Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet muharrirleri ve Halk TV Programcıları Barış Pehlivan ile Barış Terkoğlu ve YETERLİ Parti Genel Lider Başdanışmanı Ahmet Zeki Üçok hakkında kamu görevlilerine hakaret ettikleri gerekçesiyle ‘siyasi yasak’ cezası istedi.
İddianemeyi hazırlayan savcı Mehmet Aykut Cihangir tıpkı vakitte hakaret ve iftira cürümlerinden da cezalandırma talep ettiğini açıkladı. İddianamede Savunma Bakan Yardımcıları Muhsin Dere, Şuay Alpay, Alpaslan Kavaklıoğlu, Yunus Emre Karaosmanoğlu müşteki olarak yer aldı. Hakaret hatasının işlendiği argüman edilen yazılarda bu isimlerin FETÖ ve ABD temaslı oldukları belirtildi.
Barış Pehlivan için istenen cezada ‘Onlar oldu gururlu, biz olduk şerefsiz’, ‘Telefondaki örgüt lideri’ ve ‘Sen misin Erdoğan’ı dinleyen’ başlıklı yazılar kanıt gösterildi.
Yazılarda, Savunma Bakan Yardımcıları Şuay Alpay ve Alpaslan Kavaklıoğlu‘nun FETÖ ile irtibatlı oldukları söz edildi.
Barış Terkoğlu’nun, Ahmet Zeki Üçok ile yaptığı “Biri Bylokçu başkası işbirlikçi” başlıklı röportajında, Üçok’un Savunma Bakan Yardımcıları Muhsin Dere ve Yunus Emre Karaosmanoğlu hakkında ‘ajanlık‘ savında bulunulduğu söz edildi. Tezlere nazaran Karaosmanoğlu, FETÖ aracılığıyla ABD’ye bilgi verdi. Terkoğlu’nun “Alışmak görmekten daha kolaydır” yazısı da iddianamede yer aldı. Bu yazıda da Ahmet Zeki Üçok’un tabirlerine yer verilerek müştekiler hakkında FETÖ teması argüman edildi.
İmamoğlu’na verilen ceza ile birebir ceza isteniyor
İddianamede Pehlivan’ın “Sesli, yazılı yahut imajlı bir mesaj ile kamu görevlisine karşı vazifesinden ötürü zincirleme halde alenen hakaret”, “Sesli, yazılı yahut manzaralı bir mesaj ile kamu görevlisine karşı misyonundan ötürü alenen hakaret”, ve “Zincirleme formda iftira” kabahatlerini işlediği belirtildi.
Terkoğlu’nun kamu görevlisine vazifesinden ötürü hakaret ve zincirleme iftira kabahatlerini işlediği Ahmet Zeki Üçok’un ise kamu görevlisine vazifesinden ötürü hakaret hatalarını işlediği de iddianamede söz edildi. Şüphelilerin hakaret ve iftira hatalarından cezalandırılması istendi. Ayrıyeten şüpheliler hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü hususunda belirtilen güvenlik önlemlerin farklı başka uygulanması talep edildi.
Bu husus, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu‘na verilen ceza ile birebir kapsamda yer aldı. Bu ceza ‘siyasi yasak’ manasına da geldi.