Hüda-Par’dan iktidara dikkat çeken çağrı: Çocuğuna bakan annelerin emekli olmalarını sağlayın

Hüda-Par Genel Lideri Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin 10’uncu kuruluş yıldönümü nedeniyle Diyarbakır’da düzenlenen kutlama programında konuştu. Taban fiyat, başörtüsü kapsamında anayasa değişikliği, ekonomi hususlarında açıklamalarda bulunan Zekeriya Yapıcıoğlu’dan iktidara dikkat çeken bir davet geldi.

“ANNELER İÇİN DE EMEKLİLİK HAKKI GETİRİN”

Çocuklarına bakan mesken bayanlarına emeklilik hakkı getirilmesini isteyen Yapıcıoğlu, “Huzurlarınızda hükümete davetimizi bir daha yineliyoruz: Aileyi korumak, evliliği teşvik ve anneliğe hak ettiği bedeli vermek için adımlar atın. Dünyanın en güç ve bedelli işlerinden birini yapan anneler için de emeklilik hakkı getirin. Çocuklarına bakıcı tutanlara verdiğiniz takviyesi kendi çocuğuna bakan annelerden esirgemeyin. Onlara sigorta primi dayanağı verin ve emekli olmalarını sağlayın. En az 25 yıl evli kalanlara emekli aylığı bağlamak için gerekli yasal düzenlemeleri getirin. 15-20 yıl evli kalmış olanların varsa anne yahut babalarından kalan emekli aylıklarını almaları için boşanma kaidesi getirerek yuvalara bir darbe daha vurmayın.” tabirlerini kullandı.

“ASGARİ FİYATIN TARİFİNE ÇALIŞANIN AİLESİ DE DAHİL EDİLMELİ”

Zekeriya Yapıcıoğlu’nun açıklamalarından satır başları şu formda: “Asgari fiyat vergiden arındırılıncaya kadar on yıl boyunca daima bu hususu lisana getirdik, nihayet bir yıl evvel bu da gerçekleşti. Minimum fiyatla ilgili ısrarlı bir talebimiz daha var ve o hususta da sonuç alıncaya kadar ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Nedir o? Taban fiyatın tarifine çalışanın bakmakla yükümlü olduğu ailesinin de dâhil edilmesi. Bağcıyı dövmek yerine üzüm yemek sıkıntısında olduk. Bu halimiz ile gündeme getirdiğimiz pek çok problemde hükümete yol gösterdik, adım atmasına vesile olduk. Mesela İstanbul Kontratı ile ilgili ikazlarımız 9 yıl sonra da olsa makes buldu.

“TESETTÜRE ANAYASAL TEMİNAT TALEBİMİZ DE İNŞALLAH YERİNE GELECEK”

Hâlâ bütün sapıklıklar ve zina hür lakin genç yaşında evlendiği için mağduriyet yaşayanların sesi duyulmadı. Ailenin korunması ve tarifi ile ilgili anayasa değişikliği için hazırlıklar yapıldı ve meclise sunuldu. Keza tesettüre anayasal teminat talebimiz de inşallah yerine gelecek.

“AÇLIK HUDUDUNUN ALTINDA HİÇBİR MAAŞ OLMAMALIDIR”

Emeklilerin hali daha da perişandır. Açlık sonunun yarısının bile altına düştü kimi emeklilerin maaşı. Açlık hududunun altında hiçbir fiyat, hiçbir maaş olmamalıdır. 2000 öncesi ve sonrasında emekli olanlar ortasındaki farkın azalması için emekli aylıklarına seyyanen artırım yapılmalıdır. 10 yıldır insanların refahını artırmayan ithalat ve inşaat ile büyüme bir şey tabir etmez…Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat ile büyümek gerekir. Faiz bunların düşmanıdır, faiz sitemi terkedilmelidir diyoruz. Yüksek cari açık ve borçlanma nedeniyle iktisat kırılgan hale geliyor. Bu durum sürdürülebilir değil. İsrafı, yolsuzlukları durdurun; borçlanmaktan vazgeçin diyoruz.

“ÜLKE DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTULMALIDIR”

Stratejik kıymete sahip eser, mal ve hizmetlerin üretilmesi teşvik edilmelidir. Hayatın her alanında muhtaçlık duyulan üretim mallarını yerli imkânlarla üretebilecek yeterliliğe sahip olmak için gerekli önlemler alınmalıdır. Ülke, gerek sanayi gerekse tarım eserleri açısından dışa bağımlılıktan kurtulmalıdır. Temel gereksinim unsurları vergiden arındırılmalıdır. En alt gelir dilimindeki yoksul beşerler ve açlık sonunun altında gelire sahip olanlar için ailedeki fert başına kanunla belirlenecek ölçüde su, elektrik ve yakacak fiyatsız olmalıdır.

“KÜRT PROBLEMİNİN TAHLİLİ ÇOK GÜÇ DEĞİL”

Mesela memleketin en temel problemlerinden biri olan Kürt sıkıntısının tahlili konusunda da sesimize kulak verin. Tahlili çok güç değildir. Pekala, nedir tahlil? Tahlil adaleti yine tesis etmektir. Huzuru temin etmek istiyorsanız, adaleti tekrar tesis etmek zorundasınız. Kendinize istediğinizi, kardeşim dediklerinize de isteyeceksiniz. Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyi kardeşlerinize de yapmayacaksınız. Legal hakları hiçbir pazarlığa girişmeden iade edeceksiniz. Mesela anadilde eğitim hakkını tanımak konusunda ayak diremekten vazgeçin.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir