İkinci kere seçildiğinden bu yana popülaritesi giderek azalan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, emeklilik ıslahatı konusundaki yaklaşımı nedeniyle sokaktaki halkla tam manasıyla karşı karşıya geldi. Macron, çalışanları ve gençleri pek ikna etmeyen açıklamalar yaptıkça sokaktaki gerginlik denetimden çıkma noktasına yanlışsız tırmanıyor. Başta başşehir Paris olmak üzere sokaklar şiddete teslim olurken göstericiler kamu binalarını ateşe vermeye varan aksiyonlar düzenliyorlar.
YÖNTEM REAKSİYON ÇEKMİŞTİ
Olayların temelinde, aslında Avrupa’nın en düşüklerinden olan emeklilik yaşının kademeli olarak 62’den 64’e yükseltilmesi maksadı yer alıyor. Buna ait ıslahatın, Ulusal Meclis’te onaylanmadan, Anayasa’nın 49.3’üncü hususuna dayandırılarak geçirilmesi yalnızca sokağı değil siyasi yelpazenin değerli kısmını rahatsız etti. Şu ana kadar ne yasanın içeriği ne de devreye sokulma prosedürleri konusunda keder beyan etmeyen ya da özür dilemeyen Macron’un son açıklamalarında şov yapan kalabalığın kendilerini seçilmiş temsilcileri aracılığıyla hükümran bir biçimde söz eden halk nezdinde hiçbir meşruiyeti olmadığını söz etmesi bardağı taşıran son damlalardan biri oldu.
BELEDİYE GİRİŞİ YAKILDI
Önceki gün yapılan şovlarda İçişleri Bakanlığı’na nazaran 1 milyon sendikalara nazaran ise 3.5 milyon kişi Fransa sokaklarındaydı. Macron’u sakince protesto edenlerin yanı sıra önüne gelene ziyan veren bir kitle de devredeydi. Otobüs duraklarına, reklam panolarına, dükkânlara ziyan veren göstericiler, günlerdir toplanmayan çöpleri ateşe verdiler. Bordeaux kentinde belediye binasının girişi yakıldı. İtfaiyenin 903 defa müdahale etmek zorunda kaldığı Paris’te şovları denetim altında tutmak için 12 bin güvenlik ünitesi vazife yaparken 127 kişi gözaltına alındı, 105 polis yaralandı. Ülke genelinde ise gözaltına alınanların toplamı 457, yaralanan polis sayısı ise 441 oldu. İçişleri Bakanı Gerarl Darmanin, yaşanan şiddet olayları nedeniyle maddeyi geri çekmek zorunda olduklarını düşünmediğini belirterek, “Öyle yaparsak bu, devlet yok demektir. Şiddet içeren değil demokratik, toplumsal bir tartışmayı kabul etmeliyiz” dedi. Hükümet kadar aksiyoncular de geri adım atma niyetinde değil. Sokaklar 28 Mart’ta bir sefer daha dolacak. Macron ve grubunun kriz yönetme konusundaki yeterliliği sorgulanıyor. Son periyotta yaşananlar çokların ekmeğine yağ sürerken mevcut sistem konusunda soru işaretleri artıyor.
