İç piyasada gündemde bu hafta Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı öne çıkarken dış piyasalarda ise global risk iştahı ve petrol fiyatları takip edilecek ana gündem hususları ortasında yerini koruyor.
Küresel piyasalarda AB ve Çin başta olmak üzere küresel resesyon tasaları de ehemmiyetini koruyor. Ekonomik datalar Çin’de imalat ve perakende kesimlerinde koronavirüs önlemleri nedeniyle Temmuz’da beklenmedik biçimde yavaşlama kaydedildiğini gösterirken Çin kredi talebini canlandırmak için borçlanma faizini düşürerek yatırımcıları şaşırttı.
Tarım Kredi Kooperatif marketlerinde bugün başlayacak 30’dan fazla temel tüketim hususunda indirimli fiyat uygulamasının enflasyona tesiri de takip edilen gündem hususları ortasında.
Ağustos başında 18 düzeyine yükselerek 20 Aralık’tan bu yana yeni tepeyi gören ve ondan sonra 18’in çabucak altında yatay seyre geçen dolar/TL bu sabah saat 0852’de 17.96/17.96 düzeyindeydi. Bu düzeye nazaran TL’nin dolar karşısında keskin kayıplarının tekrar başladığı nisan sonundan bu yana kaybı yüzde 17.3, yılbaşından beri kaybı ise yüzde 26.6 oldu.
MOODY’S TÜRKİYE’NİN KREDİ NOTUNU BİR KADEME İNDİRDİ
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, ödemeler istikrarı risklerini ve döviz rezervindeki düşüşü münasebet göstererek Türkiye’nin kredi notunu bir kademe indirerek B2’den B3’e düşürdü. Böylelikle Türkiye’nin notu yatırım yapılabilir düzeyin 6 kademe altına inmiş oldu.
Ekonomi idaresinin uyguladığı siyasetlerin temel destek ögelerinden biri olan döviz rezervleri son iki haftada besbelli artış kaydetti. TCMB’nin net rezervleri son iki hafta 5.1 milyar dolar artışla KKM’nin devreye girdiği Şubat ayından bu yana en güçlü artışı kaydetti.
Diğer taraftan kurumların döviz mevduatı da son iki haftada 5 milyar doların üzerinde artış kaydetti. Artışın sebebi net olarak bilinmiyorsa da, bu ay devam eden kurumsal KKM hesaplarının yenilenip yenilenmediğini göstermesi açısından yakından izleniyor.
Ekonomi idaresi geçen yıl 50.7 milyar dolar olan Türkiye’nin güç ithalatının bu yılın tamamında neredeyse iki katına çıkarak 100 milyar dolara ulaşacağını öngördü. Bu yılın yalnızca birinci yedi ayında yapılan güç ithalatı ise yaklaşık 56 milyar dolar düzeyinde. Artan güç maliyeti iktisatta maksat olarak belirlenen cari fazlayı bu yıl için imkansız hale getiren en değerli etken oldu.
CDS’LER TEPENİN AKABİNDE DÜŞÜŞTE
Uluslararası piyasalardan borçlanma maliyetinin de bir göstergesi olan Türkiye’nin beş yıllık dış borcunu iflasa karşı sigortalamanın maliyeti (CDS) temmuz sonunda 880 baz puanın üzerine çıkarak tarihi doruğa yaklaşmasının akabinde başlayan düşüşünü sürdürdü.
Türkiye’nin beş yıllık CDS’i geçen haftayı 647/659 baz puandan tamamladı. Gelişmekte olan ülkeler genelinde 27 temmuzdan CDS’lerde keskin düşüşler görülürken, Türkiye’de düşüş 230 baz puanı aşarak benzerilerini aştı.