TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 12 Haziran Toprak Bayramı dolayısıyla bugün yaptığı açıklamada, gıdaya erişimde toprağın en önemli değer olduğuna dikkat çekti. “Ülkemizde tarım arazileri yıldan yıla azalıyor, kırsalda genç nüfus azalıyor, maliyetler nedeniyle çiftçi üretmekte isteksiz davranıyor. Sonuç olarak son yıllarda Toprak Bayramı, bayram coşkusu ile kutlanamıyor. Ülkemizde topraklar yeteri kadar korunamıyor” diyen Bayraktar, şunları söyledi:
“Topraklarımızın tuzluluk, çoraklaşma, yanlış kullanım gibi nedenlerle kalitesi bozulmakta ve diğer taraftan da erozyon, amaç dışı kullanım ile de topraklarımız kaybedilmektedir. Yüzölçümü 78,35 milyon hektar olan Türkiye’nin, uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarı, 1990-2020 döneminde 27,9 milyon hektardan 23,1 milyon hektara geriledi. Yani 30 yıllık bir süreçte 4,8 milyon hektar tarım arazisini kaybettik.
Ülkemizde en fazla tarım arazisine sahip olan Konya ilinde, son 10 yılda tarım alanları yüzde 10,5 azalmıştır. Aynı dönemde tarım arazilerinin en fazla olduğu illerimizden sırasıyla Şanlıurfa’da yüzde 16,6, Sivas’ta yüzde 17,8, Yozgat’ta yüzde 15,7, Çorum’da yüzde 12,5, Adana’da yüzde 12,4, Mersin’de yüzde 13,1, Kırşehir’de yüzde 17,6, Mardin’de yüzde 12,9, Edirne ilinde yüzde 14,0, Malatya’da yüzde 11,9, Muş’ta yüzde 12,3, Hatay’da yüzde 16,9 ve Kastamonu’da yüzde 13,4 oranında azalma gerçekleşmiştir.
‘Türkiye’de 23,1 milyon hektar alanın 15,2 milyon hektarı ÇKS’ye kayıtlı’
Ülkemizde 23,1 milyon hektar alanın 15,2 milyon hektarı ÇKS’ye kayıtlıdır. ÇKS’ye kayıtlı alanda üretim yapan çiftçiler tarımsal desteklerden faydalanabilmektedir. Bu durumda ülkemizde 8 milyon hektar tarım arazisi kayıt altına alınamamakta, bu alanların bir kısmında üretim devam etse de üretici destek alamamaktadır. Bu alanlarda üretim yapan çiftçi, yüksek üretim maliyetleri karşısında destek de alamayınca üretimden vazgeçmek durumunda kalmaktadır. ÇKS’ye kaydolamayan 8 milyon hektar alanın 2,9 milyon hektarı âtıl tarım alanıdır. Bu durumda ülkemizde, tarım yapılabildiği halde nadasa bırakılan 3,2 milyon hektar nadas alanı ve 2,9 milyon hektar âtıl tarım arazisi ile yaklaşık 6 milyon hektar tarım alanında üretim yapılmamıştır.
‘Buğdayın 2021 yılında ekim alanı 6,7 milyon hektar’
Stratejik ürünlerimizden buğdayın 2021 yılında ekim alanı 6,7 milyon hektardır. Biz, buğdayın ekim alanına yakın bir alanda ülke olarak üretim yapamıyoruz. 2002 yılından bu yana ülkemizde işlenen tarla alanı ve uzun ömürlü bitki alanı, toplamda 26,5 milyon hektardan, 3,4 milyon hektar azalmayla 23,1 milyon hektara düşmüştür. Toplam tarla bitkisi alanları, 23,9 milyon hektardan, 4,3 milyon azalmayla 19,6 milyon hektara gerilemiştir. Buna karşılık meyve bahçeleri, bağ ve zeytinlik gibi uzun ömürlü bitkilerin toplam alanı ise 2,6 milyon hektardan, yaklaşık 900 bin hektarlık artışla 3,5 milyon hektara ulaşmıştır.
Buğday üreticisinin meyve ve sebze üretimine yönelmesi, gelecekte buğday üretimi için en büyük tehditlerden birini oluşturacaktır.
Dünyada gıda krizi beklenirken önümüzdeki yıllarda yaşanabilecekler bugünden öngörülmektedir. Topraklarımızı kaybetmeye devam edersek, üretimde yeterlilik sağlayamazsak dünyadan ürün bulma imkanımız azalacaktır. Ülkemizde her yıl binlerce dekar verimli birinci ve ikinci sınıf tarım arazisi, konut, sanayi ve turizm yapılaşmaları, kara yolu yapımı nedeniyle elden çıkıyor”