Gaziantep’te, 17 Ağustos 1999’daki Gölcük zelzelesinin meydana geldiği gün dünyaya gelen Osman Enes Baştürk, Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen sarsıntıda Nurdağı ilçesindeki konutlarının enkazı altında kalarak hayatını kaybetti.
Merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan sarsıntı sırasında Gaziantep’te sabaha karşı gözlerini dünyaya açan Osman Enes Baştürk’ün 24 yıllık hayatı, bir zelzeleyle başlayıp öbür bir zelzeleyle son buldu.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 büyüklüğündeki zelzelede kardeşini korumak isterken üstüne devrilen duvarın altında kalarak ömrünü yitiren Osman Enes’in hayat öyküsünü anne Asiye Baştürk, gözyaşlarıyla anlattı.
Acılı anne, gece sarsıntıyla uyandığını, eşini duvar tabanına iteklediğini, çocuklarının yanına gitmeye çalışırken de üstüne duvarın devrildiğini söyledi.
Deprem sırasında büyük oğlu Osman Enes ve küçük oğlu Emirhan’ın birebir odada yattığını belirten Baştürk, “Oğlum Osman Enes, 1999 yılında meydana gelen Gölcük sarsıntısı sırasında Gaziantep’te doğdu. 2023’te Nurdağı’nda zelzelede hayatını kaybetti. Yiğit ve dağ üzereydi, aslan kesimiydi oğlum. Oğlumu dağlar taşlar deviremezdi. O denli pehlivan üzereydi. Kuldan gelmedi, Allah’tan geldi.” dedi.
Deprem anında çocuklarına yetişmek için koştuğunu lakin yetişemediğini lisana getiren Baştürk, “Osman Enes güçlü, kardeşini kurtarır dedim. Oğlum kardeşine kendisini siper etmiş ancak kendisini kurtaramamış. Elini omzuna atmış. Küçük oğlum enkazın altından çıktı ancak o çıkamadı. Osman Enes doğduğu gece ameliyattan çıktığımda hastanede jeneratörler çalışıyordu, ‘Bunlar niçin çalışıyor?’ diye sorduğumda ‘İstanbul’da zelzele olmuş.’ demişlerdi. O zelzelede doğdu, bu zelzelede hayatını kaybetti. İçim yanıyor.” diye konuştu.
”KENDİNİ BANA SİPER ETTİ”
Depremden yaralı kurtarılan Emirhan Baştürk ise zelzele gecesi ağabeyiyle birebir odada uyuduğunu aktardı.
Deprem anında çok korktuğunu tabir eden Baştürk, o anları şöyle anlattı:
“Deprem olunca birbirimize sarıldık. O sırada 1-2 dakikalığına bayılmışım. Binanın yıkılma sesini duydum. Bina eksiksiz çöktü. Ağabeyim tabanımda meyyit halde. Babamın sesi dışarıdan, annemin sesi içeriden geliyordu. Anneme seslendim, bana karşılık verdi. Annem bana ‘Ağabeyin nasıl?’ dedi, ben de ‘Ondan ses gelmiyor.’ dedim. ‘Çimdikle’ dedi çimdikledim lakin reaksiyon vermedi. Elini oynattım fakat boşa sallanıyordu. Ağabeyim sarsıntı anında kendini bana siper etti.”
DEPREME YAKALANDIKLARI MESKENE 3 GÜN EVVEL TAŞINMIŞLAR
Baba Mehmet Baştürk ise zelzeleye yakalandıkları meskene 3 gün evvel taşındıklarını lisana getirerek, “Cuma günü gittik, cumartesi ve pazar meskeni dizdik, yorulduk. Ben sarsıntı gecesi 03.00 üzere namaza kalktım. Sonra sarsıntı oldu. Bina birden çöktü. Ben kendi imkanlarımla çıktım. Üşüyordum, bir sürücü geldi, onun montunu aldım. Sonra akrabalar geldi, eşimi ve küçük oğlumu kurtardık. Onlar gelmeseydi ailem ölürdü.” sözlerini kullandı.