İstanbul’un Trakya’dan su muhtaçlığını değerli oranda karşılayan, Kazandere ve Pabuçdere ile Istrancalar barajlarındaki doluluk oranları yüzde 25’in altına düştü. Su düzeyi 3,35’e düşen Pabuçdere Barajı kuruma noktasına gelirken, İstanbul’un su muhtaçlığının sağlandığı 10 barajın genel doluluk oranı ise yüzde 36,87’ye indi.
İstanbul Su ve Kanalizasyon Yönetimi’nin (İSKİ) resmi internet sitesindeki datalara nazaran, Kırklareli’nin Vize ilçesi sonları içinde bulunan ve Trakya’dan İstanbul’un su muhtaçlığını karşılayan Kazandare, Pabuçdere ile Istrancalar’da eylül ayında yüzde 50 civarında olan doluluk oranı yüzde 25’in altına düştü.
Kazandere’nin doluluk oranı yüzde 17,82’ye, Pabuçdere’nin yüzde 3,35’e Istrancalar Barajı’nın ise yüzde 23,65’e düştü. Pubuçdere Barajı kuruma noktasına gelirken, Kazandere’nin ise büyük kısmı kurudu.
“Son yılların en düşük düzeyini gördük”
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, barajlarda son yılların en düşük düzeyinin yaşandığını söyledi. Kuraklığın devam ettiğini ve tesirini de gösterdiğini belirten Tecer, “Bu barajlardaki su düzeylerine de yansıyor. Son yılların en düşük düzeylerini görmüş durumda bilhassa bu bölgede. Olağan bunun global iklim değişikliğiyle direkt alakalı olduğunu kıymetlendiriyoruz. Lakin bunu tekraren söylememize ve zikretmemize, uzmanların bu bahiste rapor yayınlamalarına karşın şunun farkında değiliz. Yani iklim değişikliği dediğimiz şey aslında çevresel sorunların bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Biz karbon emisyonlarını salmaya, iklim değişikliğine sebep veren sera gazlarının konsantrasyonlarını artırmaya devam ediyoruz. İklim değişikliği nedeniyle düşen yağışlar kuraklıklarda başta bu bölge olmak üzere bütün dünyada yaşantımızı direkt etkileyecek şeyler. Ziraî alanda kullandığımız, tükettiğimiz suların ölçülerin düşmesinde sanayi üretiminde kuraklığın tesirini çok dramatik bir halde yaşayacağız. Lakin bunlarla iklim değişikliğinin sonuçlarıyla yaşayacak mevzularla adaptasyon sağlayabilecek bir ömür biçimine, üretim haline dönmemiz gerekiyor. Bilhassa bu bölgede, yani Kazandere, Pabuçdere son yıllarda en düşük düzeylerini gördü. En son 2020 yılında bu türlü olmuştu. Geçen yıl yağan yağışlar biraz düzeldi. Lakin 2022 yılında hala kuraklık devam ediyor. Bundan etkilenmeyecek biçimde bir yaşamsal dönüşüm oluşturmamız, plan, proje strateji geliştirmemiz gerekiyor tarım dalından sanayi kadar. Konutlarda kullandığımız suların tüketim biçimine kadar topyekun bir zihniyet değişikliğiyle iklim değişikliğinin sonuçlarından en az etkilenebilecek bir döngüye girmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Barajların bulunduğu bölgede yaşayan Fikret Özel, “6 ay evvel geldiğimde suyu vardı. Ne hoş balık tutuyorduk, bugün geldim, gördüm şoke oldum. Balığa geliyordum, burada hoş turna, sazan balığı vardı. Şu an bakın her taraf kurumuş, 2 sene evvel de bu türlü olmuştu. Her iki baraj da kuruydu” dedi.
Bilal Bayraktar ise barajlardaki su oranın düşmesinden büyük keder duyduğunu belirterek, “Geçen sene doluluk oranı çoktu. Bu sene bayağı bir kurudu, balık yakaladığımız barajlar şu an kurak bir halde. Bu bizi burada yaşayan lokal halk olarak derinden üzmekte. İnşallah yağışlar başlar ve barajlarımız tekrar dolar” diye konuştu.
İstanbul’un su muhtaçlığını karşılayan barajların genel doluluk oranı yüzde 36,87 oldu. Barajların doluluk oranları şöyle:
Baraj İsmi:
Ömerli: 39,30
Darlık: 38,34
Elmalı: 40,83
Terkos: 41,45
Alibey: 19,87
Büyükçekmece: 43.62
Sazlıdere: 42.47
Istrancalar: 23.65
Kazandere:17.82
Pabuçdere:3.35(DHA)