ODATV ÖZEL
Neden bu türlü yazdığımızı anlatmak için birinci olarak Soner Yalçın’ın 01.02.2017 tarihli yazısına bakalım:
“Önce birtakım bilgiler:
Adı, Ergün Yıldırım…
Sosyolog. Profesör…
Yeni Şafak muharriri.
Haber kanallarının müdavimi.
Bizler, FETÖ kumpasıyla Silivri zindanına atıldığımız 2011’de bir kitap çıkardı:
“Yeni Türkiye’nin Yeni Aktörleri; AK Parti ve Cemaat.”
Kitaba nazaran; Türkiye büyük tarihî anı yaşıyordu. Küllerinden diriliyordu. Resmi ideolojinin tabularını sorguluyordu…
Bunu gerçekleştiren; Erdoğan ile Gülen’di…”
Yeni Şafak’taki mesleği boyunca gerek “Anomik erkek: Toplumsal sarsılmayla gelen erkek şiddeti”i “Bazı utanç verici şeyler” gerekse toplumsal medyada paylaşımlarla gündem olan Marmara Üniversitesi İrtibat Fakültesi eski dekanı olan Yeni Şafak muharriri Ergün Yıldırım, FETÖ ve “örtülü sermaye” üzerinden maksat aldığı Diyanet TV’ye 2021 yılında konuk olmuştu.
Yıldırım’ın toplumsal medya paylaşımları ortasında, 2019 yılında kansere karşı verdiği uğraşa yenik düşen Neslican Tay için “Yok olmaya gerçek akan vücudunu toplumsal medyada tekrar ikame ederek kurtarmaya çalıştı” tabirleri halkın hafızasına acı bir biçimde kazınmıştı. 25 Eylül 2019 tarihli yazısının başlığı ise “Neslican Tay ve sekülerleşen vefat kültürü” idi…
Daha öncesine de bakalım:
Yıl 2017
Odatv’de 22 Haziran günü yayınlanan haberde şu bilgiler yer alıyor:
“FETÖ’ye ve önderi Fethullah Gülen’e dair hudut tanımayan övgülerde bulunan Ergün Yıldırım’ın, Marmara Üniversitesi Bağlantı Fakültesi’nden istifa etmesinin şifreleri…
Marmara Üniversitesi Bağlantı Fakültesi Dekanı Ergün Yıldırım geçen günlerde vazifesinden istifa etti. Bugün yerine Prof.Dr. Cengiz Anık getirildi.
Yıldırım, yakın periyoda kadar Fethullahçılara verdiği takviyeyle biliniyordu. Son periyotta ise safını AKP’den yana seçti. İsmi TRT idaresinde geçiyordu.
Odatv’nin de ortalarında bulunduğu eleştirel medya Yıldırım’ın geçmişte FETÖ ile bağlarını birer birer ortaya çıkardı.
Öyle ki “Yeni Türkiye’nin Yeni Aktörleri: AK Parti ve Cemaat” isimli kitap yazan Yıldırım, Fethullah Gülen’i Hazreti Muhammed’e benzetiyordu.
Ortaya çıkan arşivlerin ve arkası arkasına gelen skandal açıklamaların akabinde Yıldırım’ın TRT idaresine adaylığı boşa düştü.
Ve son olarak Yıldırım dekanlıktan da istifa etti.
İstifa günü, Yıldırım medyayı ve kendi mahallesindeki kimi isimleri suçladı ve şunları söyledi: “Bu haftanın başında Marmara Bağlantı Dekanlığı vazifemden istifa etmiş bulunuyorum. 2 eğitim devrinde dayanak çıkan herkese teşekkür ederim. Dekanlık atamam dan itibaren bilhassa lasisit ve ulusalcılar bana her gün saldırdılar. Dekanlığı bir sey sandılar. Bilhassa bana atilan iftiraları kamuoyuna taşıdılar. Topluluğumdan görünüp iftiraları servis etti kimi mafyavari medya çeteleri.Makamlarla kamusal mana kazanmadik bugüne kadar. Kendi kişisel uğraşım ile varlık kazandığımı hakperest beşerler bilir. Istanbula “okumak” icin geldik. Bu devam edecek. Çeyrek yüzyıl savunduğumuz siyasetin en kritik anda atılan iftiralar karşısında beni yalnız bırakması duyduğum en derin üzüntümdür!”
Yıldırım’ın bildirisinde “çeyrek yüzyıl savunduğumuz siyasetin en kritik anda atılan iftiralar karşısında beni yalnız bırakması” kelamları tesadüf değildi.
Zira Odatv’nin kulislerden edindiği bilgiye nazaran direkt “yukarısı” Yıldırım’dan vazifesi bırakmasını istedi.
Yıldırım, bunun üzerine istemeden istifa dilekçesini verdi.
Özetle, muhafazakar kesim Yıldırım’ın FETÖ ile irtibatlı geçmişini artık taşıyamadı.
Yıldırım’ı vazifeden aldı.
Ergün Yıldırım’ın Fethullahçılıktan AKP yandaşlığına uzanan çizgisinde elinde bir tek Yeni Şafak müellifliği kaldı.”
Bu haberin ardınan artık ‘eski’ Marmara Üniversitesi Bağlantı Fakültesi Dekanı Ergün Yıldırım toplumsal medyadan açıklamalarda bulunmuş, “Ey savcılar!” diye yazarak, kendisinin kamuoyunda tanınan biri olduğunu söz ederek savcıların Odatv’ye karşı harekete geçmesini istemişti.
FETÖ’NÜN GİZLENMEYEN YAZARI
“Yeni Türkiye’nin Yeni Aktörleri: AK Parti ve Cemaat” isimli kitabında Ergün Yıldırım, FETÖ’ye ve başkanı Fethullah Gülen’e dair hudut tanımayan övgülerde bulunuyordu. Yıldırım, yeni kitabı “Öznenin Ölümü” ile de bu sefer FETÖ’ye övgüleri bir kenara bırakıp sosyolojik açıdan “örgütü” el almıştı.
Soner Yalçın ise, Ergün Yıldırım’la ilgili kaleme aldığı yazısında, “Ergün Yıldırım kitabında Gülen’i, Hz. Muhammet ile özdeştiren cümleler kurmaktan bile geri durmadı: ‘Gülen’in ferdî hayatı da hicretin süreklilik taşıyan ruhunu yansıtmaktadır” diye yazmıştı.
Ayrıca, Ergün Yıldırım, RTÜK tarafından TRT İdare Şurası için aday gösterilmiş ve bu adaylık reaksiyon çekmişti.