Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Su İdaresi Genel Müdürlüğü’müz, ‘Kuraklık İdare Planları’nı hazırlıyor. 15 havzada tamamlandı, 12 havzada çalışmalar sürüyor. Bu planlar sayesinde havzanın özellikleri dikkate alınarak, az su tüketen bitkilerin ekilmesine öncelik verilecek. Ülkemizin su kaynaklarının tek bir damlasının dahi israfına tahammülümüz yoktur” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nde ‘Su İdaresi Uyum Kurulu’ ve ‘Havza İdare Merkez Kurulu’ toplantılarına katıldı. Toplantılarda, Bakan Kirişci’nin yanı sıra Bakan yardımcıları Nihat Pakdil, Veysel Tiryaki, İbrahim Yumaklı ve Ebubekir Gizligider, Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, İçişleri Bakan Yardımcısı Tayyip Sabri Erdil ve birçok davetli yer aldı. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, global ısınma ve beraberindeki meselelerin en fazla etkilediği kaynağın su olduğuna değinerek, “Bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu tabloya baktığımız vakit, geleceğimiz için artık harekete geçmemiz gerektiğini anlıyoruz. Hoş dünyamız ‘imdat’ sinyalleri vermektedir. Su, insanların hayatı ve ekosistemler için hayati ehemmiyete sahiptir ve bununla birlikte ülkelerin kalkınmasında da temel bir gereksinimdir. Su, medeniyettir. Tarih boyunca en büyük medeniyetler, su kaynaklarının etrafında kurulmuştur. Millet olarak bizler de su medeniyetinin çocuklarıyız. Gittiği her yere çeşmeler, sebiller, sarnıçlar, şadırvanlar, köprüler, hamamlar ve kanallarla evvel suyu götürmüş bir milletin mirasçılarıyız. Hoş ülkemiz de hayatla suyu buluşturan bu tarihi yapıtlarla doludur. Ecdadımızın bu kadar değer verdiği su konusunda yapılacak çalışmaları, tarihi bir sorumluluk olarak görüyoruz. Su, gelecekte de bu değerini muhafazaya devam edecek. Hatta gelecek on yıllarda en büyük paylaşım, sorunu su kaynakları üzerinden yaşanacaktır. Suyumuzu korumakla, vatanımızı korumak ortasında hiçbir fark yoktur. AK Parti hükumetleri olarak bizim anlayışımıza nazaran su vatandır” diye konuştu.
‘Tedbirler alınmadığı takdirde su kaynakları azalacak’
Türkiye’nin su yoksulu olmadığını fakat su zengini de olmadığını belirten Kirişci, “Su gerilimi altında olan bir ülkedir. Ülkemizde kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su ölçüsü, 1323 metreküptür. Nüfus artışı ve endüstrileşme suratı göz önüne alındığında, 2040 yılında bu ölçünün yıllık 1120 metreküpe kadar düşmesi beklenmektedir. Ülkemiz, bildiğiniz üzere global iklim değişikliğine karşı dünyanın en hassas bölgelerinden olan Akdeniz Havzası’nda bulunmaktadır. Önümüzdeki 100 yıl için yapılan iklim değişikliği projeksiyonlarına nazaran, gerekli önlemler alınmadığı takdirde, Akdeniz Havzası’ndaki başka ülkelerde olduğu üzere bizde de su kaynakları azalacaktır. Bu azalma, kestirimlere nazaran yüzde 25 civarında olacaktır. Bu sayıları değerlendirdiğimizde, suyla ilgili yetki ve sorumluluğu olan tüm paydaşların uyum ve iş birliği içinde hareket etmelerinin ehemmiyeti daha da artmaktadır” sözlerini kullandı.
‘Tek bir damlasının israfına tahammülümüz yok’
Bakan Kirişçi, ‘Sektörel Su Tahsis Planları (SSTP)’ hazırladıklarını belirterek, “6 havzada tamamlanan, 11 havzada hazırlık çalışması devam eden planlarla az suyla azamî gelir elde edilmesini hedefliyoruz. Bunun için su ölçüsü, çiftçilerin ve besin endüstrisinin gereksinimleri göz önüne alınarak eser deseni belirleniyor. Sektörel Tahsis Planları ile su kaynaklarının kullanımının gerçek planlanmasını, suyu kullanan dallar ortasında adil ve istikrarlı su paylaşımını sağlamayı ve elde edilecek faydayı en üst düzeye çıkarmayı hedefliyoruz. Bakanlığımız ‘Su İdaresi Genel Müdürlüğü’müz, ‘Kuraklık İdare Planları’nı da hazırlıyor. 15 havzada tamamlandı, 12 havzada çalışmalar sürüyor. Bu planlar sayesinde havzanın özellikleri dikkate alınarak, az su tüketen bitkilerin ekilmesine öncelik verilecek. Ülkemizin su kaynaklarının tek bir damlasının dahi israfına tahammülümüz yoktur” dedi.
‘Su kardeşliği’
‘Suda sıfır israf hedefi’ doğrultusunda ‘Su Verimliliği’ çalışmaları başlatıldığına işaret eden Bakan Kirişci, şöyle konuştu:
‘Şafak-2 harekatına muhtaçlık duyulmakta’
Bugünkü toplantının değerli bir unsurunun de su kaynaklarının ölçü ve kalite bakımından korunması olduğunu vurgulayan Kirişci, “Bu amaçla birinci olarak Ergene Irmağı’nın kurtuluşu için 6 Mayıs 2011 tarihinde Başbakan olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla ‘Şafak Harekatı’ başlatılmıştır. Ergene Havza Müdafaa Aksiyon Planı’nda gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda; Ergene Irmağı’nın su kalitesinde iletkenlikte yüzde 40 civarında azalma sağlanmıştır. Kirliliğin en kıymetli gösterge parametrelerinden biri olan Kimyasal Oksijen Gereksinimi (KOI) açısından da sulama suyu kriteri olan 2’nci sınıf su amacına ulaşılmıştır. Sanayi atık sularının ileri düzeyde arıtılarak Marmara Denizi’ne deşarj edilmesi hareketi kapsamında tüm hareketlerin tamamlanmasıyla Ergene Irmağı ve yan kollarındaki su kütlelerinde sulama suyu kriterlerine ulaşılacaktır. Tıpkı formda, Gediz Irmak Havzası’nda da geçmişten günümüze gerçekleştirilen ağır faaliyetler sonucunda su kaynakları hem kalite hem de ölçü açısından son derece kritik bir durumda bulunmaktadır. Gediz Havzası Aksiyon Planı’nın uygulanması kapsamında ‘Şafak-2 Harekatı’nın başlatılmasına muhtaçlık duyulmaktadır. Burada maksadımız; Gediz Irmak Havzası’ndaki tüm su kaynaklarının ölçü ve kalite bakımından güzelleştirilmesi, güzel su durumuna ulaşılması, birebir vakitte taşkın ve kuraklığın yıkıcı tesirlerinin, en aza indirilerek insan sıhhati ve ekosistemin korunmasıdır. Bugün Gediz Havzası Hareket Planı sizlere sunulacaktır. Gediz Havzası Hareket Planı Genelgesi’ne burada son halini verecek ve Cumhurbaşkanlığı’na arz ederek, bu havzada da suyun ölçü ve kalitesinin uygunlaştırılması için topyekun seferberlik ilan edeceğiz” sözlerini kullandı.