Mercedes-AMG F1 W14 E PERFORMANCE, geçen yılki W13’ten öğrenilenlere cesur çözümler getiriyor.
Zor geçen 2022 sezonundan öğrenilenler neticesinde şekillenen W14, görünümüyle dikkatleri üzerine çekiyor. Takım, W13‘ün altında yatan konsepti korurken geliştirme, temel performans alanlarına odaklanıyor. Bu da kendinden öncekilerin ayırt edici DNA’sını koruyan ve dikkate değer değişikliklerin kombinasyonunu sunuyor. Tıpkı motor kapağındaki oluklu gövde yapısı ve yüzeyin altındaki diğer detaylar gibi…
Otomobilin dikkat çekici görünümü mimarisiyle de sınırlı kalmıyor. 2020 ve 2021’den kalma ikonik siyah görünüm, toplam ağırlığı azaltma projesinin bir parçası olarak rafine edildi. W14’ü sürecek isimler ise beraber geçirecekleri ikinci sezonları için bir araya gelen Lewis Hamilton ve George Russell olacak ve üçüncü pilot rolündeki Mick Schumacher tarafından desteklenecek.
Takım Patronu ve Mercedes-AMG PETRONAS F1 Takımı CEO’su Toto Wolff, “Beklentimiz her zaman Dünya Şampiyonluğu için yarışabilecek kapasitede olabilmek. Diğer taraftan geçen yıl rakiplerimiz ile mücadelemiz çok çekişmeliydi. Biz de arayı kapatıyoruz. Önde yarışmak, dayanıklılık, takım çalışması ve kararlılık gerektiriyor. Her zorluğun üstesinden gelecek, ekibi ilk sıraya koyacak ve her milisaniye için verilecek olan savaşta çevrilmemiş taş bırakmayacağız. Bu yıl, tekrar öne geçmek için her şeyi yapıyoruz.” yorumunu yaptı.
Rafine bir konsept
Toto Wolff “Geçen yıl bizim için zordu ancak birçok şey öğrendik. Umarım 2023, sorunları nasıl çözeceğimizi ve arabanın gücünü nasıl geliştireceğimizi anladığımızın bir yılı olur. W13 kesinlikle potansiyeline ulaştıramadığımız ve tüm downforce’u (yere basma gücü) piste yansıtamadığımız bir performansa sahipti. Aracımız sezon sonunda çok iyi performans gösterdi. Bununla birlikte, bazı pistlerde hala zıplamalar (porpoising) yaşıyorduk ve otomobil sürücülere hiçbir zaman iyi geri bildirim vermedi, bu da onları aracın limitlerini zorlayabilme konusunda sınırlıyordu. Haliyle, W13’ün iyi taraflarını korumaya ve zayıflıklarını gidermeye çalıştık.” yorumunu yapıyor.
Takım sezon içinde çözebileceği sorunları giderirken, geçen yılki arabanın performansını ortaya çıkartma mücadelesi de hem Brackley hem de Brixworth tarafında öncelikli konuydu. Dikkate değer şekilde, yıl içindeki bu gelişim sezon sonunda yapılan Brezilya Grand Prix‘sinde unutulmaz bir dubleyi (Russell ve Hamilton yarışı ilk iki sırada bitirdi) mümkün kıldı. 2022 boyunca kaydedilen bu ilerleme, Teknik Müdür Mike Elliott‘u heyecanlandırıyor. Elliott,”Geçen yıl, ne yapmamız gerektiğini anladıktan sonra ilerleme kat etmek için çok çalışmamız gerekti. Sezonun sonuna doğru performansın arttığını görebiliyordunuz ve kış dönemi her şey sıfırlanmış oldu. Geçen yıl W13’te yapmak isteyip de -kaynak kısıtlamaları veya diğer sorunları çözmeye odaklandığımız için- yapamadığımız her şeyi yaptık.” yorumunu yapıyor.
Takımın odaklandığı alanlar arasında toplam ağırlığın azaltılması, sürücülere daha geniş bir hız aralığında daha tutarlı bir araç dengesi sağlanması ve aerodinamik özelliklerin aero yönetmeliklere daha iyi uyum sağlaması yer alıyor. Bu, önemli ölçüde daha hafif bir şasi, revize edilmiş ön süspansiyon geometrisi, soğutma sistemi ayarları ve geçen yılki öğrenmeye dayalı rafine bir aerodinamik konsept gibi alanlara odaklanılmasını gerektiriyor.
Mike Elliott konuyla ilgili olarak, “Yeni nesil F1 araçlarında performans ayrıntılarda gizlidir. W14’e baktığınızda, W13’ün DNA’sını ve aynı zamanda çok fazla evrim ve detaylardaki gelişimleri göreceksiniz.” yorumunu yapıyor.
