece reddedildi.
İlk duruşmada sanık Gencer de duruşma salonuna getirildi. Duruşma boyunca alaycı ve saldırgan hallerini sürdüren Gencer, Poyraz’ın ailesine kelamlı hücumda bulundu. Gencer’in haline mahkemenin de gereğince müdahale etmemesi gerginliğe neden oldu. Avukatlar da mahkemeye “Katil neden bu kadar rahat” diyerek reaksiyon gösterdi. Gencer’in rahat halleri daha sonraki duruşmalarda da devam etti.
‘İSMİN NE AĞABEYCİM?’
Duruşmada avukat Türkan Arslan, Deniz Poyraz’ın katledilmesi olayında nitelikli bir soruşturma yürütülmemesi sebebiyle katilin sanık kürsüsünde tek oturduğunu, şayet tesirli bir soruşturma yürütülse katliamın ardındaki şahısların de sanık kürsüsünde olacağını belirtti. Somut örnekler de vererek bu ve gibisi katliamların iktidar ve ortaklarının maksat göstermeleri sonucunda gerçekleştiğini lisana getiren Arslan, kolluk mensuplarının sanığı durdurmak için harekete geçmemesini, katili “İsmin ne ağabeycim?” diye karşılamasını da hatırlattı.
Duruşmada avukat İmdat Ataş ise, “sanığın terör örgütüyle temasının araştırılmasının yalnızca FETÖ ile hudutlu tutulduğunu” belirtti.
Sanığın Suriye’deki fotoğraflarını hatırlatan Ataş, Gencer’e ilişkin 584 adet iletileşme, 2 bin 160 adet arama günlüğü, 3 bin 63 adet aranan öğe, 928 adet aygıt pozisyonu, 231 adet e-posta yazışmaları, 315 adet sohbet verisi, bin 108 adet görüntü, 439 adet ses kaydı, 546 adet parola ve 12 bin 183 adet web geçmişinin soruşturmaya husus bir tespit içermediği münasebeti ile hiçbir formda kıymetlendirme konusu yapılmadığına da dikkat çekti. Ayrıyeten Ataş, sanığın Ankara Emniyet Müdürlüğü mensubu Oytun Yüksel ile birlikte çeşitli tarihlerde termal otelde kaldığının şahit beyanlarıyla doğrulandığına da dikkat çekti.
GENCER’İN SÖZÜ YANSILARA NEDEN OLDU
Davanın 24 Ocak tarihinde görülen ikinci duruşmasında ise HDP ismine Mithat Sancar katılma talebinde bulundu. Sancar’ın katılma talebi mahkeme tarafından kabul edildi. Fakat başka katılma talepleri birinci duruşmada olduğu üzere ikinci duruşmada da reddedildi. İkinci duruşmada tabiri alınan katil Onur Gencer, cinayeti “kanlı baskın” olarak tanımladı. 1998 yılında annesinin HDP’liler tarafından tehdit edildiğini ileri süren Gencer, Kobanê olaylarında önünün kesildiğini ve Suriye’de suikasta uğradığını argüman etti.
Poyraz ailesinin araştırılmasını isteyen Gencer, Deniz Poyraz’ın ‘bazı istihbaratçıların öldürülmesinden sorumlu olabileceğini’ tez etti. Gencer’in mahkeme liderinin atış eğitimi ve silah ruhsatı süreçleriyle ilgili sorduğu soruya verdiği karşılık ise kamuoyunun reaksiyonuna neden oldu. Gencer’in, “16 Haziran’a kadar. İntikam dayanılmaz bir noktaya gelmişti. 16 Haziran gecesi huduttan uyuyamamıştım, 10.30 civarı taksi ile binanın önüne geldim, 11.00’e hakikat, tabanca ile içeri girdim. 5 dakika daha erken gelseydim, daha kanlı bol leşli bir cinayet olacaktı” tabirleri salonda gerginlik yarattı.
KATİL GENCER GÖZALTI SÜRECİNDE MAKAM ODASINDA OTURTULMUŞ
İkinci duruşmada kelam alan Poyraz ailesi avukatlarından Gurbet Uçar, katil Onur Gencer’in gözaltı sürecine dikkat çekti. Gözaltına alınma biçiminin dahi yargılamadaki cezasızlık siyasetinin göstergesi olduğunu söyleyen Uçar, “Dosyada imgeleri var. Makam odasında oturtulmuş. Fotoğraflarını çekmişler. Büyük bir konfor sağlandı. Bu konforun cezaevinde devam edip etmediğini bilmiyoruz” dedi. Gencer’in hiçbir kanıt toplanmadan cezaevine gönderildiğini ve tesirli bir soruşturma yürütülmediğini söyleyen Uçar, “Katil katliamı tek başına gerçekleştirdiğini söylüyor ancak ona kapıları açanların, konfor sunanların tespit edilip yargı önünde hesap sorulmasını istiyoruz” tabirlerini kullandı.
