Spor Toto 1. Lig’de bitime 6 hafta kala şampiyonluğunu ilan eden Samsunspor’da Teknik Yönetici Hüseyin Eroğlu, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulundu. Şampiyonluk yolunda yaşanan zorluklardan bahseden Eroğlu, Harika Lig’de yapmaya çalışacakları hakkında da bilgi verdi.
“Süper Lig’deki gayemiz birinci 10’da yer almak”
Yeni dönemdeki Muhteşem Lig maksatlarından bahseden Samsunspor Teknik Yöneticisi Hüseyin Eroğlu, “Bana güvendiği için ve beni bu vazifeye layık gördüğü için çok bedelli liderimiz Yüksel Yıldırım’a ve icra heyetimize çalışma ortamı sıhhati için çok teşekkür ediyorum. Harika Lig amacımızla ilgili doğal ki oturacağız artık. Birinci amacım birinci yılda bir birinci 10 planlıyoruz. Zira bir anda her şey gerçekleşmiyor. Muhteşem Lig’de bir birinci on gayesini sağladıktan sonra yavaş yavaş önümüzdeki yıllar aslında üste tırmanış için oynamak zorundayız ki Samsun potansiyel manasında şu an baktığınızda bir kulüpte olması gereken taraftarı, stadı, kurumsal yapısı, lideri, idare şurası tesisleriyle Üstün Lig’in aslında şu an en değerli kulüplerinden biri olacak durumda. Akademisi de buna dahil. Tek eksik kalan Üstün Lig’e çıkmaktı. Şu an çıkıldıktan sonra artık orada kalıcı olmak ve daima her sene kendini geliştirmek zorundasın” dedi.
“3-5 yıl içinde Avrupa Kupalarında oynayan bir Samsunspor hedefliyoruz”
Sistematik bir formda ilerleyerek 3-5 yıl içerisinde Avrupa’da oynayan bir ekip oluşturacaklarını söz eden Hüseyin Eroğlu, “Samsun’dan Türk futboluna birçok yıldızlar çıkmıştır. Gelecekte akademinin de işlemesiyle A grubuna çıkan oyuncuların oynayacağı bir sistem kurgulanmak isteniyor. Alışılmış bu çabucak olacak bir şey değil. Zira bir ağaç bile dikseniz suluyorsunuz. Tahminen üç beş yılda büyüyor. Onun için hakikat bir çalışma sistemiyle tahminen önümüzdeki üç beş yılda akademisinden en az üç dört tane oyuncuyu oynatan hem dışarıdan âlâ oyuncular transfer eden ve daima her yıl Avrupa kupalarını oynayan bir Samsunspor, natürel ki gelecekteki amaç bu türlü olacak” diye konuştu.
“Şampiyon olunca telefonlarım susmadı”
Dün akşam gelen şampiyonluk sonrası tebrik yağmuruna tutulduğunu lisana getiren Eroğlu, “Çok hoş reaksiyonlar geldi. Alışılmış ki tahminen kimse beklemiyordu. Biz kazandıktan sonra işte dün oynanan maçta ben de ailemle birlikte yemekteydim. Lakin bu skorun bizi şampiyon yapacağını biliyordum. Yani lige çıkaracağını. Skor geldikten sonra esasen telefonum dünden beri hiç susmadı. Herkesten çok Türkiye’nin her yerinden tebrikler aldım. Zira Samsun’a karşı bir sevgi seli var. Ben de teknik yönetici olarak da inanın Türkiye’de çok sevilen bir teknik yöneticim ki her yerden bildiriler geliyor. Zira yalnızca bizler işimizi yapan, işine odaklanan, grubuyla uğraşan, topluluğa örnek olan çok değerli görevdeyiz. Bunu her vakit söylüyorum. Keyifli geçen gece hakikaten uyku saatimi bile değiştirdi. Bütün dönem bunun için çalışılıyorduk. Tahminen erken oldu. Tahminen hazırlıksız oldu lakin bence çok hoş oldu. Altı hafta evvelden de olması bence ne kadar güçlü bir ekip olduğumuzun bir göstergesi. İnşallah bundan sonraki süreç iyi bir halde devam eder” formunda konuştu.