Yeni yıl, yeni bir motto: “All in Performance”
Toto Wolff geçen yılki aracın tanıtımında “İleriye dönük renklerimiz gümüş ve siyah olacak.” demişti ve takım 2023 aracında performans nedenleriyle ikincisine geri döndü. Yeni nesil Formula 1 araçlarında ağırlık sınırının altında kalmak ciddi bir mücadele gerektiriyor ve takımın orijinal Gümüş Oklar’ın efsanevi tasarımından ilham aldığı da biliniyor. Bununla birlikte, boyayı alttaki parlak alüminyuma kadar sıyırmak yerine, W14’ün hakim rengi şık siyah karbon fiber olacak.
Toto Wolff konuyla alakalı olarak, “Geçen seneki otomobilimiz oldukça ağırdı. Bu yıl her bir gram ağırlıktan tasarruf edebileceğimiz noktaları bulmaya çalıştık. Yani artık tarih tekerrür ediyor. Aracın bazı ham karbon parçalarının yanı sıra mat siyaha boyanmış olduğunu göreceksiniz. Elbette, 2020’de dış görünümü değiştirdiğimizde bizim için ana itici faktör, her zaman kalbimizde olan çeşitlilik ve eşitlik ilkelerini desteklemekti. Siyah renk o noktada DNA’mızın bir parçası oldu, bu yüzden ona geri dönmekten memnuniyet duyuyoruz.” yorumunu yapıyor.
Bununla birlikte, tarihsel bağlar burada bitmiyor ve siyah dış görünüm 1993 yılında Formula 1’de yarışan Sauber C12‘yi de anımsatıyor. ‘Concept by Mercedes’ gücünü kullanan bu araç, üç köşeli yıldızın 1955’ten beri ilk kez motor sporlarının zirvesine, Formula 1’e dönüşünün sinyalini vermişti.
Yaklaşan güç ünitesi gelişim dondurma kuralları ve güvenilirlik düzeltmeleri
Mercedes’in Grand Prix yarışlarına yeniden katılmasını sağlayan Brixworth yapımı motorun yaratılmasından 30 yıl sonra, Northamptonshire’daki fabrika bir kez daha hareketli. Güç ünitesi gelişim dondurma kurallarının yürürlüğe girecek olmasıyla, ekibin odak noktası iki temel alana kaydı; güvenilirlik ve yazılım.
Mercedes AMG Yüksek Performanslı Güç Aktarma Organları (HPP) Genel Müdürü Hywel Thomas geçen yılki W13’ün önlerine çıkardıkları zorlukların sadece şasiyle ilgili olmadığını belirtiyor ve konuyla alakalı olarak “Yılın en yoğun zamanı. Sezon başlamadan önce bu kural döngüsündeki son performans yazılım dondurma sürecini geride bıraktık, haliyle çok fazla işimiz vardı. Son zamanlarda en yüksek performans gelişimini motoru kullanma şeklimizden sağladık ve bu da yazılım yükseltmeleri anlamına geliyor. Bunun bu alandaki gelişim için son fırsat olduğunu bilmek, mümkün olduğu kadar çok işi bir araya getirmek için bize gerçek bir mücadele sundu. Sezon sonunda motorlar hırpalanmış ve örselenmişti. Şaside yapılan tasarım değişiklikleri yanında motorda yapılan değişiklikleri de inceledik ve bunu bir ekip olarak yaptık. Güç Ünitesinde bu yıl yapılan en büyük değişiklik, arabanın yere çarptığını tespit ettiğimizde kendimizi daha güçlü kılacak güvenilirlik öğeleridir.” yorumunu yapıyor.
Çeşitliliğin itici güç olduğu performans
Mercedes-AMG F1 W14 E PERFORMANCE, geçtiğimiz hafta İngiliz motor sporlarına ev sahipliği yapan Silverstone pistinde tanıtıldı. Aracın tanıtımına yardımcı olanlar ise takımın en son dönem çırakları ve PETRONAS stajyerleri idi. Takımın daha fazla çeşitlilik içeren bir işgücü oluşturma taahhüdü, önemli bir öncelik olmaya devam ediyor. Accelerate 25 ile birlikte, çıraklık ve staj programlarımı bu alanda önemli ilerlemeler kat etmelerine yardımcı oldu.
