Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Heyeti, “Müslümanın zelzele ve doğal afetlere bakışı nasıl olmalıdır?” sorusuna karşılık verdi. 13 Şubat’ta Diyanet’in internet sitesinden de paylaşılan karşılıkta dikkat çeken tabirler kullanıldı.
BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine nazaran, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun karşılığında akıl, irade ve vicdan üzere özelliklerin insanoğlunu tabiatla alakasında sorumlu kıldığı kaydedildi. İnsanın bu şuurla hareket etmesi ve “Gücü yettiği konularda üzerine düşeni hakkıyla yaparak gerekli önlemleri alması” gerektiğinin vurgulandığı karşılıkta, özetle şöyle denildi:
“Dolayısıyla afetleri ve meydana gelen acı sonuçlarını, insan irade ve sorumluluğunu yok sayarak büsbütün mukadderatçı bir anlayışla pahalandırmak ve açıklamak inancımıza uygun değildir. İnsanoğlu dünyada ebedi hayatına hazırlanacağı bir imtihan sürecindedir. İnsanın bilme ve irade etme özgürlüğü üzere kabiliyetlerine binaen muhatap olduğu bu süreç, birebir vakitte, ona manalı bir hayat sürdürme imkânı sunmaktadır. İnsan yaşadıklarını hakikat kıymetlendirerek başına gelen hadiselerden ibret almalıdır. Doğal afetlere maruz kaldığında da dersler çıkarmalı, sorumluluklarını hatırlamalı, maddi ve manevi alanda yapması gerekenlere yönelmelidir.”
Ne olmuştu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maraş merkezli zelzelelerin akabinde, kent merkezinde bulunan 12 Şubat Stadyumu’nda depremzedeler için AFAD tarafından kurulan çadır kentteki yurttaşları ziyaret etti. Erdoğan ise burada, sarsıntıya ait bir sefer daha ‘kader planı’ değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, Pazarcık’ta da bir depremzedeye, “Olanlar oldu. Bunlar mukadderat planının içerisinde olan şeyler” sözünü kullanmıştı. (KAYNAK)