Çimenler uzar Kuşlar uçar
Dalgalar kıyıya vurur
Giovanni yönetir
Cansu pas atar
Zehra bloklar
Ayça çıkarır
Bajema yükselir
Gabi yüreklendirir
Ogbogu durdurur
Egonu 40 sayı alır ve Vakıfbank şampiyon olur!
ŞAMPiYONLUK ALIŞKANLIKTIR
Şampiyonlar Ligi’nde rakip tanımayan Vakıfbank; bu dönem kazandığı yeni zaferle şampiyonluk rekorunu 6’ya çıkardı. Şampiyonluk alışkanlıktır, kelamını de yeniden tekrar kanıtladı.
İlk defa iki Türk kadrosunun buluştuğu Devler Ligi finalinde kim birinci gelirse gelsin zafer bizim, ülkemizin olacaktı. O denli de oldu. Sporda bir taraf şüphesiz kaybetmeyi tadacaktı. Bunu yaşayan Eczacıbaşı oldu.
Bazen bir yanlış, tüm doğruları götürebiliyor. Önder smaçörleri Boskovic’i verimli kullanamamak tahminen de doğruları götüren yanlış oldu. Vakıfbank’ın Voronkova üzerine baskısına da deva üretemeyen Eczacıbaşı, Laura ile ortadan tutturduğu ritmi maçın bütününe de yayamadı. Hande’nin devreye girmesi, Simge’nin defanstaki hareketliliği, Jack’in parlak anları yetmedi. Aldığı tek setle yetinmek zorunda kalan Eczacıbaşı, 2015’ten sonra ikinci sefer kazanmak istediği kupaya uzanamadı.
ZEKi, ÇEViK, AHLAKLI
Vakıfbank ise; 3 metre yüksekten vurulan smaçlar, saatte 107 km’ye ulaşan smaçlar, fileye yakın güçlü servisler, ritmi ayakta tutan uzun rallilerden sayılar, çıkmaz denilen toplara yapılan defanslar, blok üstü smaçlar… Şiir üzere oynayan Egonu, sahanın her yerinde olan dinamo Gabi, file üstü set kuran Zehra ve Ogbogu, güzel pas dağıtan Cansu, hazır asker Bajema ile Ayça’nın hareketliliği, kenardan giren oyuncuların misyonlarının hakkını vermesi ile tam bir kadro oyunu ile tam bir zafer kazandı.
Ezcümle; Cumhuriyetimizin 100. yılında Devler Ligi arenasında iki ekol grubumuzun bu temsili, çocuklarımıza en hoş örnek. Kendi dünyalarının ötesini güzelleştiren ‘zeki, çevik, ahlaklı’ sportmen topluluğumuza, pahalı tariflerimize yürekten teşekkürler. Ne demişler: “Kendi çağında iz bırakan, gelecekte de başarılı olur!”