Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD temasları kapsamında kendisine eşlik eden eşi Emine Erdoğan, New York Türkevi’nin teras katında, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı Melisa Fleming, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un eşi Brigitte Macron ve Güney Kore Devlet Lideri eşi Kim Kun Hee başta olmak üzere, Letonya ve Ekvador üzere toplam 15 ülke önderinin eşleriyle bir ortaya geldi. Türk mutfağının tanıtım programında başbayanlar, lokum sarıp akide şekeri kesti.
Sürdürülebilir ve Sağlıklı Türk Mutfağı isimli aktiflikte konuşan Emine Erdoğan, “Mutfak, kültürel mirasın en kıymetli ögelerinden biridir. Bir ülkenin ulusal kimliğini, karakterini ve hatta medeniyet özünü yansıtan bir aynadır. Gastro-diplomasi ve gastro-turizm üzere kavramlar, ülkelerin, kültür ve tanıtım siyasetlerinin ana ögesi haline geldi” diye konuştu. “Türk Mutfağı, Anadolu’daki yüzlerce yıllık serüveninde, birçok farklı medeniyetle etkileşime girmiştir. Mutfağımızın kapıları, farklı dinlerin, kültürlerin ve etnik kümelerin birlikte yaşama tecrübesine açılır” diye devam eden Emine Erdoğan, Türkiye’nin barış ve müsamaha niyetinin mutfak kültürünün pratiklerinden rahatça okunabileceğini belirtti. Emine Erdoğan, “Soframızda yabancının yeri, her vakit ‘Tanrı misafiri’ olarak ayrılmıştır. Emsalsiz ikram kültürümüz, konuğu baş üstünde tuttuğumuzu anlatır. Hülasa sofralarımız, cömertliğin, paylaşmanın, dayanışmanın, insan sevgisinin ve ömür kültürümüzün özetidir” tabirlerini kullandı. Türkiye’nin, başlı başına bir gastronomi diyarı olarak dünyanın ilgisini çekmesinden büyük memnunluk duyduğunu lisana getiren Emine Erdoğan, Anadolu’nun UNESCO tarafından muhafaza altına alınan birçok gastronomi ögelerine sahip olduğuna işaret etti.
TÜRK MUTFAĞININ ŞİFA BOYUTUNA DİKKAT ÇEKTİ
Günümüzde yanlış beslenmeden kaynaklı başta obezite üzere sıhhat problemleri yaşandığına değinen Emine Erdoğan, “Türk mutfağının beşere şifa sunan boyutu, bugün global sıhhat sıkıntıları için tahlil merkezi niteliğindedir” dedi.
“Hibrit tohumlar, GDO, bol kimyasal içeren paketli besinler, insanları ömür uzunluğu gayret ettikleri hastalıklara mahkum ediyor” diyen Erdoğan, buna bağlı olarak, tüm dünyada sağlıklı beslenme arayışlarının arttığına, insanların lokal mutfaklara ve organik eserlere yöneldiğine dikkat çekti. Emine Erdoğan, “Bizim mutfağımızda, hem vücuda hem de ruha şifa veren asırlık reçeteler var. Anadolu’da birçok tanım, tabiplerle birlikte hazırlanmıştır. Mutfağımız asırlar boyunca, bu büyük tabiat eczanesinin şifrelerini çözmekle meşgul olmuş ve ortaya emsalsiz bir bilgelik çıkmıştır” açıklamasını yaptı.
Gastronomi konusunda, Türkiye’nin “henüz keşfedilmeyi bekleyen büyük bir mirası olduğuna” değinen Emine Erdoğan, bu zenginliğin hak ettiği üzere duyurulması için tanınmış Türk gastronomi uzmanları ve şefleriyle birlikte, “Asırlık Tanımlarla Türk Mutfağı” kitabını literatüre kazandırdıklarını belirtti. Emine Erdoğan, “Bereketli topraklarımızın hazinesine sahip çıkmak için 2017’de Cet Tohumu Projesi’ni başlattık. Lokal tohumlarımızı gen bankalarımızda saklıyoruz. Bu sayede hem sürdürülebilirlik maksatlarına hizmet ediyor, hem de bio-çeşitliliği koruyoruz” sözlerine yer verdi.
TÜRK MUTFAĞININ ATIKSIZ ÖZELLİĞİ
Dünyada son vakitlerde yaşanan besin krizini örnek gösteren Emine Erdoğan, “Türk Mutfağının atıksız özelliğinin kesinlikle üzerinde durulması ve yaygınlaştırılması gereken bir karakter olduğuna inanıyorum. Zira dünyanın geleceği için sürdürülebilir mutfakların hayati bir kıymeti var“ sözlerine yer verdi.
Emine Erdoğan, global besin israfını önlemede “Türk mutfağının başlı başına bir tahlil merkezi olduğu çok açık“ diyerek, başbayanları Türkiye’ye davet etti.
BM GENEL SEKRETER YARDIMCISINDAN TÜRK MUTFAĞINA ÖVGÜ
Sürdürülebilir ve Sağlıklı Türk Mutfağı etkinliğinde kürsüye davet edilen BM Genel Sekreter Yardımcısı Melisa Fleming, Emine Erdoğan’ın takviye ve tavsiyeleriyle hazırlanan Asırlık Tanımlarla Türk Mutfağı kitabına sahip olduğunu söyleyerek, “Bence katiyen okunması gereken bir hazine” formunda konuştu.
Türk mutfağının dünya çapında, çeşitliliği, inceliği ve besleyiciliği ile üne sahip olduğunu belirten Fleming, Emine Erdoğan’ın BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile imzaladığı, “Sıfır Atık Projesi” için uygun niyet beyanına atıfta bulunarak, “İnisiyatifinizi sıfır atık için global bir taahhütte görmek mükemmel. Ayrıyeten dünyanın sıhhat ve refahının geleceği bu ferdî hareketlere bağlı“ sözlerine yer verdi.
Öte yandan, Emine Erdoğan’ın sıfır atık konusunda, BM’nin de takviyesiyle dünya ülkelerine davette bulunan düzgün niyet beyanına iki günde toplam 18 devletin başbayanı imza atmış oldu.
GELENEKSEL TÜRK YEMEKLERİ TANITILDI
Söz konusu âlâ niyet beyanına birinci imza atanlar ortasında yer alan Fransa Cumhurbaşkanının eşi Brigitte Macron da, imza sonrası fotoğraf çektirdiği Emine Erdoğan ile samimi bir sohbet gerçekleştirdi. Programın son kısmında, davetliler için hazırlanan Türk mutfağı kitabından klasik ve atıksız tanımlarla yapılan Türk yemekleri ikram edildi. Emine Erdoğan ve konukları lokum sarıp akide şekeri kesti ve kemik suyundan yapılan kolajenli dondurmanın tadına baktı. Şef Yunus Emre Akkor tarafından yapılışı tanım edilen tatlılar da konuklara ikram edildi. Programda, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul tarihi Türk Müziği Topluluğu da birçok yabancılardan oluşan konuklara, Klasik Türk Musikisi ve Osmanlı Devri Müziğinden seçme yapıtlardan oluşan özel bir repertuar sundu.