BBP Genel Lideri Mustafa Destici, “Bizim 6’lı masadan beklentimiz, şayet sahiden inanç hürriyetinin yanındalarsa bu anayasa değişikliği teklifini birlikte verelim. Yok, vermiyorlarsa da en azından referanduma götürecek sayıyı, ben kestirim ediyorum ki UYGUN Parti bunu destekleyecektir. Zira desteklemediği vakit da tabanına hesap veremez duruma gelir” dedi.
BBP Genel Lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Destici, EYT Derneği üyelerinin katıldığı toplantıda, EYT düzenlemesine ait konuştu. Destici, EYT’lilerin haklarının elinden alındığını ve iade edilmesi gerektiğini belirterek, “Bu yanılgı kimin, bu mağduriyeti milyonlarca insanımıza kim yaşattı? Elbette ki bunu hatırlatacağız, elbette ki bunu herkes bilecek; lakin ‘birileri mağdur etti’ ya da ‘hata başkasının’ diye biz bunu yok sayamayız, görmezden gelemeyiz. Bunun için kesinlikle bu hak kaybının ortadan kalkması ve EYT’lilerin anasının ak sütü üzere helal olan emeklilik haklarının bir an evvel kendilerini verilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“Yılbaşından evvel çıkacak”
EYT’lilerle ilgili yasa çalışmasına ait konuşan Destici, kelamlarına şöyle devam etti:
“İnşallah bu yasa yılbaşından evvel çıkacak. Olağan bu yasanın nasıl çıkacağı da değerli. Sizlerin bu mevzuda da bir kaygısı var. Ben başından itibaren birebir şeyi söyledim. 8 Eylül 1999’dan evvel işe başlamış herkes bu yasa kapsamı içerisinde olacak ve emekliliği gelen ve emekli olmayı isteyen herkes de emekli olacaktır. Bizim teklifimiz, uğraşımız bu taraftadır. İnşallah beklentimiz de bu türlü çıkacağı noktasındadır. 550 binin üzerinde kontratlı işçi var devlet takımlarında. Bunlar takıma alınacak. Daha sonra kamu iktisadi teşebbüslerinde (KİT) çalışan 80 binin üzerinde taşeron emekçi var. Bunlar takıma alınacak. Sonra emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili kanun teklifi yılbaşından evvel Meclis’e gelecek. Görüşülecek ve kanunlaşarak çıkacak. Bu problem de yani bu haklı talep de bu halde karşılanmış olacak.”
Erdoğan ile görüşme: 2023 seçimlerini de istişare ettik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dün gerçekleştirdiği görüşmenin içeriğine değinen Destici, “Ülke ve dünya gündemindeki değerli mevzuları istişare etme fırsatı yakaladık. Bunların içerinde 2023 seçimleri de var. Hakeza baş örtüsü ve ailenin korunmasına yönelik bir anayasa değişikliği teklifimiz olacak. Adalet Bakanlığı’mız hazırlığı yapıyor. Biz Cumhur İttifakı olarak bu teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunacağız. İnşallah önümüzdeki hafta bu da Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanmış olur diye düşünüyorum” dedi.
6’lı masaya davet: Hakikaten inanç hürriyetinin yanındalarsa bu anayasa değişikliği teklifini birlikte verelim
Başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği konusunda Millet İttifakı’na davet yapan Destici, “Bizim 6’lı masadan beklentimiz, şayet hakikaten inanç hürriyetinin yanındalarsa bu anayasa değişikliği teklifini birlikte verelim. Yok, vermiyorlarsa da en azından referanduma götürecek sayıyı, ben varsayım ediyorum ki GÜZEL Parti bunu destekleyecektir. Zira desteklemediği vakit da tabanına hesap veremez duruma gelir. Referandumda da halkımız ne karar veriyorsa biz ona razıyız” ifadelerini kullandı.
“Terör propagandasının hukukta karşılığı var”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Lideri Şebnem Korur Fincancı’nın, gözaltına alınması ile ilgili de konuşan Destici, “Tabii, biz kimsenin gözaltına alınmasından keyifli olmayız; ancak birisi de kanunlarımıza alışılmamış olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK), kahraman ordumuza iftira atarak terör örgütünün propagandasını yaparsa elbette bunun da hukukta, anayasamızda bir karşılığı var” diye konuştu.
Mahir Ünal yorumu: Kastını gerçek söz edememiş
Destici, AKP Küme Başkanvekili Yetenekli Ünal’ın Cumhuriyet ile ilgili kelamlarına ait şunları kaydetti:
“Kastı, anladığım kadarıyla Türkçeden fazla alfabenin Cumhuriyet ile birlikte değiştirilmesi; ancak kastını yanlışsız söz edememiştir. Bu tartışılabilir; ancak periyodun kuralları aşikâr ki değiştirmeyi bir mecburilik haline getirmiştir. Ortadan 100 sene geçmiştir, bir kayba sebep olmuş mudur, olmuştur. Kazanımı da olmuştur, kaybı olduğu üzere. Artık bu tartışmaları Türkiye’nin geride bırakması gerekmektedir. Bizim bunlarla geçirecek vaktimiz yok.” (DHA)