Karar muharriri İbrahim Kahveci, yazısında şunları belirtti:
“Kredi kullanıp faiz ödeyen insan da; tasarruf eden insan değil mi? Faizin iki tarafı vardır: Faiz alan ve faiz ödeyen… O vakit faiz ödeyen kaybederken faize karşı çıkıyoruz da, neden faiz alanın kaybetmesine (aslında parasının çalınmasına) karşı çıkmıyoruz?
Şimdi kolay sorularımıza devam edelim:
Para almak mı fazilettir, para vermek mi? Elbette para vermek… “Veren el alan elden üstünse” neden veren eli cezalandırıyoruz? Erdemli olan vermek ise erdemsizlere karşı neden faziletlileri savunmuyoruz?
Burada kendi fikrimizi de ekleyelim: Ana sorun faiz değildir; ana problem yahut BÜYÜK GÜNAH ENFLASYONDUR.
Dar gelirlinin, sabit gelirlinin parasını enflasyon çalar. O nedenle büyük günah enflasyondur. Enflasyona yol açanlar ise büyük günahkarlar olmaktadır.
Faiz ikinci bahistir.
Enflasyona nazaran müspet ‘makul getiri’ olur. Bu olumlu ‘veren elin’ üstünlüğünden gelir. Tasarruf etmenin fazileti yahut veren elin üstünlüğü olumlu getiriyi haklı kılar.
Fakat müspet getiri asla ve asla tefeciliğe gitmemelidir. Makul getirinin ‘zor durumdaki fırsatçılığa dönüşmesi” asıl tehlikedir”
Yazının tamamı için