Beslenme tarzı, duygusal durumları da etkileyen faktörlerden biri.
Karbonhidrat tüketimi, kilo problemlerinin yanı sıra duygu durumlarını da etkileyebiliyor.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca genç kadınların bu bozukluğa daha yatkın olduğunu ve daha çok karbonhidrat, yağ türü besinler tercih ettiklerinin altını çizdi.
Beslenme tarzından yola çıkarak bir kişiye ‘duygusal yeme bozukluğuna yatkındır’ denmesinin mümkün olmadığını belirten Karaca, bu durumu kişinin beyinin de haz ve rahatlama sağlayan kimyasal maddeler olan seratonin ve dopaminin tetiklenerek artırdığını söyledi.
Geçici rahatlama sağlıyor
DHA’nın haberine göre; öfke, üzüntü, suçluluk, sıkıntı, endişe, korku ve umutsuzluk nedeniyle kendini kötü hisseden kişilerin haz artırıcı hormonları harekete geçirmek için yemeye yöneldiği, bu sayede geçici olarak rahatlama hissettiklerini söyledi.
Çocukluk travmaları, yeme alışkanlığını etkiliyor
Dr. Karaca, özellikle çocukluğundan itibaren sevgi, ilgi, şefkat, kabul ve bakım görmemiş, ihtiyaçları yeterince karşılanmamış kişilerin bu bozukluğa daha yatkın olduğunu belirtti.
Ayrıca bu kişilerde özgüven düşüklüğü, yetersizlik duyguları, bağlanma arzusu, yalnız kalmakta zorlanma, duyguları bastırma ve dürtülerini denetlemede zorlanma gibi durumların görülebildiğini ifade etti.
Duyguları bastırma ihtiyacı, yemeye yöneltiyor
Duygusal yeme bozukluğunun hastalarda, suçluluk duygusu, depresyon, uyku bozuklukları, aşırı kilo alımı ve diğer metabolik gibi sorunlara yol açabileceğini belirten Dr. Karaca, duygusal durumlarda ortaya çıkan yeme davranışının kan şeker düzeyi ile ilişkisi olmadığını, fiziksel açlık hissinde kan şekerinde düşme yaşanabildiğini söyledi.
Duygusal yeme bozukluğunda kişinin tok olduğunda da yemek yiyebildiğini söyleyen Dr. Karaca, kişiyi yemek yeme davranışına sevk eden durumun olumsuz duygular ve bu duyguların bastırılma ihtiyacı olduğunu belirtti.
Tedaviden yarar görmek mümkün
Yeme bozukluğu olan kişilerin kimi zaman bir doktor ya da diyetisyen tarafından psikiyatri kliniğine yönlendirildiğini, kimi zaman da bir başka psikiyatrik sorunu nedeniyle ortaya çıktığını belirten Dr. Karaca, bu durum kişinin aşırı kilo alması, yeme konusunda kendini frenleyememesine, öfke ve diğer birçok psikiyatrik belirtilerle ortaya çıktığını söyledi.
Kişinin yaşadığı olumsuz ruh halinin hem terapi ile gerekiyorsa, birtakım ilaçlarla düzeltilmesi mümkün olduğunu söyleyen Dr. Karaca, bazı kişiler değişime açık ve sorunlarıyla yüzleşme eğiliminde oluyorken bazı kişiler de daha savunmacı ve değişime kapalı olabiliyor. T
edavi konusunda adım atan kişilerin tedaviden yarar görme ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.
Bazı bitkisel ilaçların etken maddesinin psikiyatrik rahatsızlıkları şiddetlendirdiğini bipolar bozukluk (manik-depresif hastalık, duygu durum bozukluğu) başta olmak üzere diğer psikiyatrik tablolara da yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunan Dr. Karaca, şunları söyledi:
“Duygusal yeme bozukluğu olanlarda kontrolsüz kilo artışı buna bağlı suçluluk hissi ve bunu bastırmak için tekrar yeme davranışının artışı görülebilir. Bu kişilerin çözümlenmemiş olumsuz düşüncelerinin ve duygularının tespit edilmesi, problemlerle baş etme yöntemlerinin geliştirilmesi, hayatındaki stres faktörlerinin azaltılması gerekir. Kişi psikiyatrik destek almayı geciktirmemeli.”