“Bedenim o denli süratli ki ruhum ona yetişmeye çalışıyor,” dedi.
Yüzünde, geçen vaktin hüznü okunuyordu. Mırıldanarak devam etti.
“Zaman, an’lardan oluşan bir döngü. Nasıl geçtiğini anlamıyorum bile. O denli kaptırıyorum ki kendimi, bir bakıyorum akşam olmuş. Sonra gün bitmiş. Uyumaya hazırlanıyorum uyku tutmuyor. Güya onca yorulan ben değilmişim üzere. Zihnimde davullar çalıyor. Sanırım ben de Sabahattin Ali üzere ‘Dünyadan çok zihnimin içinde yaşayan biriyim.’ Bazen, tüm bu koşuşturmaca ortasında ruhumu bir yerlerde unuttuğumu fark ediyorum. Vücudum önden koşup gitmiş, içimde kocaman bir boşluk. Ruhum kaybolmuş. Durup bekliyorum. Geriden yetişmeye çalışıyor. Vücudum ve ruhum farklı iki modül üzere. Nasıl eşleştireceğim onları?”
Selam, yeni bir yazıyla karşınızdayım. Vakit nasıl da geçmiş. Hayat koşturmacası işte. Ruhumu vücuduma eşleyip geldim. Tekrar buradayım.
Neyse ki 2023’ten evvel uyandım. Sizde de misal mi durumlar?
Dün, evvelki gün derken koca bir yıl daha geçivermiş. Lisana kolay, 365 gün. Tüm bu karmaşanın, tüm bu telaşenin içinde vakit kaybetmeye eş. An’ları kaybetmeye. Kendimizi kaybetmeye.
O halde, “Ruhumu kaybettim hükümsüzdür!” dememek için silkinip kendimize gelme vakti. 2023 de tasını tarağını toplar bırakıverir bizi, benden söylemesi. 2023’ünde böylelikle geçmesini istemeyiz, o denli değil mi?
O halde niyet belirleme vakti.
Yeni yıldan beklentileriniz mesela. İstediklerinizi size getiren olağan ki yıl değil. Onları inşa edecek bizleriz. Ben buna “hayal mühendisliği” diyorum. Doğal bunun için öncelikle ne istediğimizi biliyor olmamız gerekiyor, tabanın sağlam olması ve natürel niyetimizin belirlenmiş olması.
Hedefler niyetle başlar!
Hadi o vakit.
Bunu biraz daha somutlaştırmak için beraberce bir seyahate çıkalım. Yok, o o denli seyahat şirketlerinin sunduklarından değil. Zihninizde. Mesela bir vakit makinesinde olduğunuzu hayal edin. Vakit makinesi sizi geleceğe yanlışsız taşıyacak. Oturmuş kendinizi uzaktan izlediğinizi farz edin.
Hazırsak başlıyoruz.
Zaman makinesi hareketlendi.
01. 01 2023
Yeni yılın birinci günü.
Değişen yalnızca takvim yaprağı mı?
Hayır, olmamalı.
Yılın ismi “yeni bir ben” olsun bu sefer.
Yeni bir başlangıç olsun. Sizin başlangıcınız. Her şey bir adımla başlar. Gelecek yıl bu vakitler hayatınızda neyin değişmiş olduğunu isterdiniz? Vakit makinesinden, bir yıl sonraki sizi izlediğinizi hayal edin. Neler değişmiş?
Bunu inşa etmeye niyet edin.
Zaman makinesi ilerlemeye devam ediyor. Bir bakmışsınız beş yıl daha geçmiş. Yıl olmuş 2027. Lisana kolay. Kendinizi nerede görmek isterdiniz?
Bunun için bir adım atın. Niyet edin mesela.
Her gün zihnimizden 60 bin söz geçermiş.
Bunların %80’i geçmiş ya da geleceğe ilişkin. Bunlar da birçok vakit yaptığınız ya da yapmadığınız şeyler için hissettiğiniz pişmanlık hisleri. Yapmayı istediğiniz fakat oldurmak için hiçbir adım atmadığınız, zihninizi dolduran onlarca niyet. Bunlar zihni şimdiki vakitten sıklıkla uzaklaştırır. Vücudunuz vakti yakalamaya çalışırken ruhunuz bir yerlerde unutulur. Bir bakmışız an geçmiş.
Bedeniniz ve ruhunuzu eşleştirmek için yapabileceğimiz birinci şey an’da olmak. Bundan ötesi niyet etmek ve karar vermek. Biliyor musunuz, bir şeye niyet ettiğimizde zihin bunları kaydeder. Vücut ise yapmak için harekete geçer. Siz kâfi ki niyet edin.
Hadi o halde.
Gerçeğin ötesinde hayalleriniz olsun.
Yeni yılda dilediğiniz her şey gerçek olsun.
Bunun için ise bir adım olsun.