Uluslararası Göç Siyasetleri Geliştirme Merkezi tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü uyumuyla yürütülen “Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Entegrasyon için Girişimcilik Kapasitelerinin Uygunlaştırılması Projesi” toplantısında konuşan Batı Balkanlar ve Türkiye Bölge Lideri Tamer Kılıç, “Bu proje, Türkiye’de süreksiz muhafaza altında bulunan Suriyelilerin ve Türk vatandaşlarının yeteneklerinin iktisada kazandırılması için hayata geçirilmiştir. Bu kapsamda Türkiye’de istihdam oluşturmak ve üretimi artırmak için değişik içeriklerle çalışıyoruz. Bunun ötesinde ise girişimcilik eko-sistemini geliştirmek üzere çalışmalar yürütüyoruz. Burada iki stratejik hedefimiz olduğunu belirtmek isterim. Birincisi hem Türk vatandaşları hem de Suriyeliler için istihdamı arttırmak, ikincisi ise genel manada Türk iktisadının üreterek büyümesine katkı sağlamak” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Şimşek ise Türkiye’nin genç nüfusuyla büyük bir potansiyel arz ettiğine dikkat çekerek, “Son devirde, bilhassa yenilik tabanlı teşebbüslerimizin başarısı herkes tarafından biliniyor. Bu çeşit etkinliklerde bu başarılara ivme kazandıran etkenler. Bir çok bileşeni içinde barındıran ve 32,5 milyon avroluk bütçesi ile epey büyük bir proje. Kobilerden kooperatiflere, genç ve yenilikçi fikri olan girişimcileri desteklemek üzere birçok boyutu var. Bu manada bugüne kadar 100’ün üzerinde projeyi finanse ettik ve destekledik. Projelerde bayanların ve gençlerin girişimcilik potansiyelinin desteklenmesi de değerli gayelerden biri. Biz Bakanlık olarak bu usul projelerle iktisadın farklı alanlarında müdahaleler geliştiriyoruz. Bu müdahalelerin en kıymetlisi de girişimcilik tarafı, zira biz ülkemizin girişimcilik tarafında yüksek bir potansiyel olduğunu biliyoruz.
Eğitim ve kapasite geliştirme aktiflikleri ile girişimcilik ekosistemini canlı tutmaya çalışıyoruz. Çocukların ve gençlerin, hatta ilkokul çağındakilerin teşebbüsçü olabilmesi için onlara sanal şirketler kurduruyor ve fikirlerini realize edecek işler yapmalarını sağlıyoruz. Yani girişimciliği genç yaşlardan itibaren ele almayı çalışıyoruz. İş fikri olan gençlerin bir ortaya gelmesini önemsiyor, kurduğumuz alt yapıların verimli kullanılmasını hedefliyor ve teşebbüslerin finansmana erişimine öncelik veriyoruz. Bu noktada, bazen hibe formunda, bazen kredi vermek ve kredinin faizini karşılamak suretiyle farklı uygulamalar geliştiriyoruz. Bunlardan en kıymetlisi de son periyotta uygulamaya koyduğumuz teşebbüs sermayesi fonu uygulamaları. Türkiye son periyotta oyun kesimiyle ismini duyuran bir ülke. Global çapta başarılı şirketlerimizin oyun bölümünden çıktığını biliyoruz. Bunun en kıymetli sebeplerinden birisi de bizim teknolojiye olan yatkınlığımız ve genç nüfusumuz. Türkiye’de oyun oynayan büyük bir kitle var ve bu kitle bir kadro kabiliyetlerle birleşince büyüme potansiyeli olan şirketlerimizin çıkmaması mümkün değil. Dünya oyun dalı 200 milyar dolarlık bir hacme sahip, animasyon bölümünde ise 400 milyar dolarlık bir hacim kelam konusu. Türkiye’de ise oyun bölümünün 1,2 milyar dolarlık bir ekonomik hacmi olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’de oyun oynayan nüfus sayısı 42 milyon, yani nüfusun yarısı oyun oynuyor. Dolayısı ile bu büyük bir pazar ve gelişme potansiyeli de birebir ölçüde yüksek. Biz Bakanlık olarak projelerimizle birlikte bu alanı daima desteklemeye çalışıyoruz” dedi.