Cumhurbaşkanı Erdoğa’ın minimum fiyat için “Arkadaşlar bu bu türlü olmaz. Minimum fiyatı güncellememiz” lazım bildirisi sonrası milyonlarca vatandaş 2023 yılında minimum fiyata yüksek bir artırım beklentisi içinde. Minimum fiyatta yüzde 40’lık bir artırım beklentisi hakimken, AK Parti Genel Lider Yardımcısı Vedat Demiröz, 2023 yılı minimum fiyat için birinci sefer sayı verdi.
AK Parti Genel Merkezi tarafından düzenlenen Türkiye buluşmaları çerçevesinde, AK Parti Genel Lider Yardımcısı Vedat Demiröz, başkanlığında milletvekillerinden oluşan bir heyet Çorum’a geldi. Gazetecilerle bir ortaya gelerek gündeme ait değerlendirmeler yapan Demiröz, asgari ücret artışı ve EYT ile ilgili açıklamada bulundu.
2023’e süratle giderken AK Parti’nin alanda olduğunu lisana getiren Demiröz, “AK Parti milletin içinden çıkan, millet tarafından kurulan ve milletle birlikte bu ülkeyi yönetim eden bir parti. 12 milyon üyesi olan ve dünyanın en büyük sivil toplum kuruluşu olan AK Parti 20 yıldan beri bu ülkeyi muvaffakiyetle yönetmiştir. Her türlü kasvetlere karşın, engellemelere karşın, yurt içinden ve yurt dışından yapılan siyasi baskılara karşın Türkiye 20 yılda 3 kattan fazla büyüdü. Son 2 yılda pandemi ve daha sonra savaş nedeniyle bütün dünyanın içine girdiği ekonomik ezalar öbür sorunlarla birlikte ülkemiz bundan etkilendi. Ancak bu külfetleri giderecek olan tekrar AK Parti. Kollarımızı sıvadık yılbaşından beri bilhassa alt gelir kümesinde olan insanlarımıza dair eksiklerimizi gidermeye çalışıyoruz. Alt gelir kümesindeki kardeşlerimizin gelirlerini yükselterek Türkiye 2022’de birinci çeyrekte 7.3, ikinci çeyrekte 7.6 büyüyen dünyanın ikincisi olan Türkiye’yi bir an evvel ekonomik kahırlardan arındırmak ve evvelki periyotta dünyada yaşanabilir ülkeler ortasında 10. sırada olan ülkemizi daha üst taşıyacağız” dedi.
AK PARTİ’DEN MİNİMUM FİYAT MESAJI
Bir gazetecinin minimum fiyatla ilgili sorusuna ise Demiröz, “İşverenlerimize, KOSGEB ve öteki bütün küçük esnafımıza çeşitli dayanaklar veriyoruz. Öncelikle taban fiyattan başlayım. 5 bin 500 lira net veriyoruz ve patronlar açısından vergiden muafiyet var. Biliyorsunuz 5 bin 500 lira taban fiyat net olunca onun vergisi patronun sırtında. Birde herkes taban fiyat devleti ilgilendiriyor devlete yük getiriyor zannediyor. Asla o denli bir şey yok. Taban fiyat özel kesimle ilgili hem emekçiyi hem de patronu koruyarak çalışma barışı ismi altında olağan bir sayı tespit edilmeye çalışılıyor. İkinci periyotta 6. aydan sonraki enflasyonu dikkate alırsanız bu benim şuandaki hesaplamalarıma nazaran konuşulan bir şey yok, görüşmeler dahi başlamadı lakin 7 bin 500 düzeylerinde bir minimum fiyat tahminen onun üstünde düşünülebilir. Dediğimi üzere şimdi konuşulan bir durum yok. Bilhassa benim varsayımım o civarlarda bir minimum fiyat ve gelir vergisinden muaf, damga vergisinden muaf patronlar. Onunla birlikte onun üstünde fiyat alanlarında o limite kadar ki gelirleri tekrar vergiden muaf olacak. Çok yakın vakitte Kredi garanti fonundan 50 milyar lira tekrar küçük esnafımıza vereceğiz. Yakında açılacak. O nedenle esnafımızın yanındayız. Çarşı pazarda gezerseniz üreticimiz çok zahmette değil. Yalnızca sabit gelirlilerde emekliler ve minimum ücretlilerde meşakkat olabilir. Tespitlerini yaptık ve yakında o takviyeler verilecek. Yeni paketler var. O muştuları de cumhurbaşkanımız verecek” dedi.
EYT’lilere yönelik yapılan çalışmalarla ilgili de açıklamalarda bulunan Demiröz, “EYT diye bir cümle yok mevzuatta. Yalnızca yaş nedeniyle emekli olamayanlar var. 1999 yılında AK Parti’den evvel Yaşar Okuyan periyodunda çıkan bir yasa var. Herkes AK Parti çıkardı diye biliyor lakin emeklilikte yaş nedeniyle emekli olamayanların 1999 yılında çıktı. Olağan emekli sandıkları bütçeden aridir. Bütçeyle birlikte anılmaz. Çalışanlar o paraya prim öder ve bu sandıktan da emeklilere ödenir. Dünyada 4 çalışanın parası 1 emekliye verilir. Bizim ülkemizde maalesef o kadar erken yaşta emeklilik olmuş ki bayanlar 38, erkeklerde 43. Yani yeni işe başlama çağında beşerler emekli olmuş. 1970’li yıllarda merhum Süleyman Demirel bir yasa çıktı oy için o maddeyi bozdu. 1990’lı merhum Turgut Özal bir yasa çıkardı yeniden bozuldu.
Eğer o yasalar bozulmasaydı bugün toplumsal güvenlik sistemimiz rayına oturacaktı. Lakin maalesef bunlar bozulunca biz 1,8 kişinin yatırdığı parayı 1 şahsa vermek zorunda kaldık. Bir süre emekli yapmadık. Şuanda 38 milyon çalışanımız, 13 milyon emeklimiz var. Türkiye 4-5 sene sabretseydi bu sistem kendi kendini çevirecekti. Lakin sabredemedik. Biraz çok talep olunca, Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz, milletvekillerimiz tarafından yasanın çıkarılması ve ortak bir akılla emekliliğin sağlanması gündeme geldi. Çalışmalar yapıldı. Son formda bakanımızın açıklamasıyla verilmiş durumda. Onun koşullarını kanun teklifi geldikten sonra konuşmakta yarar var. Türkiye’de SGK’ya bütçeden 780 milyar lira takviye veriliyor. Bizim kara deliğimiz bu. Almanya bunu gördü. Sistemi oturttu. Biz yıllarca siyasi nedenler nedeniyle biz bu işi oturtamadık. Uygun bir uzlaşmayla 4,5 milyon insanımızı, isteyenleri emekli edeceğiz” dedi.