Meral Akşener’in Diyarbakır ziyareti, Altılı Masa’nın ve GÜZEL Parti’nin Kürt seçmene ve HDP’ye yaklaşımı açısından dikkat çekti. Akşener’in lisana getirdiği “silahlara veda” bildirisi, “Polis ve askerin de silah bırakması talebi” olarak yorumlandı, MHP ve AK Parti etraflarından reaksiyon gördü.
Karar müellifi Ahmet Taşgetiren “Akşener ‘Silahlara veda’ deyince…” başlıklı yazısında, HDP ile Kürt seçmeni farklı tutmaya çalışan Akşener’in tavrını kıymetlendirdi, “Biz olmak için HDP ile görüşmek de gerekmiyor mu?” diye sordu.
Taşgetiren’in yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Meral hanım Diyarbakır’da ‘Ben buraya bu topraklar kurumasın diye Dicle’ye bir damla su olmaya geldim. Kadim ahde vefaya selam durmaya geldim, ben buraya rızanızı almaya geldim.’ üzere tabirlerle hisli konuşma yaptı. Sonra ‘’İYİ Parti’yi bu ülkenin has evlatları, Türkler, Kürtler, Zazalar kurdu’’ dedi. Sonra da o cümleyi kurdu:
‘Mesele silahlara veda ve kan dökmeye tövbe etmekse, problem her türlü musibetin karşısında çelikten sarsılmaz bir ‘Biz’ olmaksa, sırtını da kalbini de o sağlam ‘Biz’e yaslamaksa biz varız.’
Tahmin edilebilir ki bu seyahat projektörler altındaydı. Âlâ Parti MHP’den kopanların kurduğu bir partiydi. Milliyetçi tabana hitap ediyordu. MHP, tabanın Düzgün Parti’ye gidişinden tedirgindi. Diyarbakır’da bir şey söylensin ve o, Akşener ya da Güzel Parti aleyhine kullanılsın… Beklenen bu idi.
İşte o ‘silahlara veda’ sözü, güya PKK ile birlikte güvenlik güçlerinin de silahlara veda etmesi yerine çekilerek gayeye konuldu.
O vakit tahlil sürecine iki küme karşı çıktı: MHP ve Perinçek kümesi. Ak Parti ve Akil Beşerler bu iki küme tarafından topa tutuldu.
Meral Hanım artık ‘Biz olmak’tan bahsediyor. Bu ülkenin ‘Biz olma’ya muhtaçlığı yok mu?
Belki Meral Hanım’a ‘Biz olmak için HDP ile görüşmek de gerekmiyor mu?’ diye sorulabilir.
Ama ‘silahlara veda’ tabirinden PKK ile güvenlik güçlerini eşitleme sonucunu çıkarmak, yalnızca berbat niyet yapıtı olabilir.
(…)
Ak Parti epey bir müddettir MHP ile yan yana yürüyor. Birbirlerine muhtaçlık duydukları aşikâr. ‘Kürt sorunu’ konusunda birbirlerine ne kadar benzeştikleri değerli bir araştırma konusu. Lakin Ak Parti üzerine bu sorunda MHP gölgesinin düştüğünü görmemek mümkün değil. Bunun seçmen planında sonuçlarını da görüyor Ak Parti.
Ben, Akşener’in ‘silahlara veda’ davetini ‘PKK’nın silah bırakması’ olarak anlıyorum, ‘Biz olma’ duruşunu hakikat buluyorum, fakat bütün bunlar, seçim periyodunda bir karşılık oluşturur mu, işte orası kuşkulu, diyorum.” (YAZININ TAMAMI)