“Şampiyon olmak için 24 saatin 15’ini çalışarak geçirdik”
Şampiyonluğa giden sıkıntı süreci de aktaran Hüseyin Eroğlu, “11 yıllık hasret. Gerçek kurumsal yapılanma, tesisleşme, düzgün bir takım. Aslında baktığımızda bir teknik yöneticinin başarılı olmak için çok kıymetli bir fırsat bence. Ben de amaçlarımın artık 10 yılı geçtikten sonra şampiyonluğa oynayan, taraftarıyla, topluluğuyla büyük bir kulüpte çalışmak istiyorum ki en uygun kulüplerden biri Samsunspor’du. Geldiğim birinci gün buna inanan biriydim ve burada yaptığımız basın toplantısında dahi bu türlü bir kelam vermiştik. 11 yıllık hasreti bitireceğiz diye. Artık geldiğimiz noktada bu kelamımızı yerine getirmenin memnunluğunu yaşıyorum. Süreçte birinci günlerde başlayan alışılmış ki kolay değil 7. hafta geliyorsun, kadro tam istediğin durumda değil. Fizikî, mental, taktiksel tahminen eksikler, sakatlar ve cezalılar var. Lakin asla mazeret üretmek değildi işim. Bizim işimiz tahlil odaklıydı. Bir an evvel kadromuzu, sistemimizi kurgulamak, saha içerisindeki performansları arttırmak. Samsunspor şayet şampiyon olacaksa güçlü bir oyunla maçlara çıkmasını sağlamaktı. Geldiğim birinci günden beri benim teknik grubumla birlikte burada tahminen 24 saatin 15 saatini çalışarak geçirdik. Futbolcu arkadaşlarımız bize bu manada birinci günden itibaren güvendi, inandılar ve gelişimi net bir halde ortaya çıktı. Biz günü kurtarmaya çalışmadık. Geleceğe, muvaffakiyete gerçek endeksli çalışmalarımızı yaptık ve daima oyunun ve oyuncuların gelişimi gözlemlendi” sözlerini kullandı.
“Şampiyon olmak için Samsunspor’u seçmiştim”
10 yıllık Altınordu mesleğinin akabinde neden Samsunspor’u seçtiğini de anlatan Eroğlu, şunları söyledi:
“Her oyuncuda gelişim artmaya başladı ve sistemin modülleri oluşunu oluşturan 25 oyuncumuz var. 25 oyuncumuzdan da en uygun randımanı almaya çalıştık. Zira şayet oyunu oyuncu üzerinden kurguladığın vakit bu sefer kişiselliğe dönüyor. O da muvaffakiyete giden yollarda sana külfet oluşturabiliyor. Fakat biz kadrosu en düzgün halde hazırladığımızda sistemimizle birlikte bizi güçlü kılan hem oyunumuz hem skor gücümüzle birlikte üste gerçek tırmanışımız başladı. 10 yıl olağan ki bir kulüpte çalışmak çok pahalı. Aslında Altınordu’da 10 yılım geçti. Bu süreçte birçok yerden transfer teklifleri gelmişti. Lakin alışılmış oradaki misyonumuzu devam ettirdik, tamamladık. Artık farklı bir misyonda şampiyonluğa oynayacak, büyük bir toplulukta çalışmak, kendi mesleğimin açısından da artık Harika Lig’de çalışmak üzere bir hayalimiz vardı zati. Bununla ilgili bunu yakalayacağımız yer Samsunspor’du. Olağan ki herkesin başında bir merak konusu vardı. Hüseyin Eroğlu, 10 yıl sonra birinci sefer öteki bir kulüpte ne yapabilecek? Aslında Avrupa’ya baktığınızda bu tip kulüplerde uzun yürek çalışan, teknik yöneticilerin çok pahalı olduğunu istikrarın değerli olduğunu ve bu tip antrenörlerin çok tercih edildiği görülür. Avrupa’da bu türlü fakat ülkemizde biraz daha farklı bakılıyordu. Fakat ben kendime çok güveniyordum. Türkiye’de herkes buraya gelmeden evvel Samsunspor’da çalışmak zordur dedi. İşte sahiden medyası, taraftarı, işte lideri, futbolcusu. Bununla ilgili hiç fikrim olmadı. Kendime ve grubuma güvendiğimiz için de buraya geldik. Ve buradaki muvaffakiyet da aslında değerli hisse sahibi olduk. Ancak hiçbir şey kolay olmadı. Çok çalıştık, çok mesai harcadık. Zira yalnızca idman yaptırmak değil, bağlantımızı âlâ götürdük. Taraftarla, medyayla, irtibat hünerimi biraz yüksektir bu manada. Her yere temas ettik.”