Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Lideri Yıldıray tohumlarla ilgili açıklama yaptı.
Gençer, Türkiye’de 10 yıl evvel 500 bin ton civarında olan sertifikalı tohum üretiminin, geçen yıl 1 milyon 324 bin ton düzeyinde gerçekleştiğini söyledi.
Çiftçilerin sertifikalı tohumun kıymetini bildiğine dikkati çeken Gençer, çiftçilerin yüksek verimli ve kaliteli eser için sertifikalı tohumu tercih ettiğini vurguladı.
Gençer, çiftçilerin kendi eserinden ayırdıkları tohumlukları kullanmalarının yasal olduğunu, buna rağmen kimi tohumlukların, 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu’na alışılmamış olarak ticarete bahis edildiğini bildirdi.
“KANUNLA SERTİFİKALI HARİCİ TOHUMLUK TİCARETİ YASAKLANDI”
Tohumluk sertifikası taşımayan eserlerin çiftçilere pazarlandığını aktaran Gençer, “Bazı bireyler denetlenmemiş, denetimden geçmemiş tohumları elekten geçiriyor, boyuyor, çuvallıyor ve çiftçilerimize satmaya çalışıyor. Bu pazarlamayı gerek toplumsal medya aracılığıyla gerekse fiziki ortamlarda yapıyorlar. Kanunla sertifikalı harici tohumluk ticareti yasaklanmıştır. Çiftçiye satılan tohum, Tarım ve Orman Bakanlığı denetimleri sonucu verilen etiket dikilerek çuvallanmış olmalıdır. Devlet, sertifikalı tohum ile çiftçileri ve üretimi garanti altına almaktadır” tabirlerini kullandı.
“KAÇAK ESERLERİ SATANLAR İSE ÇİFTÇİYE HİÇBİR GARANTİ VEREMEZ”
Gençer, üretime sertifikalı tohum ile başlayan çiftçilerin, üretim sürecinde karşılaşabileceği tohum kaynaklı tüm dertlerde hakkını arayabildiğinin altını çizerek, “Kaçak eserleri satanlar ise çiftçiye hiçbir garanti veremezler. Dönem ortasında tarlasına bakan çiftçi sistemsiz çıkışların olduğu, otlu, hastalıklı verimsiz bir tarla ile karşılaşacaktır. Bu kelamda tohumları eken çiftçimiz ne yazık ki randıman ve kalite tarafından büyük hayal kırıklıkları yaşayacak, devletin verdiği desteklemelerden de yararlanamayacaktır. Karşısında resmi bir muhatap bulamayan çiftçimizin bir yıl boyunca verdiği emek de para da heba olur. Kaçak tohum satanlar kayıt dışı olduğu için ulusal iktisadımızı de ziyana uğratıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yıldıray Gençer, pamuk çırçır fabrikalarından çıkan çiğitlerin de çiftçilere tohum ismi altında pazarlandığını, bunları alan çiftçilerin ikinci ekimi yapmak zorunda kaldıklarını anlattı.