ORHAN BAKIRCI / Erzurum
Erzurum’da Diyanete bağlı Hacı Bahattin Evgi Kuran Kursu’nda 14 çocuğa azap yapıldığı argümanıyla açılan davanın dünkü duruşmasında, daha evvel azap gördüğü tarafında tabir veren birtakım çocuklar beyanlarını değiştirdi.
Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma, tartışmalarla başladı. Mağdur çocukların avukatları, çocuk hakları yeterince duruşmanın kapalı olmasını ve ilgisi olmayanların salondan çıkarılmasını istedi. Mahkeme heyeti bu talebi reddetti.
Diyanet davaya katılmak istedi, reddedildi
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin davaya katılma talepleri ise reddedildi.
“Sopalarla dövüldük”
Mağdur çocukların avukatları, çocukların sözlerinde, “kafalarına Kur’an ile vurulduğunu, duvardaki Atatürk posterlerine gerçek başları çarptırılarak, üzerinde isimlerinin yazılı olduğu haydar isimli sopalarla dövüldüklerini, ağır hakaretlere uğradıklarını, bu olayların her gün yaşandığını
Avukatlar, “Çocukların tekrar sözlerinin alınması, çocuklar üzerinde baskı kurulması nedeniyle sözlerin güvenilirliğini azaltmaktadır” dedi.
Ailenin savı: Demir sopayla dövmüşler
Duruşmada kelam alan mağdur ailelerinden biri, “Çocuğunun bacaklarının mosmor edildiğini ve çocuklar önüne geçtiği için güç kurtulduğunu lisana getirdi. Çocuğuna sorduğunda, ‘Belletmenlerinin kendisini demir sopayla dövdüğünü’ söylediğini” aktardı.
Bir öteki anne de, çocuğunun ve başka iki çocuğun yönetimci odasına kilitlenerek dövüldüklerini ve azap sanığı Kur’an kursu idarecisinin “sizi buradan kim kurtarabilir, bundan sonra H.A’nın kelamını dinleyeceksiniz” dediğini, Kur’an kursu müdürünün çocuğunu dövmesi sebebiyle, çocuğun hastanede titreme nöbetleri geçirdiğini ve “U.G.’ nin sesini duyuyorum şu an burdaymis üzere sesini duyuyorum” dediğini, çocuğun çok defa kriz geçirerek altını ıslattığını” söyledi.
Bir baba da “Çocuğumu devletin kurumuna emanet ettim, hafızlık eğitimi almasını istedim, fakat çocuğumun başına gelmeyen kalmadığı için sonuna kadar şikayetçiyim. Hesap vermelerini istiyorum. Benim çocuğum ve biz ailecek tedavi görüyoruz çocuğumun hayatını mahvettiler” dedi.
İfadesini değiştirdi
Çocuklardan biri birinci tabirinde, “Ağır dayağa maruz kaldığını, başka çocukların boğazlarının sıkıldığını” söylemişti. Çocuk, yine alınan tabirinde ise kurs müdürü ve belletmenin, hiçbir şey yapmadıklarını söyledi. Çocuk, şikayetçi ailelerin isimlerini sıralayarak, “Onlar bana ‘hocaları tutuklatalım’ dediği için o denli söyledim” dedi.