Toto Wolff konuyla alakalı olarak, “2023 çıraklarımızın ve PETRONAS stajyerlerimizin bu yılki aracı tanıtmamıza yardımcı olması harikulade. Bu, olmayı hedeflediğimiz takımın ne olduğunu bizlere hatırlatıyor. Daha fazla çeşitliliğe ev sahipliği yapan ve performanslı bir organizasyon olma taahhüdümüz sarsılmaz ve bu hususta attığımız adımlardan memnunuz. Bu rakamlar olumlu gelişmeleri gösteriyor ve biz daha fazlasını hedefliyoruz. Accelerate 25’in lansmanından iki yıl sonra, düşünmek için doğru zaman; kaydettiğimiz ilerlemeden memnunuz ve nasıl ilerleyeceğimizi netleştirmemiz gerekiyor. Yine de odak noktamız sadece işe alımla ilgili değil; aynı zamanda çeşitli yeteneklerimizi koruma ve geliştirmeyle de bağlantılı. Bu hedeflere ulaşmak için çabalamaya devam etmek istiyoruz.” yorumunu yapıyor.
Accelerate 25 programı, tüm yeni çalışanların en az %25’inin toplumda yeterince temsil edilmeyen gruplardan gelmesi hedefini resmileştiriyor. İki yıl önce başlatıldığından bu yana, kadın ekip üyelerinin yüzdesi %12’den %16’ya yükseldi. Ocak 2023 itibarıyla etnik azınlık kökenli personel sayısı da %3’ten %9’a yükseldi.
Sezon Öncesi Durum
Bahreyn‘de yapılan sezon öncesi testlerde güvenilirlik, korelasyon ve öğrenme odak noktası olacak. Sezonun ilk yarış hafta sonundan önce sadece üç günlük pist deneyimi imkanı göz önüne alındığında, başarılı bir test süreci geçirmek bir zorunluluk haline geliyor.
Mike Elliott sezon öncesi testleri ile ilgili olarak “Geçen yıl aracın dengesi konusunda potansiyele asla ulaşamadık. Sezon başında yaptığımız tüm olağan işler, düzeltmeye çalıştığımız problemler yüzünden mümkün olmadı. Arabadan en iyi performansı nasıl alacağımızı ve sonraki gelişmeleri beslemek için neler öğrenebileceğimizi çözmek için elimizden geldiğince çok şey öğrenmeliyiz. Şasi tarafında, öğrenmek için tamamlamak istedikleri muazzam miktarda iş var. İşimizi yaparken arka planda olmamız ve aracın yaptığı mesafeyi artırmaya yardımcı olmamız gerekiyor.” diyor.
Brackley ve Brixworth arasındaki bu simbiyotik ilişki, takımın geçen yıl içinde gösterdiği gelişim için çok önemliydi. “Birlikte çalıştık, her iki tarafta sahip olduklarımızı nasıl alabileceğimizi ve her alanda nasıl gelişebileceğimizi çözdük. Bu yıl devam eden yakınlığın sonucunun ne olduğunu görmek heyecan verici.” diyor Mike Elliott.
Toto Wolff da aynı fikirde: “Tüm organizasyon olarak geçen yıl ayağımızı gazdan hiç kaldırmadık. Arabanın istediğimiz yerde olmadığını fark ettiğimizde, sahip olduğumuz her kaynağı seferber ettik. Bu süreç, sezon boyunca hiç durmadı. Şimdi gelecek sezona başlamak için hazırlanıyoruz. Organizasyonda, sonunda gridin en önünde savaşacak kadar rekabetçi olacak bir aracı ortaya çıkartabilmek için çok fazla çaba, motivasyon ve enerji görüyorum.”
Coşkulu bir ekip
Bu enerji hem Lewis’e hem de George’a ilham veriyor.
“On yılı aşkın süredir bu ekibin bir parçasıyım ve insanların gösterdiği çaba beni her zaman şaşırtmıştır. Çalışanların işlerine bu kadar gayret ve tutkuyla yaklaşmasını ilham verici buluyorum.” diyor Lewis Hamilton.
George Russell da aynı fikirde: “Geçen sezon boyunca takımın aracı geliştirme şeklinden inanılmaz derecede etkilendim. 2022 boyunca ivme kazandık ve bunun kış döneminde nasıl ilerlediğini görmek bizi heyecanlandırıyor.”
W14 hakkındaki ilk düşünceler
George Russell, W14 hakkında “Estetik olarak harika görünüyor! Cesur, agresif ve göze çarpıyor.” Derken; Lewis Hamilton da, “Otomobilin gelişimini ve yapılan değişiklikleri görmek büyüleyici. Arabanın pek çok parçasını yeniden tasarladık, optimize ettik, yeniledik ve ortaya çıkan şey oldukça etkileyici. Ve yeni görünümü seviyorum! Adeta “Şakamız yok” diye bağırıyor.” yorumunu yapıyor.
