Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, “Dünyadaki değişimlerden en fazla İslam toplumu etkileniyor. Bu toprakların mayasında olmayan sapkın niyet ve inanışları şu yahut bu münasebetle ortamıza sokmayalım” dedi.
Erbaş, Varna kentinde düzenlenen Bulgaristan Bölge Müftüleri Toplantısı’nda yaptığı konuşmada; dünyanın siyasi, askeri, iktisadi ve içtimai açıdan baş döndürücü bir değişimden geçtiğini tabir etti.
“Bu değişim sürecinde, adalet ve merhamet üzere vazgeçilmez bedeller dahi manasını yitirebiliyor”
Erbaş, şöyle konuştu:
“Bu değişim sürecinde, adalet ve merhamet üzere vazgeçilmez kıymetler dahi manasını yitirebiliyor. Bundan da en fazla İslam toplumları etkileniyor. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı olarak hem ülkemizde hem de soydaş ve dindaşlarımızın yaşadığı coğrafyalarda, bu derin kriz ve buhranları aşmada sorumluluk üstlenecek, her açıdan donanımlı jenerasyonlar yetişmesi uğruna tüm imkanlarımızla çalışmalı ve özellikle eğitim faaliyetlerine katkı sunmaya devam etmeliyiz.”
Başkan Erbaş, Bulgaristan bölge müftülerine hitaben “Türk-İslam medeniyetinin en nadide izlerini bıraktığı bu güzide topraklarda vazife yapıyorsunuz. Bu, hem büyük bir nimet hem de büyük bir sorumluluktur. Köy köy, bucak bucak, mahalle mahalle Allah yolunda ter döküyor; medeniyetimizi her türlü zahmete karşın canlı tutuyorsunuz. Ecdadımızın deyişiyle, ‘hademe-i hayrat’, olarak vazife yapıyor, yani hayra hizmet ediyorsunuz. Allah sizlerden razı olsun” sözlerini kullandı.
“DEAŞ ve FETÖ üzere terör örgütleri İslam’ın en temel kavramlarını dahi istismara cüret ediyor”
Müslümanların yaşadığı coğrafyalarda insanların, savaş ve sefaletle boğuştuğuna dikkat çeken Erbaş, Türkiye’nin merhamet medeniyetinin mensubu olarak, dünyanın neresinde olursa olsun, haksızlığın karşısında durduğunu, barış için samimi uğraş gösterdiğini söyledi.
Erbaş, dünyada teknolojinin gelişimiyle bilgiye erişimin kolaylaştığını ve buna bağlı olarak da bilginin doğruluğu ve güvenliğinin tartışmalı hale geldiğini işaret ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu baş döndürücü süratte, dini ve kültürel kimliklerin erozyona uğradığını görüyoruz. Nefret lisanı, aşırıcılık, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, her türlü dinî nefret ve İslamofobi’nin giderek yayıldığına da şahit oluyoruz. DEAŞ, Boko Haram ve FETÖ üzere eli kanlı terör örgütleri ve kukla yapılar, İslam’ın en temel kavramlarını dahi istismara cüret ediyor. Bu buhrandan çıkmanın tek bir yolu var. Dini ve kültürel köklerimizle günümüz dünyası ortasında sağlıklı bir bağ kurmalıyız. Bu noktada, kendisini âlâ yetiştirmiş, çağı düzgün okuyan din beşerlerine çok büyük misyonlar düşüyor. Mefkurelerine bağlı, geniş bir ufka sahip, sağlam bir özgüvenle yürüyen, dini ve kültürel açıdan mensubu olduğu medeniyetin idraki içinde olan kuşaklar yetiştirmek için, bizler de manevi rehberler olarak, bu türlü hareket etmeliyiz. Çağımız, insanımız, cemaatlerimiz bizlerden bunu bekliyor.”
Başkan Erbaş, “Bu toprakların mayasında olmayan sapkın fikir ve inanışları şu yahut bu münasebetle ortamıza sokmayalım. Bulgaristan’da Türk-İslam medeniyetinin en nadide örneklerinden olan mevlit kültürümüzü yaşatalım. Sofya başta olmak üzere bu alanda yapılan çalışmaları büyük takdir ve memnunlukla izliyoruz.” dedi. (AA)