CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Konya’nın Karapınar ilçesinde esnafın ve yurttaşların sorunlarını dinledi.
İKİ ÖĞRENCİDEN MESLEK YANITI: “HAKİM” VE “GENETİK MÜHENDİSİ”
Kılıçdaroğlu, girdiği bir dükkanda 4 ve 7. sınıfta okuyan iki öğrenci ile sohbet etti. Kılıçdaroğlu, “En sevdiğiniz ders hangisi?” diye sordu. Çocuklar “matematik” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu’nun “Hedef ne, ne olmak istiyorsunuz?” sorusuna çocuklardan birisi “Hâkim olmak istiyorum” cevabını verdi. Kılıçdaroğlu, çocuğa “Vallahi adalete ihtiyacımız var. Senin de hakimliğine bizim ihtiyacımız var” dedi. Diğer çocuk ise “genetik mühendisi olmak istediğini” dile getirdi, Kılıçdaroğlu bu çocuğa “Müthiş bir şey. Çok hızla gelişen bir bilim dalı” diye yanıt verdi.
Veteriner de enflasyon nedeniyle üretici ve besicinin mağdur olduğunu aktararak, “Anormal bir şekilde enflasyonumuz var. Bizim çalıştığımız kesim, üreticiler. Onlar mutlu olmayınca, sıkıntılar hepimize yansıyor. Tabii küresel ölçekte de kriz var. Onun yansımalarını da görüyoruz. İnşallah iyi olur diye umut ediyoruz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, küresel krizin olduğunu ve Rusya ile Ukrayna’nın savaş içinde bulunduğunu kaydederek, “Oradaki enflasyon bile bizim çok çok altımızda” dedi.
Veteriner, dünyanın en büyük iki buğday ihracatçısının Ukrayna ve Rusya olduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu da “Biz niye ihraç etmiyoruz?” diye sordu. Kılıçdaroğlu, Türkiye’de üretim yapabilecek her imkan olduğunu belirterek, “Bizim de bunu aşmamız lazım” dedi.
Yurttaşlar sık sık yol üzerinde Kılıçdaroğlu’nu durdurdu ve sorunlarından bahsetti. Bir yurttaş elektriğe gelen zamdan şikayet ederek, derdini; “Daha dün geldi elektriğe yüzde 30-40 zam… Ekstra mazota. Bize yaşamayın diyorlar bu ülkede” sözleri ile anlattı. Kılıçdaroğlu, “Biz hep beraber yaşayacağız, huzur içinde yaşayacağız” karşılığını verdi.
“EMEKLİYİM, KARNIM AÇ. OĞLUM ÜNİVERSİTEYİ KAZANSA BİLE OKUTAMAYACAĞIM”
Bir yurttaş da Karapınar’ın çiftçilikle geçindiğini ve zor durumda olduklarını kaydederek, “Kendim emekliyim, karnım aç. 2 bin 503 lira maaş alıyorum. Benim oğlum üniversite imtihanına girecek, üniversiteyi kazansa bile ben okutamayacağım. Durumum yok. Açız yani açız. Allah aşkına bunlara bir çare” diye konuştu.
İKİ FATURA ARASINDAKİ BİN LİRAYI AŞAN FARKI GÖSTERDİ
Bir dondurmacı gelen elektrik faturalarını Kılıçdaroğlu’na vererek, “Bizim iki faturamız arasındaki fark. İkinci ay, üçüncü ay” dedi ve 597 liradan bin 767 liraya bir ayda yükselen faturasını gösterdi. Dondurmacı, “Çok afaki fiyatlar var. Fiyatlardan çok muzdaribiz. Elektrik, kiralar. Şeker olsun. 290’a (290 liraya) aldığımız şeker 1200 lira oldu. Antep fıstığı aynı. 220’ye (220 liraya) alıyoruz, 440 lira oldu. Şu an bizim Maraş’ta iki tane pastanemiz var, ikisi de bitik durumda” dedi. Dondurmacı Kılıçdaroğlu’na baklava ve dondurma ikram etti.
Kılıçdaroğlu’na bir yurttaş, fiyat istikrarsızlığından dert yanarak, “Vatandaş bilmiyor, bize kızıyor. Arkadaş; ‘sen bu 10 liraydı, 20 yaptın’ diyor. Biz de ister istemez. Biz de aldığımız yerden o şekilde” dedi.
Kılıçdaroğlu kendisine mesaj gönderen bir inşaatçının söylediklerini aktararak, “Verdiğim fiyatlar 15 dakika için geçerli diyor, 15 dakika içinde sipariş vermezsen fiyatı ben daha sonra bildireceğim diyor” diye konuştu.
Bir dükkanda çiftçi; elektrik şirketinden çiftçilerin dert yandığını aktararak, “Bu sene yüzde 70 çiftçimiz, elektrik paraları içinde avans verdiler. Bankaların kredi kartını kullandılar. Elektrik parasını ödediler. Yüzde 35’i nakit para yatırabildi. Her su parasını bugün veresiye alıyor, bankaya borçlanıyor. Zamlara bir şey söylemek istemiyorum. Bir de Tarım Kredi’de 3-4 yıllık alınan kredilerde her yıl komisyon alınıyor, yüzde 4. Daha önce de bir sefer alıyorlardı. Ama dört yıllığına dört sefer, yüzde 16 alıyorlar. Bir değerleme yapmıyorlar. Yüzde 300’e varmış, zam. Bütün çiftçiyi perişan ediyorlar” dedi.
Kılıçdaroğlu ise çiftçiye şu yanıtı verdi:
“Çiftçiye elektriği bedava vereceğim. Bunu unutmayın. Güneş enerjisi var. Bunu kooperatife dönüştüreceğiz. Her çiftçi ortağı olacak. Hem bedava olacak, artanı satacak ve gelir elde edecek. ‘Beşli Çete’ye değil, üreten adama vereceğiz.”