İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yaser Süleymanoğlu, sıcakların olumsuz tesirlerinden kaçınmak için günlük hayatta nelere dikkat edilmesi gerektiği hakkında bilgi verdi.
Süleymanoğlu’nun açıklamaları şöyle:
“Ortamdaki nem ve sıcaklık artışına bağlı olarak beden ısısının da arttığına dikkat çeken Dr. Süleymanoğlu, “Sağlıklı insanın beden ısısı her ortamda 36.5-37 C de sabit tutulur. Beden, dış ortam ne olursa olsun bu dereceyi sabit tutmak için devamlı çalışır. Dış ortam sıcaksa terleyerek bu dengeyi sağlar. Ancak bu durum beden için yorucudur. Fazladan güç için yanlışsız besin ve sıvı gerektirir. Metabolizma, terleme sayesinde beden ısısını istikrarda tutmaya çalışsa da mineral ve tuz kaybına neden oluyor. Şayet ter yoluyla atılan mineral ve tuz eksikliği giderilmezse bu da öbür problemlere yol açıyor.” dedi.
NEM ARTINCA İSTİKRARLAR DAHA DA BOZULUYOR
Dr. Süleymanoğlu, “Kronik hastalığı olanlar; ileri yaştakiler, kalp yetmezliği, kronik böbrek yetersizliği, hipertansiyon, diyabet ve KOAH hastaları”nın risk kümesinde yer aldığını belirterek “Bu bireyler terleme sistemi ile beden ısısını istikrarda tutmayı başaramayabilirler ve önemli meselelere maruz kalabilirler. Üstelik nem oranı yükseldiğinde, terleme oranı da artarsa bu istikrarlar daha çabuk bozulur.” diyor.
Ayrıca insülin, kan şekeri düşürücü, tansiyon ilaçları, idrar söktürücü üzere kronik hastalıklarda kullanılan ilaçların bedendeki tesir sisteminde önemli değişiklikler olduğunu belirten Dr. Süleymanoğlu “Örneğin kış aylarında kan şekerini dengeleyen insülin dozu sıcaklarda çok daha tesirli olur ve kan şekerini değerli oranda düşürebilir. Kışın istikrarda tutulan tansiyon hastalığı, yaz ayında tıpkı dozda ilaç kullanılsa bile tuz kaybı nedeniyle hayati sıkıntılar doğurabilir.” dedi.
YAZIN EN ÇOK ONLAR ETKİLENİYOR
Dr. Yaser Süleymanoğlu çok sıcaklardan en çok etkilenen kümeleri şöyle sıraladı: “Kontrolsüz yaşayan yaşlı bireyler, küçük çocuklar, bakıma muhtaç Parkinson ve Alzheimer hastaları, tansiyon, diyabet, KOAH yahut astım üzere teneffüs hastalığı olanlar, böbrek yetmezliği sorunu olanlar, kalp damar hastaları, kanser hastaları, gebeler ve obezler.” Ayrıyeten depresyon, manik hastalıklar, dert ve telaş üzere ruhsal sorunu olanların kullandıkları ilaçlar nedeniyle tuz, mineral, asit-baz istikrarı de değişebiliyor.
YAZ ENFEKSİYONLARINA KARŞI ÖNLEM ALIN
Yazın ısının apansız artması ve yeniden ani sıcak soğuk ortam değişikliği nedeniyle yaz gribi, farenjit, boğaz, bademcik ve sinüzit hastalıkları daha çok görülüyor. Bu hastalıklara karşı, beden ısınızı istikrarda tutacak tedbirler almaya çalışın. Ayrıyeten bu hastalıkların hava ve temas yoluyla bulaşabileceğini düşünerek, kapalı yerlerde hastalarla yan yana bulunmamaya itina gösterin. Bu hastalıklar bulaşsa bile bedenin savaşmasında bağışıklık çok kıymetli rol oynar. Bunun için sağlıklı beslenmeye, bol sıvı alımına, C vitamini içeren besinleri almaya itina gösterin.
GÜVENLİ BESİN TÜKETİN
Yazın en sık görülen meselelerin başında ishale yol açan etkenler geliyor. Sıcaklar bedenimizi ve münasebetiyle bağırsak sistemimizi de etkiliyor. Sıcak havalarda, barsak sisteminde var olan flora muhakkak değişimlere uğruyor; beslenme alışkanlığı yahut ilaca bağlı olarak bu floranın muhakkak bir kısmı saldırgan hale geliyor, hava değişimi ile güçlenen bu suşlar barsak sistemine saldırıyor. Sonuçta; bulantı, karın ağrısı, ateş ve ishal olarak kendini aşikâr ediyor. Bu duruma ayrıyeten besinlerdeki mikroplar da yol açabiliyor. Sıcak hava balık, tavuk, yumurta, mayonez, peynir, dondurma ve buz üzere kimi besinlerin içinde acilen ziyanlı mikropların üremesine yol açıyor. Bu besinlerin alınmasıyla ağır kusma, ishal ve bulantı gelişebiliyor. Oluşabilecek riskleri düşünerek pak ve sağlam besin ile beslenmeye kıymet vermek gerekiyor. Yazın, beslenmede birinci kuralınız, hijyen olmalı.
