Mehmet Barlas yazısında Kılıçdaroğlu için, “Bugüne kadar kendisini nasıl gizledi hâlâ anlayamıyorum. CHP içindeki mesai arkadaşları hiç mi anlamadı? Dünyadan bihaber olduğunu söyleyecek tek kişi çıkmadı mı? Hakikaten hayret uyandırıcı. Ancak Türkiye Cumhuriyeti, jeopolitik olarak dünyanın en değerli ülkelerinden biri. 14 Mayıs seçimleri yalnızca Türkiye’yi değil tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor. Bu türlü kıymetli bir ülke, bu kadar bilgisizliği asla kaldırmaz. Daha fazlasını söylemeye de dilim varmıyor.” dedi.
Barlas’ın köşe yazısı şu formda:
“CHP Önderi Kılıçdaroğlu, salı günü sarsıntı bölgesi Hatay’a gitti. Vatandaş reaksiyon gösterdi. Depremzedeler, “Yağmurdan kaçıp yemek çadırına sığındı, hiç hâlimizi hatırımızı sormadı; yanında getirdikleri adamlara kameralar karşısında soru sordurdular, gittiler” diyor ve ekliyor: “Hatay Belediye Lideri Lütfü Savaş’ı birinci kez gördük.”
Konumuz CHP’nin samimiyetsiz siyaseti değil. Ben bugün Türk siyaset tarihinin gördüğü en yetersiz ve bilgisiz siyasetçisinin nasıl CHP’ye genel lider olduğundan bahsetmek istiyorum. Neden mi bu türlü düşünüyorum, anlatayım.
Peki husus sahiden kapanıyor mu? Kimi şeyler vardır ki bilgisizlikle açıklanamaz. Cehalet demeye de dilim varmıyor. Necip Fazıl Kısakürek’in şair olduğunu 5 yaşındaki çocuk bile bilir. O çok bilinen dizeleri kâğıttan bile düzgün okuyamayan bir siyasetçiden bahsediyoruz. Türk siyaseti bu kadar bilgisizliği hak ediyor mu? Atatürk’ün 15 yıl genel başkanlığını yaptığı CHP’ye bu türlü bir önder yakışıyor mu?
YETERSİZ OLDUĞUNU CELAL ŞENGÖR AÇIKLADI
Kılıçdaroğlu’nun yalnızca bir kelamıyla bu kanaate varmadım. Bunun üzere onlarcası var. Hz. Ali’yi kitapları olan bir İslam düşünürü zannetmesinden çok bahsetmeyeceğim, Aleviler esasen gereken karşılığı vermişti. Ankara’da yapılan Sakarya Meydan Muharebesi’nin Sakarya’da yapıldığını zannetmesine ne diyeceğiz? Atatürk’ün 1939 yılında “Zeytin Kanunu” çıkardığını söylemesi vs. Bu liste bu türlü uzayıp masraf. Gaflarına hiç girmiyorum, yüzlerce var.
Kılıçdaroğlu’nu yeni tanıyan insanlara birinci izlenimlerini sorun, herkes şaşkınlığını gizleyemeyecektir. Bunlardan biri de ünlü yer bilimci Prof. Celal Şengör. Kılıçdaroğlu ile yemek yiyen Celal Şengör’ün görüşme sonrası ne dediğini motamot aktarıyorum: “Kemal Kılıçdaroğlu’yla bir öğlen yemeği yedim. Yanından ayrılırken çok hüzünlü ayrıldım. Çok samimi söylüyorum size. Dedim Atatürk’ün partisinin başı buysa vah yazık bize. Gittik gürültüye.” Keşke o vakit Şengör’ü dinleseydik.
CUMHURBAŞKANLIĞINI DÜŞÜNEMİYORUM
Biraz abarttığımı düşünenler olabilir. Hayır asla abartmıyorum. Komik bir tabela partisinden bahsetmiyoruz. Atatürk’ün kurduğu partiden ve bir cumhurbaşkanı adayından bahsediyoruz. Kılıçdaroğlu’nun bu yetersizliğiyle seçimleri kazandığını düşünebiliyor musunuz? Ege sıkıntısını, Doğu Akdeniz’deki güç kaynaklarını, Karadeniz’deki doğalgaz rezervinin değerini, Suriye’de kurulmak istenen Kürt devletini, FETÖ tehlikesini, Türkiye’nin ABD ve AB’deki pozisyonunu, İslam dünyasındaki Türkiye misyonunu… Yani Türkiye’nin geleceğini yakından ilgilendiren her şeyi Kılıçdaroğlu’na baştan anlatmak gerekecek. Türkiye’nin bu türlü bir vakti var mı? Ne kadarını anlar, anladıklarının ne kadarı işine gelir onu da bilmiyorum.
Kılıçdaroğlu bu bilgisizliğiyle CHP Genel Başkanlık koltuğuna oturmayı ve cumhurbaşkanlığına aday olmayı başardı. Bugüne kadar kendisini nasıl gizledi hâlâ anlayamıyorum. CHP içindeki mesai arkadaşları hiç mi anlamadı? Dünyadan bihaber olduğunu söyleyecek tek kişi çıkmadı mı? Hakikaten hayret uyandırıcı. Ancak Türkiye Cumhuriyeti, jeopolitik olarak dünyanın en değerli ülkelerinden biri. 14 Mayıs seçimleri yalnızca Türkiye’yi değil tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor. Bu türlü değerli bir ülke, bu kadar bilgisizliği asla kaldırmaz. Daha fazlasını söylemeye de dilim varmıyor.”