Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası kapsamında değerlendirmelerde bulundu. Özkan, “Verilere nazaran organ nakli bekleyen hastalar ortasında kalp nakli için 809, akciğer nakli için 39, karaciğer nakli için bin 337, böbrek nakli için 19 bin 80 kişi yer alıyor. 21 bin kişi organ bekliyor” diye konuştu.
Organ nakli konusunda öncü olan Akdeniz Üniversitesi’nde bugüne kadar 5 bin 193 böbrek, 741 karaciğer, 112 kalp, 78 pankreas, 5 ekstremite, 5 yüz ve 2 rahim nakli gerçekleştirildiğini kaydeden Rektör Özkan, toplamda 6 bin hastaya nakillerle umut olunduğunu söyledi.
“YÜZDE 87’Sİ CANLI VERİCİDEN”
Organ nakillerinin 2022 yılında da devam ettiğini söz eden Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan; “Hastanemizde 2022 yılında 184 böbrek, 48 karaciğer, 3 kalp nakli yapıldı. Lakin böbrek nakillerinin yalnızca 21’i ve karaciğer nakillerinden ise yalnızca yüzde 10’u kadavradan gerçekleşti. Bir diğer deyişle bu iki alanda her 100 organ naklinin yalnızca 13’ü kadavradan organ bağışlarıyla, 87’si ise canlı vericilerden oldu. Daha çok beşere umut olabilmek için bu tabloyu aksine çevirmeliyiz. Daha fazla hayat kurtarmak için organ bağışı seferberliği başlatmalıyız” dedi.
“BİNİN ÜZERİNDE ÖMÜR KURTULABİLİRDİ”
Son 14 yılda Akdeniz Üniversitesi’nde beyin mevti gerçekleşen 327 hastanın yalnızca 115’inde ailelerin organ bağışı için müsaade verdiğini kaydeden Özkan; “1 organ bağışı, 8 ömür kurtarıyor. Bu demek oluyor ki beyin mevti gerçekleşen öteki 212 hastamızın aileleri de organ bağışı kararı verseydi, tahminen binin üzerinde hayat kurtulacaktı. Bu nedenle yapılan her organ bağışı kararı çok kıymetli” tabirlerini kullandı.
“BEYİN VEFATI KONUSU GEREĞİNCE ANLAŞILMIYOR”
Organ bağışındaki eksikliğin beyin mevti konusunun gereğince anlaşılmamasından kaynaklandığına değinen Özkan; “Beyin mevti, tıbbi olarak vefat sayılır. Beyin vefatı gerçekleşen bir hastanın hayata dönme talihi katiyetle yoktur. Bu manada bitkisel hayat yahut koma ile karıştırılmaması gerekiyor. Bunu ailelere anlatabilmek gerekiyor. Lakin ailelerin o en acılı anlarında bunu anlatabilmek her vakit mümkün olmuyor ne yazık ki. Lakin empati kurabilmek gerekiyor. Vefatın yaşama, acının umuda dönüştüğü çok kıymetli bir karar organ bağışı. Aileler sevdiklerinin organlarını bağışlayarak diğer insanlara umut olmayı seçmeli” biçiminde konuştu.
“21 BİN KİŞİ ORGAN BAĞIŞI BEKLİYOR”
Organ nakli bekleyen yeni hasta sayılarını da paylaşan Rektör Özkan şunları söyledi:
“Verilere nazaran organ nakli bekleyen hastalar ortasında kalp nakli için 809, akciğer nakli için 39, karaciğer nakli için bin 337, böbrek nakli için 19 bin 80 kişi yer alıyor. Hasta sayıları her geçen gün artmakta bu açıdan da organ bağışının ve naklinin kıymeti her geçen gün daha da değer kazanmaktadır.
Organ bağışının artmasında basın kuruluşlarına da kıymetli bir vazife düşmektedir. Bizler üniversitemizde yaptığımız nakiller sonrasında hayatları değişen hastalarımızın basında yer almasını sağlayarak daha fazla bağışçıya ulaşma gayretindeyiz. Bu üzere haberler sayesinde organ bağışı şuuru artıyor ve bağışçı sayısı da artıyor.
Ülke olarak organ bağışında ve organ bağışı kampanyasının artmasında herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum ve organ bağışı için seferberlik ilan etmemizin gelecekte organ nakli bekleyen kişinin kendiniz olma ihtimalinin göz önüne alınarak yapılmasını rica ediyorum. Hem pandeminin tesirini azaltmak için hem de organ nakli bekleyen hastalara umut olmak için herkesi organ bağışına davet ediyorum.”
“ORGAN NAKLİNE AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ DAMGASI”
Akdeniz Üniversitesi olarak organ nakli sayısının artması için değerli çalışmalar yürüttüklerinin altını çizen Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Hastanemiz 1978 yılından günümüze organ nakli alanında yaptığı başarılı nakillerle ismini tarihe altın harflerle yazdırmıştır. Dünya’nın ve Türkiye’nin birinci kadavra vericili Uterus nakli, Türkiye’nin birincileri olan birinci yüz nakli, çift kol nakli üzere nakilleri Prof. Dr. Ömer Özkan hocamızla gerçekleştirmenin ve bu manada Dünya’ya örnek olmanın gururunu da yaşıyoruz. Bu nakiller sonrasında rahim nakli yapılan hastalarımızın anne olması ise tanımı imkansız bir his. Nakil sonrası değişen hayatlar ailesini ve etrafını memnun ettiği üzere biz tabipleri da keyifli ediyor.” sözlerini kullandı.