AKP’den ‘sosyal medya’ düzenlemesine yanıt: ‘Mahkemede savunabilirse ceza olmayacak’

TBMM’ye sunulan sosyal medya düzenlemesinin komisyondaki görüşmeleri devam ediyor.

Düzenlemeye yönelik sansür ve ceza eleştirilerine AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ yanıt verdi. Dağ, “Birinin atmış olduğu tweet yaptırım doğurmaz. Biriyle ilgili olabilir, devletin mekanizması olabilir. İnsanları yanıltmaya dönük bir ifade olabilir. Kamuoyunu bozacak düzeye gelmesi gerekiyor. Kızılay’da bir bomba var, bir paket gördü mahkemede bunu savunduğu zaman ceza söz konusu olmayacak. İnsanları yanıltacak düzeyde bir tartışma olması, gerçeklik algısını değiştirebilecek bir şey olursa ve yayılırsa ceza söz konusu olabilecek. Teknoloji geliştikçe yeni düzenlemeler gelebilir” dedi.

NTV canlı yayına katılan Dağ’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Sosyal medya konusuna baktığımızda 3 tane tarafı var. Şirketler, devletler ve kullanıcılar. Hiç mağdur olmayan, devletleri dikkate almayan, kendi başına yasa yapmış sosyal medya şirketleri var. Burada hiç mağdur olmayan taraf onlar. Bizim burada temel aldığımız nokta bireylerin haklarını korumak, sosyal medya şirketlerinin devletlerin egemenlik alanlarını dikkate almasını sağlamak.

Bu ihtiyacı giderme noktasında bir düzenleme yapmamız gerekti. 2-3 yıl sonra yeni ihtiyaçlar doğarsa ona göre düzenleme çıkar. Siz bir hakaret, iftira ortaya atıldığında bu hakkınızı nerede arayacaksınız? Twitter bu hakkı size sağlamıyor. Muhalefet bu düzenlemeyi okumadan karşı çıkıyor. İkincisi, uygulamaları ile sözleri arasında dağlar kadar fark var.

Bugün liderlerle ilgili sosyal medyada yazılan sözlerle ilgili en çok dava açan Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Savcılığa suç duyurusunda bulunduktan sonra uzlaşma isteyen iki lider bunlar.

“85 MİLYONUN HAKKINI KORUMAK İÇİN YAPTIK”

Jahrein diye bir hesap var. Bu kişi muhalif. Açıklamalarının yüzde 90’ı AK Parti karşıtı. İmamoğlu ile CHP ile ilgili açıklama yaptı diye hesabı askıya alındı. Burada bizim en önemli baktığımız çerçeve 85 milyon vatandaşımızın hakkını, hukukunu korumak. Şu anda bireyin hakkı zayi oluyor. Haklarını savunabilecekleri bir yer yok.

Ben Türkiye Cumhuriyeti devletiyim, egemenlik haklarım yok mu? Buradaki 5-6 şirket hakkımı hiçbir şekilde savunmuyor. Hukuken bakıldığında sınırlayıcı ifadeler. Orada suçun unsurları bir kasttır. Kastı özel hale getiren bir düzenleme. Daha muğlak değil daha açık bir ifade.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir