Trabzon’da, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nce, kıyı alanlarda belirlenen 3 istasyonda, 25 ile 100 metrekarelik alanlarda yapılan katı atık kirliliği araştırmasında, en fazla kirliliğin Gülcemal dolgu alanı etrafında görüldüğü belirlendi.
Balıkçılardan şikayet geldi
Balıkçılardan çok sayıda şikayet gelmesiyle çalışmaya başladıklarını anlatan Doç. Dr. Özşeker, “Dolgu alanı etrafında balıkçı ağlarına çok fazla çöp takıldığı konusunda şikayetler alıyorduk. En fazla katık atık ölçüsü, cins ve çeşitliliğine de batı istasyonu olan dolgu alanında rastladık. Hem dolgu alanı hem bölgemizdeki akıntının istikameti ve şiddetine bağlı olarak doğudan batıya yanlışsız akıntı kelam konusu.
” dedi.
En fazla plastik atığa rastlandı
Araştırmada, karşılaştıkları en fazla atık çeşidinin plastik olduğunu söyleyen Doç. Dr. Özşeker, “” diye konuştu.
“Denize giren plastik gereçler hiçbir biçimde kaybolmuyor”
Kıyı bölümlerinde çalışmalarına karşın çok fazla atıkla karşılaştıklarını belirten Doç. Dr. Özşeker, şöyle devam etti: “Katı atıklar rüzgarla akıntıyla dalga tesiriyle bir biçimde denizle bütünleşiyor. Denize giren bilhassa plastik üzere materyaller hiçbir halde kaybolmuyor. Bunlar dolgu alanına taşınan materyalle birlikte deniz tabanına da çökeliyor. Balık tutmak için ağlarını attıklarında çöplerin yükü nedeniyle ağlarını kaldıramayan balıkçılar olduğunu da biliyoruz.
Bir halde esasen bu denizi etkiliyor. Bölgemizde denizdeki katı atık kirliliğin ana kaynağı karasal kaynaklı. Dünyanın her yerine dolgu yapılıyor lakin burada kullanılacak materyalin daha dikkatli formda etrafa ziyan vermeden nasıl yapılabilirliğini konuşmalıyız. Her bulduğumuz materyalle, içerisindeki etkenlerin ne olduğunu bilmeden denizi doldurmamamız gerekiyor. Ne yazık ki bölgemizde dolgu gereçlerinin içerisinde çok fazla ölçüde katı atık mevcut. Maalesef karasal gereçlerde denizlerimizi doldurarak, aslında kirli olan denizimizi daha da fazla kirletiyoruz.“