Duruşmada kanıtların karartılması ve titizlikle toplanmaması konusunda önemli kuşkuları olduğunu da belirten avukatlar, olay yerine dair imajların ham hali, fotoğrafların tamamı, olay yerine kaçta geldiklerine dair İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasını talep etti. Sanığın yakalanmasından sonra olay mahali olan HDP vilayet binasına giren birinci takımların kim olduğu, olay yerinden kamera kaydı alınıp alınmadığı, alındıysa bunların istenmesi, grupların sicil numaralarının istenmesi de talep edildi. Taleplerin tamamı kabul edildi.
SON DURUŞMADA SANIK MAHKEMEYİ TEHDİT ETTİ, MAHKEME HEYETİ REDDEDİLDİ
Nisan ayında görülen üçüncü duruşmada ise katil Onur Gencer duruşmaya getirilmedi. Gencer’in SEGBİS ile duruşmaya katılması avukatların itirazına neden oldu. Avukatlar Gencer’in duruşma salonuna getirilmesini talep ederken, mahkeme bu talebi reddetti. Mahkemenin bu hali sonucu avukatlar mahkeme heyetini reddetti.
Mahkeme liderin sanığa duruşmaya şahsen mı yoksa SEGBİS ile mi katılmak istediğini sorması üzerine ise avukatlar ile mahkeme heyeti ortasında tartışma yaşandı. Mahkeme liderinin kelam verdiği sanık Gencer’in konuşmaları salonda tansiyonu güzelce yükseltti. Gencer, “Kendi telaffuzları gösteriyor ki HDP binaları terör yuvalarıdır” tabirlerini kullanınca salondan reaksiyon geldi. Mahkeme lideri Gencer’i uyardı. Bunun üzerine Gencer mahkeme liderine, “Senin başına bela olurum” karşılığını verdi. Mahkeme lideri, sanığın SEGBİS odasından çıkarılmasını istedi. Duruşmada kelam alan avukat Eren Keskin ise ”Bu katil kendisini Türk yargısı üzerinde görmektedir. Sizleri de tehdit etti ve siz hiçbir şey yapamadınız, sizin için de üzülüyorum” dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti ise mahkeme lideri ve üyelerinin reddi taleplerine ait karar verilmek üzere belgenin İzmir 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.
Yargılamanın sürdüğü ve rastgele bir etap kaydedilemediği son bir yıl içerisinde bir diğer dava daha kelam konusu oldu. Fakat bu dava iddia edildiği üzere katilin gerisindeki bireylerle ilgili değildi. Deniz Poyraz’ın babası Abdülillah Poyraz hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Mezopotamya Ajansı’na (MA) verilen röportaj suçlama konusu yapıldı. Savcılık, ihbar ve şikayetler sonucu haberin incelendiğini ve baba Poyraz’ın “örgüt propagandası” yaptığını argüman etti.
Poyraz hakkında açılan davanın birinci duruşması 30 Mayıs’ta İzmir 15’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkemede baba Poyraz, kızının öldürülmesi ile ilgili röportaj verdiğini ve suçlamaları kabul etmediğini belirtti. Duruşma savcısı ise mütalaasında baba Poyraz’ın “örgüt propagandası” cürmünden cezalandırılmasını istedi. Davanın bir sonraki duruşması önümüzdeki hafta görülecek.
ANNE POYRAZ: KATİLİ KORUYANLAR VAR
Kızının mevt yıldönümünde Gazete Duvar’a konuşan anne Fehime Poyraz ise katilin tüm duruşmalardaki rahat tutumlarına dikkat çekerek, katil Gencer’in korunduğunu söyledi. Poyraz, “Onu koruyanlar var. Bu katilin bunu tek başına yaptığına inanmıyorum. O denli bir rahat konuşuyor ki ardında duranlar, onu koruyanlar olduğunu biliyor. Ne isterse onu söylüyor. Kimseyi insan yerine koymuyor. Mahkemeyi de dikkate almıyor. Bir mahkemede bana da küfür etti. Mağdur olan biziz mahkemede küfür edilen biziz. Ardında birileri olduğunu tüm kamuoyu biliyor. Bu işi ardındakilerin talimatıyla yaptı. Gitti vilayet binasında benim savunmasız kızımı katletti” diye konuştu.
Katil Gencer ve gerisindeki şahıslar en ağır biçimde cezalandırılana kadar çabayı sürdüreceklerini vurgulayan Poyraz, “Deniz yalnız değil. Tüm halk ona sahip çıktı. Biz Deniz’imizin davasının ardındayız. Ben hayatta olduğum sürece, ayakta durduğum sürece bu işin peşini bırakmayacağım. Katil en ağır cezayı alana kadar uğraş edeceğim. Yalnızca katil değil onun gerisindekiler de en ağır cezayı alana kadar çabayı sürdüreceğiz” dedi.