Yıllara meydan okuyan fiziği ve toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla isminden sıkça kelam ettiren 42 yaşındaki oyuncu Hasret Yıldız, 360 TV’de yayınlanan Gökay Kalaycıoğlu ile 360 Derece programına konuk oldu. Yıllar evvel aşk yaşadığı Mehmet Ali Erbil hakkında konuşan ünlü isim, bir erkekte aradığı kriterleri de sıraladı.
“HAYATIMA GİRECEK İNSAN HOŞ SEVSİN, DÜRÜST OLSUN”
Uzun vakittir hayatında kimse olmayan ve evliliğe kapılarını kapatmadığını söyleyen Yıldız, Hayatına girecek olan erkekte aradığı kriterlerini sıraladı. Yıllar içinde kriterlerinin çok değiştiğini söyleyen ünlü isim, “Yıllar evvel anket defterlerine kumral ve yeşil gözlü olsun yazarmışım. Bu saatten sonra beni hoş sevecek birini isterim. Yaşına, gözüne falan takılmıyorum. Hoş sevsin, mert olsun, dürüst olsun. Artık ne aradığımı biliyorum” dedi.
“MEHMET ALİ ERBİL’LE ÖNEMLİ BİR BAĞ YAŞADIK, PİŞMAN DEĞİLİM”
Yıllar evvel kendisinden 23 yaş büyük Mehmet Ali Erbil ile aşk yaşayan hatta nişanlandığı ileri sürülen Yıldız, “Mehmet Ali Erbil senin pişmanlığın mı?” sorusu üzerine kelamlarına şöyle devam etti: “Nişanlanmadım lakin o periyot o denli dediler. Yüzük falan takmadık fakat önemli bir ilginin içine girmiştik ve ailemden onay almıştık. Mehmet Ali Erbil benim hiçbir vakit pişmanlığım değil. Hele Mehmet Ali hiç değil. O devir üzülmüştüm. Hayatımda olmasaydı olmazdı diyeceğim şeyler var. Mehmet Ali’yi hiç tanımamış olsaydım tahminen şu an bu mesleği yapmıyor olabilirdim. İnsanın hayatında bir grup taşlar var. O yüzden kimi şeyleri kurgulamıyorum. Her olayın ve yaşanmışlığım hayatımda kesinlikle tesirleri var. Mehmet Ali de benim için o denli ve her vakit çok değerli. Daima uygun olmasını dilediğim bir insan, ona karşı makus bir hissim yok.”
SİNAN SERTER’LE NEDEN BOŞANDIĞINI ANLATTI
2005-2013 yılları ortasında bir çocuğunun babası Sinan Serter ile evli kalan Hasret Yıldız, neden boşandığıyla ilgili de şunları söyledi: “Saygıyı kaybetmeye başladığımı bir devirde ayrılmaya karar verdik. En değerli şey hürmet. O saygıyı kaybetmiş olsaydık artık arkadaş olamazdık. Biz sesimizi yükseltmedik, hengame etmedik. Bir şeylerin karşıt gittiği çok belirliydi ve birbirimizden çok kopmuştuk. Duygusal olarak bir şeyler hissetmedim ve ekonomik olarak da meşakkatler yaşadık. Muhakkak bir vakit sonra birbirimizi çok zorlamamaya karar verdik. O devir yaşanan ekonomik sorunlar bir şeyleri tetikledi. Tek sebep de değildi tabi.”