SEYAHAT İSHALİNE KARŞI PROBİYOTİK ALIN
Seyahat edecek olanların, seyahat ishalini engellemek için ilkbahar sonunda probiyotik dayanağı alarak barsak florasını güçlendirmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Yaser Süleymanoğlu, tekrar bu şahısların, seyahat ettikleri yerlerde besin hijyenine ehemmiyet vermesi, açık su yerine kapalı suları tercih etmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıyeten çeşme suyu ile değil pak suyla üretilmiş buz kalıpları tüketilmeli.
ŞEMSİYE VE ŞAPKA KULLANIN
Uzun saatler kızgın güneşte kalındığında güneş çarpması yaşanabilir. Her ne kadar birinci dakikalarda fark edilmese de beden ısısının artmasıyla beyinde ani gelişen ödem yüzünden; ateş, halsizlik, bulantı, kusma ve baygınlık atakları olabilir. Bu durum kronik hastalığı olanlar, yaşlı ve çocuklarda hayati sonuçlara yol açabiliyor. Bu nedenle yazın açık renk yahut beyaz renkler tercih edilmeli, terleme yapmayan ve bedeni serin tutan giysiler giyilmeli, gerektiğinde şemsiye ve şapka kullanılmalı.
SU, BAZ, TUZ İSTİKRARINI KORUYUN
Özellikle ödem atıcı ilaçlar, kan sulandırıcılar, antidepresan, tansiyon, insülin ve diyabet ilaçları kullanan hastalarda önemli sıhhat problemleri yaratabiliyor. Olağanda bu ilaçları kullanan hastalarda su ve tuz kaybı, bilhassa sodyum ve potasyum kaybı gelişebiliyor. Tuz kaybı çocuk ve yaşlılarda kritik problemlerin da nedeni. Tuz kaybında birinci evrede kişilik bozukluğu, uyku hali, halüsinasyon, oryantasyon bozukluğu, tansiyon, şeker değişkenliği, kalp ritim bozukluğu görülebiliyor. Tedbir almak için çok sıcaklar bastırmadan evvel böbrek işlevleri, kan şekeri, tuz istikrarı üzere pahalarını denetim ettirmeli. Su, tuz ve mineral içeren yaz meyvelerini tüketmeli. Ayrıyeten protein içeren besinler beden ısının dengelenmesinde yardımcı olur.
KLİMA ÇALIŞIRKEN ODAYI HAVALANDIRIN
Dr. Yaser Süleymanoğlu klimaların, kas tutulmaları, nezle ve en kıymetlisi klimaya bağlı akciğer zatürresine neden olabildiğini vurgulayarak şunları şöyledi: “Bu hastalıklar bazen konutta dinlenerek geçirebilir lakin bazen de ağır bakım sürecini gerektirebilecek kadar ağır tablolar oluşabilir. O nedenle, klimaların muhakkak oranda bakteri barındırdığını düşünerek, klimanızın filtrelerinin sık sık temizlenmesine değer verin. Klima çalışırken oda sıcaklığını makul düzeyde tutmak, gün içerisinde odayı havalandırmak son derece yararlı olacaktır.”
YAZ DEPRESYONU BELİRTİLERİNE DİKKAT EDİN
İnsanlar her ne kadar yazın daha enerjik olsa da birtakım bireyler kendilerini belli bir neden olmadan halsiz hisseder ve olağandan daha fazla uyumaya eğilimi gösterirler. Bu bireylerde genel yorgunluk belirtileri gelişebilir. Şayet kendinizde daha fazla uyumak isteği, sık sık yorgunluk ve halsizlik hissediyorsanız, dikkat! Bu belirtiler sadece sıcakların tesiriyle değil, yaz depresyonuyla ilgili olabilir. Uygunu mi, siz bir uzmana başvurun.
Eğer daha evvel var olan telaş bozukluğu ve depresyon için ilaç kullanıyorsanız, çok sıcaklarda bu ilaçlardan farklı bir biçimde etkilenme ihtimaliniz de var. Kendinizde ilaca karşın farklılık hissediyorsanız uzmanınıza başvurmayı ihmal etmeyin”