İklim değişikliğine dikkati çekmek hedefiyle dünyaca ünlü sanat yapıtlarını maksat alan çevreci kümenin sözcüsü Alex De Koning, İngiltere’de, iklim aktivistlerinin Vincent Van Gogh‘un “Ayçiçekleri” tablosuna domates çorbası atmasının akabinde insanların iklim krizi hakkında konuştuğunu belirtti.
Tarihinin en büyük sel felaketini yaşayan Pakistan’da 33 milyon kişinin yerinden edildiğini hatırlatan Koning, “İnsanlar korunan bir sanat yapıtına, Pakistan’da 33 milyon kişinin konutlarını kaybetmesinden daha çok öfkelendi. 33 milyonu hayal etmek güç. Ben 5 milyon nüfuslu İskoçya’da yaşıyorum. Pakistan’da sel nedeniyle yerinden edilen insan sayısı 6 katı” dedi.
“Sivil direniş yapmamız gerektiğini biliyorduk”
Koning, beşerler ortasında iklim değişikliğinin konuşulması için şiddet içermeyecek halde farkındalık yaratılması gerektiğini vurgulayarak, insanların fakat bu formda iklim krizinden bahsettiğini kaydetti.
Koning, daha evvel yürüyüş, dilekçe üzere birçok yolun denendiğini söyleyerek, “Harekete geçmemiz ve toplu sivil direniş yapmamız gerektiğini biliyorduk” dedi.
Sözcüsü olduğu Just Stop Oil kümesinin maksadının petrol sanayisi olduğuna işaret eden Koning, yapılan hareketlerde petrol sınırları ve petrol tankerlerinin engellendiğini belirtti. Koning, iklim değişikliğine dikkati çekmek için, Formula-1, futbol karşılaşmaları, sanat galerileri, otoyollar ve parlamento güzergahındaki yollar da dahil olmak üzere dikkat cazibeli lokasyonlarda protestoların yapıldığını aktardı.
“Bizi her yerde görebilirsiniz” diyen genç aktivist, petrol altyapı tesisini amaç aldığını ve 40 saat boyunca 50 metre yükseklikteki petrol boru çizgisi üzerinde oturarak protesto gerçekleştirdiğini anlattı.
“Dönüşüm için bundan daha düzgün bir vakit olamaz”
Koning, İngiltere’de, yenilenebilir gücün 9 kat daha ucuz olmasına karşın ve 8 yılı kapsayacak biçimde petrol rezervi olmasına karşın, hükûmetin 100’ün üzerinde petrol ve gaz lisansı açtığını söyledi.
Çevreci, “Patates tarlalarının yarısını çoktan kaybettik bile. İlerleyen yıllarda, meyve, zerzevat tedarikimiz çökecek zira suyumuz tükeniyor. Bunlar 2022’de oluyor ve her geçen yıl daha berbata gidiyor” formunda konuştu.
Bu yaz İngiltere’de son 500 yılın en sıcak yılının yaşandığını, başşehir Londra’da termometrelerin 40 dereceyi gördüğünü ve Pakistan’da yaşanan sel felaketini hatırlatan Koning, “Dönüşüm için bundan daha düzgün bir vakit olamaz” tabirini kullandı.
Koning, tüm dünyanın dikkatini çeken protesto şovlarının yenilenebilir güce dönüşümün gerçekleşmesi için yapıldığını aktardı.
“COP27, başarılı olsaydı, pahalı bir şey olurdu“
Genç aktivist, bu yıl Mısır’ın başkanlık ettiği ve Şarm el-Şeyh’te düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Kontratı 27. Taraflar Konferansı’nı (COP27) da eleştirdi.
COP27’ye 636 petrol ve gaz lobicisinin katılığını vurgulayan Koning, uygulanan sürecin çok yavaş işlediğini belirtti ve “24 yaşındayım, COP27 düzenleniyor, bu bile ne kadar az ilerleme kaydedildiğini gösteriyor” dedi.
Koning, konferansa katılan ülkelerin iki yüzlü davrandığını, vaatler verilerek süslü kelamlar sarf ettiğini lakin bu vaatlerin yerine getirilmediğini vurguladı.
“Eğer COP, başarılı olsaydı, dönüşüm için, herkesi bir ortaya getirmeye kıymet bir şey olurdu” diyen Koning, kişisel seviyede değil sistemsel seviyede değişime gereksinim olduğunu söyledi.
“Ailem ve ben, isimli sicil kaydım için değil; geleceğim için endişeliyiz”
Birçok sefer protestolar sırasında gözaltına alınan Koning, hapishane hücresinde müsaade alarak yemek yiyip su içebildiğini kaydederek, bu durumu “insanlık dışı” olarak nitelendirdi.
Koning, “Ailem ve ben isimli sicil kaydı için değil, geleceğim için endişeliyiz” diyerek, ailesinin onu desteklediğini kaydetti.
İlerleyen yıllarda çok sayıda ülkenin Hindistan ve Pakistan üzere sıcak hava dalgasıyla karşı karşıya kalabileceğini aktaran Koning, bunun sürdürülebilir olmadığını, su olmadan besin elde edilemeyeceğini belirtti.
Koning, öte yandan, son 10 yılda 700 iklim aktivistinin öldürüldüğünü, yakın vakitte, otoyollardaki trafik tabelalarına tırmanan arkadaşlarının gözaltına alındığını söyledi.
Çevreci kümenin iki üyesi, başşehir Londra’daki National Gallery’de sergilenen Vincent Van Gogh’un “Ayçiçekleri” tablosuna iklim değişikliğine dikkati çekmek hedefiyle domates çorbası atmıştı.
Almanya’da Letzte Generation (Son Kuşak) isimli çevreci küme üyesi iki aktivist, iklim değişikliğine dikkati çekmek gayesiyle Potsdam kentindeki Barberini Müzesi’nde sergilenen Fransız ressam Claude Monet‘in “Les Mueles” (Saman Yığınları) serisinde yer alan bir yapıtına patates püresi fırlatmıştı.
İngiltere’nin başşehri Londra’daki bal mumu heykel müzesi Madame Tussauds’ya giren iki çevreci aktivist, Kral 3. Charles’ın heykeline çikolatalı kek atmıştı. (AA)