Kanal D’de yayımlanan ‘Şarkılar Bizi Söyler’ isimli programda Şampiyon Melekler Ekibi unutulmadı… Antakya Medeniyetler Korosu tarafından Melekler Ekibi’nin anısına ‘Mağusa Limanı’ müziği seslendirildi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar imgeleri “Gözyaşları içinde izlediğim Antakya Medeniyetler Korosu ve Kıbrıs kökenli direktörü Yılmaz Özrıfat’ı yürekten kutlarım” notu ile paylaştı.
MAĞUSA LİMANI’NIN HİKAYESİ
Şarkının kıssası, Mağusa Limanı’nda hamal olarak çalışan Ali’nin öyküsü olarak bilinmektedir. Ali, derisinin esmerliğinden dolayı Arap lakabını almıştır. Arap Ali, genç yaşta severek evlenmiş ve 3 çocuk sahibi yürekli bir baba olmuştur.
Yıl 1943, Alman harbi devam ederken, bir yandan İngiliz teyakkuzda. Her yerde silahlı İngiliz askerleri kol gezmekte.
Arap Ali, o gün yeniden tüm gün çalıştıktan sonra meyhanenin yolunu tutmuş. Meyhanede halka eziyet eden saygısız halleri ile kahkahalar atan olay çıkartan İngiliz sömürgesine ilişkin 7 Hint askerini görmüştür. Sertliğinin yanında, yüreği insan sevgisi ile dolu olan Arap Ali, her vakit haklının yanında durması, haksızlıklara boyun eğmemesiyle bilinen yiğit bir delikanlıdır ve yaşanan bu olaya sessiz kalamaz.
Ertesi gün ise Arap Ali, iş çıkışı yeniden meyhaneye sarfiyat. Orada onu tüfeklerinde süngü takılı olanyine birebir 7 Hint askerinin beklediğini görür. İçlerinden birisi Ali’ye gerçek bir atılım yapar. Arap Ali, gelen birinci askeri güçlü yapısı ile bir yumrukla yere indirir. Bu olayın ardından üzerine yanlışsız gelen 6 askerin ise süngü darbelerine direnemez. Ali bu askerlerle boğuşurken yumruğu ile yere serdiği birinci asker öfkesiyle ona süngüsünü saplar.
Vücuduna süngü saplanan Arap Ali, süratli bir formda kan kaybetmeye başlar. Yedi Hint askeri, ağır yaralı olan Ali’yi sürükleyerek ibreti alem için Ali’nin hamal olarak çalıştığı ünlü Mağusa Limanına götürerek orada bırakırlar.
Bu acı olayı işiten Ali’nin eşi koşarak Mağusa Limanına varır ve kanlar içerisindeki eşinin yanı başına masraf. O esnada Arap Ali’nin ağzından şu son kelamlar dökülmektedir:
“İskeleden çıktım yan basa basa, Magusa’ya vardım kan kusa kusa, Magusa limanı, limandır liman, beni öldüren de yoktur din iman.”
Bunlar, Ali’nin son sözleridir.
Ali’nin acılı eşi ise “Uyan Ali’m uyan uyanmaz oldun, yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun.” der. Bu kelamları duyup epey etkilenen etraf halkı ise bu kelamlardan yola çıkarak bu üzücü olayın anısını jenerasyonlardan kuşaklara aktaran ünlü Mağusa Limanı türküsünü yaparlar.