Gazetemiz müellifi Barış Pehlivan, bugünkü “21 olanların bir oldukları” başlıklı köşe yazısında, 28 Şubat davasının mahpusta olan askerlerini kaleme aldı. “Tekrar tekrar hatırlatıyorum; yaş ortalamaları 80” diyen Pehlivan, iktidar partisiyle ilgili son devirde yaşanan gelişmelerle ilgili de birtakım sorular yöneltti.
Pehlivan, 28 Şubat davasına ait tutuklu askerlere yönelik yazdığı yazıda şu tabirleri kullandı:
“28 Şubat davasının mahpusta olan askerlerini yazıyorum. Tekrar tekrar hatırlatıyorum; yaş ortalamaları 80.
İkinci kere tutuklanan Ahmet Çörekçi’nin kızından dinliyorum: “Bildiğiniz üzere, babam Sincan’da 81 yaşındaydı. Yeniden ileri bir yaş… O şartlarda böbreklerinden rahatsızlandı. Çıktıktan kısa bir mühlet sonra da bir böbreğini kanser teşhisi ile aldılar. Artık ise 90 yaşında ve kalan tek böbreği tekrar risk taşıyor. Öbür rahatsızlıkları yüksek tansiyon, duyma ile görme zayıflaması, motor hareketlerinde yavaşlama ve çok kilo kaybı…”
Emekli general Kenan Deniz’in ise Parkinson rahatsızlığı var. O denli ki, kapalı görüş esnasında telefonun ahizesini dahi tutmakta zorlanıyor.
Devlet biliyor; 83 yaşındaki Hakkı Kılınç ailesiyle görüş yaparken düşerek baygınlık geçirdi. Vertigoya bağlı baş dönmeleri ve uyku apnesine bağlı önemli teneffüs kahrı yaşıyor.
Keza Çetin Doğan’ın beş damarına baypas yapıldı. Diyabetten, yüksek tansiyona kadar birçok rahatsızlıkla boğuşuyor. Ve maalesef çorabını dahi giyerken zorlanıyor.
Özetle, 28 Şubat davasının tüm mahkumları bir hastanenin tüm odalarında tedavi görebilecek kadar rahatsızlığa sahip.
Hatırlatmasam olur mu: Onları soruşturan ve davanın iddianamesini yazan savcılar, birinci tutuklamaları yapan ve mahkeme sürecinde yer alan yargıçlar, yargıya evrak temin eden şahıslar, o evraklar hakkında “güvenilir” raporu veren TÜBİTAK vazifelileri, savcıya Genelkurmay’dan doküman ulaştıran askeri işçi, yani velhasıl bu davaya “eli değen” herkes bir formda FETÖ kontaklı çıktı.
21 olanlarla bir olup kumpas kurdular”
PROGRAMA KATILAN DEDELER…
Pehlivan, sorularında ise birinci olarak AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nu (BDDK) maksat aldığını hatırlatarak şöyle devam etti:
“(…) Eski muharriri olan Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu’nun rolü nedir o manşette? Gölge iktisat idaresi olma hevesindeki Saray danışmanları böylece Nureddin Nebati’ye diş mi gösteriyor?
Sahi, AKP hangi Alevi dedelerini Kerbela’ya ve umreye götürecek? Aralık ayında planlanan seyahatte olmak isteyenlere İçişleri Bakanlığı nasıl bir mülakat yapıyor? Programa katılan ‘dedeler’ ortasında Alevilikle ilgisi olmayanların varlığı gerçek mu?
Sahi, İstanbul’un AKP’li bir ilçe belediyesinde ulaşım hizmetleri müdürü olan isim kaçarken yakalandı mı? FETÖ ile münasebeti çıkan kişinin kimliği sır üzere saklanıyor mu?”