Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Uludağ, Türkiye’de 15 civarında istilacı kuş çeşidinin bulunduğunu, bunların başında yeşil papağanların geldiğini belirtti.
Özellikle İstanbul’da gün geçtikçe sayıları çoğalan ve ömür alanları genişleyen yeşil papağanların “tarım zararlısı” olarak bilindiğini anlatan Uludağ, bu kuşlara karşı tedbir alınması gerektiğini lisana getirdi.
Uludağ, Türkiye’deki istilacı kuşların yerli kuş çeşitlerine ziyan verdiğine dikkati çekerek, “Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yeşil papağanların sayıları artıyor. Bunların en büyük ziyanı bizim yerli kuşlara oluyor. Yerli kuşların yuvalarına yerleşiyorlar ve orada çoğalıyorlar. Biyolojik çeşitliliğe ziyan veriyorlar. Yakında tarım alanlarına da ziyan vermeye başlayacaklar .Özellikle meyveliklere çok kıymetli ziyanlar verebilirler.” dedi.
Uludağ, yeşil papağanların görünüşünün hoş olması nedeniyle başta konutlara kafes kuşu olarak alındığını lakin bir mühlet sonra etrafa bırakıldığını söyledi.
Önlem alınmadığı takdirde yeşil papağanların bölgelerinde çoğalmaya devam edeceğini anlatan Uludağ, şöyle devam etti:
“En başta kafes kuşu olarak alınan bu papağanların muhakkak etrafa bırakılmaması gerekir. İstilacı olabilecek yabancı çeşitler yerine yerli yahut istilacı olmayan yabancı cinsler meskene süs hayvanı olarak seçilmelidir. Bir öbür formül ağır olan bölgelerde yumurtalarını toplamak, tuzak formülüyle yakalamak. Lakin istilacı papağanlarla gayret etmek hakikaten çok güç. Bunlarla ilgili kanun takviyesinin de çıkartılması gerekir. ”
.
“SU KAPLUMBAĞALARINI ETRAFA BIRAKMAYIN”
Uludağ, yeşil papağanların yanı sıra meskende beslenen küçük kaplumbağaların da bırakıldıkları bölgede besin zincirini bozduğunu söz etti.
Bazı Avrupa ülkelerinin su kaynaklarına bırakılan küçük su kaplumbağaları nedeniyle tedbirler aldıklarını anlatan Uludağ, şunları kaydetti:
“Bu hayvanları konutlarımıza çocuklarımız baksın diye alıyoruz. Kırmızı yeşil yanaklı kaplumbağa. Olağan bunlar büyüyünce meskende tutmuyorsunuz. Götürüp bir su kaynağına atıyorsunuz. Çok süratli beslenebilen ve çok süratli büyüyen bu tıp sudaki canlıları yok ediyor. Attığınız bölgede besin zincirini bozuyor. Birtakım yerli çeşitlerin ortadan kalkmasına neden oluyor. Avrupa ülkelerinde, mesela Hırvatistan’da kimi yapay göletlerde yerli kaplumbağa çeşidini bitirmiş durumdalar. Papağanlar üzere meskende beslediğiniz su kaplumbağalarını da katiyen su kaynaklarına bırakmayın.”