Almanya nükleer güce veda ediyor. Ülkedeki son üç nükleer santral de kapatılıyor. Böylelikle Avrupa’nın en büyük iktisadında nükleer güç üretimi sona erecek. Üç nükleer santrali geçen yıl ülkenin güç gereksiniminin yüzde 6’sını karşıladı.
Nükleer karşıları, ülkede nükleer reaktörlerin kapatılmasını zafer olarak görüyor.
İş dünyasıysa Avrupa’nın güç kaynaklarının istikrarlı olmadığı ve dünyanın fosil yakıtlardan kurtulmaya çalıştığı bir devirde reaktörlerin kapatılmasını “çılgınlık” olarak nitelendiriyor.
Aslında üç reaktörün geçen yıl kapatılması planlanıyordu. Fakat Rusya’nın Ukrayna işgalinin akabinde patlak veren güç krizi nedeniyle plan ertelendi.
Alman iş dünyası nükleer santralin kapanması nedeniyle güç arzında yaşanacak darboğazlar konusunda hükümeti uyardı. Alman hükümeti ise güç arz güvenliğinin garanti altında olduğunu söylüyor.
Ülkenin doğal gaz depolarının yarısından fazlasının dolu olması ve kış döneminin neredeyse sona ermesinin kıymetli bir avantaj olduğu belirtiliyor. Ülkede nükleerden kaynaklanan açığın yenilenebilir güçle kapatılması planlanıyor.
Alman hükümetinin önünde devre dışı bırakılmış 30’a yakın nükleer santrali sökmek üzere şiddetli bir vazife de bulunuyor. Bir nükleer santralin sökülme süreci yaklaşık 15 yıl sürüyor. Alman yetkililer, çok uzun yıllar ölümcül olabilen radyoaktif atıkların depolanması için de şimdi kesin bir tahlil bulabilmiş değil.
Onlarca yıl süren nükleer aykırısı protestoların akabinde 2011’deki Fukuşima nükleer faciası Almanya’da nükleer güce karşı aksiyonları hızlandırdı.
Eski Başbakan Angela Merkel periyodunda, nükleer güç kaynaklı risklerin inançlı bir formda denetim edilemeyeceği gerekçesiyle nükleer enerjiyi terk etme kararı alındı.
İngiltere, Finlandiya ve Fransa ise almanya’nın bilakis nükleer enerjiyi ikiye katlamayı planlıyor.