Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş’ın “Depremden sonra AFAD’a haber gönderdim. Telefonda bize dönmemeye başladılar. Sonra takımları gönderdik. Artlarından biz gittik gördük, nitekim çok vahim bir durum vardı” açıklamasına cevap veren İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, “81 vilayetimizin valiliklerine yazı gönderip, tüm takımların sevk edilmesini istedik. Bunun sonucunda on binlerce istekli afet bölgelerine ulaşmıştır. Ankara’dakiler nasıl ulaşamadılar bilemiyoruz. Bu yaşananları siyasete çekmeye çalışmak ve siyasi gereç haline getirmek ne kadar yanlışsız kamuoyunun takdirine bırakıyor, Allah’a havale ediyoruz” sözlerini kullandı.
‘SALGIN ARGÜMANI PROVOKASYON’
DHA’nın haberine nazaran, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Hatay Afet ve Acil Durum İdare Merkezi’nde açıklamalarda bulundu.
Hatay’da salgın olduğu argümanının yanlışsız olmadığını söyleyen Çataklı, “Maalesef bir siyasi parti takviyeli sıhhat alanında palavra üzerinden yapılan bir provokasyon ile karşı karşıyayız. Biz bu türlü büyük bir afet karşısında insanlarımıza herkesin yardım etmesi için tüm davetlerimizi yaparken ve onlara takviye verirken, Hatay’da büyük bir salgın olduğuna dair palavra bir açıklamada bulunuldu. Hatay genelinde hayat alanlarını tamamına su veriliyor ve klorlama süreçleri yapılıyor” diye konuştu.
‘TEMİZ SU, TUVALET VE DUŞ KÜLFETİ YOK’
Hatay’daki depremzedelerin suya, pak tuvalet ve duşa ulaşımı konusunda bir zahmet olmadığını belirten Çataklı, şunları söyledi:
“Enkaz alanlarının ağır olduğu yerlerde de suya erişimin kolaylaştırılması için 448 çeşmenin imali tamamlandı. Bugüne kadar 616 TIR ile 15 milyon litre su dağıtımı gerçekleştirdik ve devam ediyoruz. Önümüzdeki devirde de doğabilecek muhtaçlık için gerekli planlama yapıldı. Bu kapsamda bir kasvetimiz görünmüyor. Kent genelindeki çadır ve konteyner kentlerde 3 bin 159 tuvalet, 1434 duş konteyneri kuruldu. Bunların da paklığı de 163 işçiyle sistemli olarak yapılıyor. Birçok belediye de bu hususta dayanak veriyor. Çadır ve konteyner alanlarında 1241 çamaşır makinesi, 840 kurutma makinesi kuruldu ve buralarda kalan afetzedelerimizin muhtaçlıkları gideriliyor. Bu sayılara sivil toplum kuruluşları tarafından kurulan makineler dahil değil. Her geçen gün daha yüksek bir sayıya ulaşıyoruz.”
‘YEMEKLERDEN NUMUNELER ALINIP 3 GÜN KORUMA EDİLİYOR’
Kent genelindeki dezenfeksiyon çalışmalarının 80 araç ve 237 işçiyle devam ettiğini lisana getiren Çataklı, “Dezenfeksiyon çalışmalarının yanı sıra besin güvenliği ve hijyenin sağlanması maksadıyla tüm çalışmalar titizlikle yerine getiriliyor. Uzman takımlarca yemeklerden alınan numuneler, frigo araçlarda 3 gün koruma ediliyor. Gerek kamu kuruluşları, gerek belediyeler, gerek sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler bu kapsamda çalışmalarını özverili bir halde sürdürüyor. Bununla birlikte Hatay’da vilayet seviyesinde olay sayıları, geçen yıla benzeri seviyededir ve rastgele bir salgın kelam konusu değildir” dedi.
‘GEREKLİ YASAL SÜREÇLER YAPILACAK’
Bölgede büyük bir salgının olduğuna dair argümanların “gerçek dışı ve provokasyon amaçlı” olduğunu savunan Çataklı, “Deprem bölgesinde hayatın olağana dönmesi, depremzedelerin gereksinimlerinin karşılanması için tüm kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, yerli ve yabancı gönüllüler düzgün niyetli ve özverili bir halde çalışmalarını yürütüyor. Bu sav, bölgedeki çalışmalara gölge düşürmeye çalışan bir niyet taşıyor. Öncelikle bu açıklamaları yapan kişinin hekimliğinin sorgulanması gerekiyor. Kendisi hakkında gerekli yasal süreçlerin yapılması gerekir ki bu da yapılacak” sözlerini kullandı.
‘ANKARA’DAKİLER NASIL ULAŞAMADI, BİLEMİYORUZ’
Bakan Çataklı, Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş’ın, AFAD’a ulaşamadığı formundaki açıklamasına yönelik soruya ise şöyle karşılık verdi:
“6 Şubat’ta büyük bir felaketi yaşadık. Yüklü olarak 11 ilimiz ve onun dışında öteki vilayetlerde de büyük hasarlar oluştu. Asrın felaketini yaşadık ve afetin olmasıyla birlikte 4’üncü düzey alarm durumu ilan ederek memleketler arası yardım davetinde bulundu. Bununla birlikte 81 vilayetimizin valiliklerine yazı gönderip, tüm grupların sevk edilmesini istedik. Bunun sonucunda zelzele bölgesinde hiçbir ayrım gözetmeksizin 636’sı ulusal, 181’i milletlerarası sivil toplum kuruluşları, onbinlerce istekli afet bölgelerine ulaşmıştır. Ankara’dakiler nasıl ulaşamadılar bilemiyoruz. Buradaki tüm takımlar canla başla çalıştılar ve hâlâ da devam ediyorlar. Bir can bile kurtarmak için çaba edilen yerlerde siyasetten daha kıymetli işler var. Bir an evvel yaraların sarılması, insanların inançlı ve huzurlu hayatlarına dönmesi için ağır çalışmalar yürütüyoruz. Sel felaketlerini yaşandığı Adıyaman ve Şanlıurfa’da da çalışmalar sürüyor. Bu yaşananları siyasete çekmeye çalışmak ve siyasi materyal haline getirmek, ne kadar gerçek kamuoyunun takdirine bırakıyor, Allah’a havale ediyoruz. Hiç olmazsa burada çalışan grupların emeğine saygılı olunmasını bekliyoruz.” (HABER MERKEZİ)