Türkiye Emekçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Lideri Ergün Atalay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la AK Parti Genel Merkezi’ndeki görüşmesinin akabinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Anadolu Ajansı’nın haberine nazaran, Erdoğan’dan çalışma hayatındaki meselelerle ilgili iki gün evvel randevu istediğini hatırlatan Atalay, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile taban fiyat, emeklilerin durumu, emeklikte yaşa takılanlar, süreksiz personeller ve taşeronla ilgili her mevzuyu konuşma imkanı bulduklarını söyledi.
‘RAKAM KONUŞMADIK’
“Sayın Cumhurbaşkanımız, önümüzdeki günlerde Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı ile bu işin taraflarıyla bir toplantı yapılacağını, bununla ilgili önümüzdeki günlerde bize bir haber vereceğini belirtti” diyen Atalay, şöyle devam etti:
“Ama hangi noktaya geldik diye bir sayı konuşmadık, taban ücretlinin, dar ve sabit gelirlinin alım gücünün düştüğünü, emeklinin durumunun ortada olduğunu, kamuoyunun bildiklerini, sizin bildiklerinizi A’dan Z’ye anlatma imkanı bulduk. Cumhurbaşkanı da ‘Bunlarla ilgili önümüzdeki günlerde çalışma yapıyoruz, arkadaşlarımız çalışma yapıyor, önümüzdeki günlerde bununla ilgili size de kamuoyuna da bilgi veririz, sizi çağırırız, konuşuruz’ dediler. Kısa özeti bu, ortada bir sayı yok.”
Asgari ücretlinin, emeklinin ocak ayındaki alım gücüyle şu andaki alım gücü ortasındaki farkı konuşma imkanı bulduklarını aktaran Atalay, “Bizi dinledi, anlatmam gerekenleri noksansız anlattım. İnşallah önümüzdeki günlerde de bununla ilgili müspet bir şey söylerse gelip sizlere anlatırım” diye konuştu.
‘İNŞALLAH MÜSPET BİR HABER VERİRLER, KEYİFLİ OLURUZ’
-“İnşallah önümüzdeki günlerde kamuoyuna müspet bir haber verirler”
Atalay, bir gazetecinin “Rakam konuşulmadı dediniz lakin sizin her ay açıkladığınız, TÜRK-İŞ’in açıkladığı açlık ve yoksulluk hudut var. Son sayı 6 bin 17 lira” demesi üzerine daha evvel enflasyondaki artış kadar taban fiyatta artışın yapılması talebini hatırlattı.
Ergün Atalay, “4 ay önce söyledim, ben yeniden tıpkı noktadayım. Bugüne kadar aralık ayı dışında minimum fiyatı toplamadık lakin koşullar o denli getirdi ki yani bırakın aralık ayını işte haziranı bile bulduğu vakit alım gücünü beşerler kaybetti” dedi.
Erdoğan’ın “Her şeyin farkındayım” dediğini lisana getiren Atalay, “Onun dışında işsizler var, emekliler var, ücretliler var, enflasyon olarak da insanların kayıpları var. Hoş, müspet bir görüşme oldu. Cumhurbaşkanı, ‘Ben her şeyin farkındayım, ne olduğunu biliyorum’ dedi. Bizim elimizdeki sayılar onların elinde de var. ‘Çalışma Bakanı bilgi sahibi yapıyor’ diye söz etti. Yani hoş bir görüşme oldu, inşallah önümüzdeki günlerde kamuoyuna müspet bir haber verirler, biz de bundan memnun oluruz” tabirlerini kullandı.
‘BAZI PATRONLAR KONUŞUYOR, ONLARIN ELİNİ TUTAN YOK’
Ergün Atalay, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığının taban fiyata ait yaptığı çalışmaya yönelik soru üzerine, taban fiyatın belirlenmesine ait çalışmanın mevzuatının belirli olduğunu söyledi.
Atalay, “Kamuoyunda bilhassa birtakım patronlar konuşuyorlar, diyorlar ki ‘Asgari fiyat artsın’, onların elini tutan yok, onlar çabucak artırsınlar, orada konuşanların tamamına yakınında da sendika filan da yok. Yani konuşmak kolay, kimse ellerini tutmuyor, onlar bir vermeye başlasınlar da yani hükümet de olağan kamudaki vazifesini yerine getirsin” dedi.
Tarafların Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşüp görüşmeyeceğine ait soru üzerine Atalay, “Yok mevzuattaki üzere olacak sistem, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı konuşacak” cevabını verdi.
Atalay, minimum fiyat üzerindeki çalışmalara ait bir öbür soruya da “Ben onu bilmiyorum, Sayın Cumhurbaşkanı bana, ‘Çalışma Bakanlığı takımı bir çalışma yürütüyor, önümüzdeki günlerde size bilgi verecek’ dedi, durum bu.” halinde konuştu.
“TÜRK-İŞ’in aklındaki sayı nedir?” sorusu üzerine Atalay, minimum fiyatın 2 bin 850’den 4 bin 320 liraya çıktığını lisana getirerek şunları kaydetti:
“Benim aklımdaki sayı çok hoş, her şeyi söylerim, 10 bin derim ancak bu türlü değil. Yani söylediğin ile aldığın ortasında bir ahenk olması lazım. Artık patronların büyük kısmı minimum fiyatın bu noktaya artmasını istemiyorlar. Diyorlar ki ‘Asgari fiyat artsın lakin bu artan tarafını devlet karşılasın’. Burada insanların cebine ne girecek, emeklinin cebine ne girecek ona bakıyorum. İşte bununla ilgili toplumu mutlu edecek bir şey olur diye düşünüyorum.” (HABER MERKEZİ)