Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 30. mevt yıl dönümünde Topkapı’da bulunan Anıt Mezar’da anma merasimi düzenlendi. Merasime Turgut Özal’ın oğlu Efe Özal, torunları, İstanbul Valisi Yardımcısı Günay Öztürk, TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Naim Çoban, 3. Kolordu Kumandanı Korgeneral Levent Ergün, İstanbul Büyükşehir Belediye Lider Vekili Dava Latifeler ile vatandaşları katıldı.
17 Nisan 1993 yılında vefat eden Özal’ın kuşkulu vefatı yıllar geçmesine karşın aydınlatılamadı. Takvimler 2 Ekim 2012 tarihini gösterdiğinde Özal’ın mezarı 19 yıl sonra açılmış, İsimli Tıp Kurumu, Özal’ın vefatının bir suikast olup olmadığının belirlenmesi için yapılan otopsi sonucunda zehir bulunduğunu lakin zehirden mi yoksa diğer sebepten mi öldüğünü tespit edemediklerini açıklamıştır.
“DÜŞTÜĞÜ AN ÖLMÜŞTÜ…”
Özallı Yıllar Belgeseli’nde Turgut Özal’ın son anlarını eşi Semra Özal ve tabibi Cengiz Aslan anlatıyor.
Semra Özal, “İyi dinlendim diyerek uyandı. Tıraş oldu, duşunu aldı. Ben de bu sırada kahvaltı hazırladım. ‘Kahvaltı hazır, haydi gel’ dedim. O gün öğlenden sonra İstanbul’a gidecektik. Yatak odasından oturma odasına geleceğiz kahvaltı yapmaya. Konuşa konuşa geliyoruz. ‘Ben biraz yürüyeyim de o denli geleyim’ dedi. Yürüme bandına çıktı, ‘duş aldım, tekrar terlemeyeyim’ dedi. Omzumda bir gürültü oldu, döndüm, düşmüş bir anda. Düştüğü an gitmişti zaten” sözlerini kullandı.
“ZANNEDİLDİĞİ ÜZERE KENDİNİ YORMAMIŞTI”
Özal’ın tabibi Cengiz Aslan, “Zannedildiği üzere kendini hiç yormamış. Koşu bandına baktığımda yalnızca 600 metre yürümüştü. Ani vefat diye Türkçe’ye çevireceğimiz, eskilerin tabiriyle kalp sektesi diye isimlendirilen kalbin durması olayı…. Bunu 4-5 dakika içinde kalbi çalıştırmadığınız takdirde beyin vefatı başlıyor.”
Odatv.com