Ali Özkiraz, kızı Ayşe’nin annesi S.A’dan 2009 yılında boşandığını, 2011 yılında ise ikinci defa evlendiğini ve kızının boşandığı tarihten bu yana annesiyle yaşadığını söyledi.
Kızıyla ilgili durumu medyadan öğrendiğini belirten Özkiraz, “Ben kızımı tabip olarak biliyorum. ‘Helal olsun, gurur duyarım’ dedim. Geçersizliğinden hiç haberimiz yok. Ben bin kilometre bu yandayım. O benden bin kilometre uzakta.” tabirini kullandı.
Tekirdağ’a 2012’de yerleştiğini ve 6 sene orada yaşadıktan sonra Tokat’a döndüğünü anlatan baba Özkiraz, “Tekirdağ’da yaşadığım müddet içerisinde kızımı iki kere gördüm. Birincisinde kızımı Kapaklı’da yanıma merhum dayısı getirdi. İkincisinde ise yeğenim ile oğlum Kumbağ’da plaja getirdiler. Orada ayrıntılı formda kızımla görüştüm. Kızım bana, ‘Baba ben okuyorum, okursam bana takviye olur musun?’ dedi. ‘Kızım biliyorum, başarılısın. Abin ve ben sırtımızda taş taşırız, kâfi ki sen oku kızım. Oku kendini kurtar’ dedim. Benim dediğim bu.” diye konuştu.
“BENİM KIZIMI SUÇLAMASINLAR”
Ağabeyinin kardeşine daima dayanak olduğunu vurgulayan Özkiraz, şunları kaydetti:
* Benim traktörüm satıldı. Ağabeyi tekrar para gönderdi. Üniversite tıp kitapları önceki sene 12 bin lira idi, bir traktör parası. Ağabeyi daima parasını aktardı. Kamyonum da satıldı. Kamyonumdan da traktörümden de oğlum para verdi. Oğlum onu parasız bırakmadı. Oğlum, tabip çıkınca da yanına gitti. Biz burada şoka girdik. Benim kızımı suçlamasınlar, o çocuk. Ben kızımın sonuna kadar gerisindeyim. Bu can çıkana kadar kızımın yanındayım.
NELER YAŞANMIŞTI?
Çerkezköy Devlet Hastanesi yetkilileri, hastanede uzman bir tabibin yanında yaklaşık 4 aydır gözlemci asistan olarak bulunan zanlı hakkında cürüm duyurusunda bulunmuş, yapılan araştırmada diplomalarının düzmece olduğu anlaşılan ve polis gruplarınca gözaltına alınan kuşkulu, çıkarıldığı hakimlikçe 25 Kasım’da tutuklanmıştı. Sıhhat Bakanlığı, olayla ilgili soruşturma başlatmış ve müfettiş atamıştı. (AA)