İZMİR – İzmir Bayan Platformu, Maraş merkezli meydana gelen ve 11 ili etkileyen zelzelenin akabinde açıklama yaptı. Konak Kemeraltı Çarşı girişinde bir ortaya gelen bayanlar, “Siz öldürürsünüz biz yaşatırız, zelzele bölgesindeki bayanlar yalnız değildir” yazılı pankart taşıyarak, “OHAL değil dayanışma yaşatır”, “Yaşasın bayan dayanışması” ve “Göçmen bayanlar yalnız değildir” sloganları attı. Bayanlar ismine açıklama yapan Didar Gül, imar afları ile sermaye-devlet işbirliğinin binlerce insanın katili olduğu ağır bir tablo ile karşı karşıya olunduğunu söyledi.
“Devlet nerede?”sorusunu soran insanların devrimcilerin, bayanların, gençlerin yani halkın kendi dayanışması ile bu felaketi aşmaya çalıştığını belirten Gül, şunları kaydetti:
“Devlet yok muydu? Devlet vardı. Devlet, ‘yarım saat içerisinde AFAD’ı gönderiyoruz’ diyerek ortadan kaybolan, insanları mevte terk eden pratiğiyle vardı. Devlet, sarsıntı bölgesinde OHAL ilan ederek vardı. Devlet, halkı ‘haysiyetsiz, namussuz, şerefsiz’ küfürleriyle azarlayarak vardı. Devlet, AFAD’ın IBAN’ını duyurarak vardı. Devlet, nasıl uygulanacağı belirli olmayan bir kararla üniversiteleri kapatıp öğrencileri yurtlardan kovarak vardı. Devlet, binlerce insanı göçe zorlayarak vardı. Mültecilere yönelik ‘yağmacı’ palavraları ile maksat gösterirken, katlederken devlet yeniden oradaydı! Daha iki gün evvel yardımları toplayan Hasankoca Cemevi’ne kayyum atandı ve toplanan yardımlara el kondu. Dayanışma ile götürmeye çalıştığımız yardım kamyonlarının önüne AFAD pankartı asmak için beklerken vardı devlet! Adıyaman’da yetkilileri eleştiren bayan sağlıkçının konutuna polis gönderirken vardı. Devlet, kayyum, şiddet, küfür, azap ile oradaydı ve orada olmaya devam ediyor”
‘ÖLÜMÜZE DİRİMİZE HÜRMET DUYMAYAN DEVLETE ÖFKELİYİZ’
Deprem bölgesinde annesini babasını kaybetmiş, kaybolmuş çocukların geleceği ile ilgili ve eğitim hakkı gasp edilen gençler için kaygılı olduklarını söyleyen Gül, “Deprem bölgesine gerekli yardım gitmemesinden kaynaklı depremzedelerin hayat şartlarından telaşlıyız. Depremzede insanların sıhhatinden kaygılıyız. Sarsıntı bölgesinde on binlerce hamile bayanın sıhhat hakkına erişimi olmamasından telaşlıyız. Binlerce bayanın menstrual muhtaçlıkları ve hijyenik şartlar sağlanamadığı için çıkabilecek hastalıklardan kaynaklı telaşlıyız. Sığınma konutlarında kalan yüzlerce beki binlerce bayanın akıbetinden telaşlıyız. Bayanlara yönelik her türlü fizikî ve cinsel taarruz riski olan afet bölgesindeki bayanların güvenliğinden kaygılıyız. Ve öfkeliyiz. O binaları yapanlara da, o binaların yapılmasına müsaade veren yetkililere de, insanları mevte terk eden , hala enkazdan canlı depremzedeler çıkarken, çarçabuk enkaz kaldırmaya başlayan, ölümüze-dirimize hürmet duymayan devlete de öfkeliyiz” dedi.
‘GELİN BAYAN DAYANIŞMAMIZIN ÖRNEKLERİNDEN BİRİNİ BİRLİKTE YARATALIM’
Yağmacı savları ile mülteci düşmanlığının körüklenmesine, mültecilerin hayat hakkının engellenmesine, azap yapılmasına ve manzaraların iktidar eliyle servis edilmesine de öfkeli olduklarını lisana getiren Gül, İzmir Bayan Platformu olarak dayanışma kampanyası başlattıklarını kamuoyuna duyurdu. Gül, şunları kaydetti:
“Acilen OHAL’in kaldırılması ve seferberlik ilan edilmesi, depremzedelere insani şartların sağlanması, sıhhat hakkına erişimin süratle gerçekleştirilmesi, temel gereksinimlerin sağlanması, halk dayanışmasının engellenmemesi, sarsıntı bölgesinde bayanların güvenliğinin sağlanması, en ücra noktalara kadar taşınabilir tuvalet ve konteynerler konması ve bir kısmının yalnızca bayanlar için ayrılması, inançlı kentler ile ömür hakkımızın gözetilmesi ve yetkili-sorumlu olan herkesten hesap sorulması için soluksuz uğraş edecek ve dayanışmamızı büyüteceğiz. İzmir Bayan Platformu olarak hem bölgedeki hem de bölgeden göç etmek zorunda bırakılan binlerce bayanın gereksinimlerini karşılamak için bir dayanışma kampanyası başlattık. Bu kampanyayı büyütmek için tüm bayanlara sesleniyoruz; gelin bayan dayanışmamızın en güçlü örneklerden birini birlikte yaratalım.”
Açıklama atılan sloganlarla sona erdi. (DUVAR)