Geçen sezon George Russell’a ilk pole pozisyonunu ve Grand Prix zaferini getirdi. Bu yıl daha fazla başarı bekliyor. Russell, başlamak için can attığını belirtiyor ve şunları ekliyor: “Uzun bir kış oldu ve W14’ün beklentilerimizi karşılayıp karşılamayacağını görmek için sabırsızlanıyoruz. Heyecanlıyım ve sezonun bu noktasında çok fazla şey konuşulacak olsa da araç piste çıktığında nasıl performans gösterdiğimizi görmemiz gerekiyor.”
Kariyerindeki ilk galibiyetsiz sezondan çıkan Lewis Hamilton ise çok motive ve bu sezon geri dönecek gibi gözüküyor. Hamilton, “Tekrar yarışacağım için heyecanlıyım. Sakin, enerji dolu hissediyorum ve odağım keskinleşti. Kazanmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım.” Diyor.
Lewis ve George takım arkadaşı olarak ikinci sezonlarına başlıyorlar ancak 2023 için yedek sürücü konusunda bir değişiklik mevcut. Mick Schumacher, Haas F1 takımında iki yıl yarış pilotu olarak mücadele ettikten sonra ekibe katılıyor. 23 yaşındaki Alman pilot şunları belirtiyor: “Mercedes’e her zaman çok yakın hissettim. Takımın bir parçası olduğum için çok mutluyum ve W14’ün gelişimine yardımcı olma konusunda rolümün ne kadar önemli olacağını biliyorum.”
Sporun büyümesi hızla devam ediyor; Amerika Birleşik Devletleri’ndeki üçüncü Grand Prix olan Las Vegas‘ta bir yarış, rekor kıran seyirci rakamları ve kısa bir süre sonra başlayacak olan Drive to Survive‘ın yeni sezonu.
Toto Wolff F1’in gördüğü global ilgi konusunda,“Formula 1, dünya çapında giderek güçleniyor. İyi içerik sağladığımız için bunun mümkün olduğu kanısındayım.” Diyor.
Petronas ile 2026 yılına kadar devam…
PETRONAS ile takım arasında süregelen Ticari Unvan ve Teknik Ortaklığın 2026 sezonundan itibaren uzatılacağı açıklandı. Toto Wolff, PETRONAS ile olan ortaklıkları için “PETRONAS artık sadece ortak değiliz, biz bir aileyiz ve daha uzun yıllar boyunca tek bir ekip olacağız. Pist performansımızda standardı bir kez daha belirleme hırsıyla ve küresel bir spor takımının net sıfır geleceğe geçişine öncülük ederek, PETRONAS ile birlikte geleceğe doğru yarışıyor olmaktan heyecan duyuyoruz.” diyor.
Mercedes-AMG PETRONAS F1 Takımı Ticari Direktörü Richard Sanders “F1’in küresel olarak büyümesi, ortak ekosistemimize katılmaya yönelik sürekli artan ilgiye olumlu olarak yansıyor. Hem G42’yi hem de Qualcomm’u ağırlayarak lansman gününün heyecanına katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz. 2023 sezonu öncesinde ortaklık kurduğumuz diğer birçok harika markaya gerek kendileriyle gerekse uzun süredir devam eden ortaklarımızla yıl boyunca yakın çalışmayı dört gözle bekliyoruz.” yorumunu yapıyor.
Yeni Sponsorluklar
Takım, aileye katılacak en son sponsorları da duyurdu. Amerikalı çok uluslu Qualcomm Technologies ve Snapdragon markasıyla stratejik ortaklık yürütülecek. Ayrıca takım, yapay zekayı (AI) insanların yeteneklerini ve yaşamlarını geliştirmek ve iyileştirmek için Abu Dabi merkezli teknoloji grubu G42 ile de iş birliği yapıyor.
Yakın zamanda duyurulan dört anlaşmanın ardından 2023 sezonu öncesinde takım ile ortaklığa başlayan en son küresel oyuncular ise şu şekilde:
- Son teknoloji kablosuz elektrikli el aletlerinin ve bahçe ekipmanlarının lider üreticisi olan Einhell, takımın ‘Resmi Alet Uzmanı’ oldu.
- Araç yaşam döngüsü yönetimi şirketi Solera ve ödeme teknolojisi şirketi Nuvei de takımla çok yıllı ortaklıklar üzerinde anlaşmaya vardı.
- Sherwin-Williams da takımın F1 araçları için onaylı otomotiv boyası ve kaplama tedarikçisi olarak katıldı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı