Milli Gazete muharriri Abdülaziz Kıranşal, bugünkü köşe yazısında Necmettin Erbakan’ı yazdı. Yazısında Erbakan için “… 12 Eylül’de yargılandığı mahkemede hâkimin yüzüne karşı okuduğu metinde geçen “Temelini Kemalist ihtilallerin oluşturduğu sistemi tekrar İslami asıllara nazaran düzenlemek ve şeriatın tekrar devlet nizamı olarak ihyası için çalışmak” kabahatini işlemekten yargılanmış erdemli bir liderdir… ” kelamlarına yer veren Kıranşal, Fatih Erbakan’ı ima ederek şöyle devam etti;
“Son röportajında ,“Vefatınızdan sonra nasıl anılmak istersiniz?” diye sorulduğunda, “Canıyla ve malıyla cihat eden bir mücahit, bir Müslüman” olarak anılmak isterim demiş ve bütün ömrünü bu uğurda feda etmiştir.
İşte bu öndere ümmet tarafından layık görülmüş “mücahit” kavramının, günü birlik siyasi ve politik tartışmalara alet edilmesi hem İslam dininin simgelerinden olan bu kavramın tabir ettiği manaya hem de ömrünü cihat ederek geçirmiş Mücahit Erbakan Hoca’mıza saygısızlık olur.
Şehit Abdullah Azzam’ın dediği üzere: “Bizden sonraki jenerasyonlara sesleniyorum! Bizim kanımız karşılığında elde ettiğimiz payeleri, tatlı dünyalıklar karşılığında heba etmeyin kâfi. Zira bizim bu tertemiz gayretimizin payesi bile sizi kıyamete kadar erdemle yaşatmaya yeter…”
Bu saatten sonra her kelam söylenmiş, her tartışma bitmiş, her ihtar yapılmış, her duruş netleşmiştir. Herkes sorumluluğunu üstlenerek yolunu seçmiş ve istediği tarafa yönelmiştir. İşin sonunda ise kararı verecek olan Âlemlerin rabbi Allah’tır. Bize düşen Müslümanca bir tutumla hak bildiğimiz doğruları söylemek, sonrasında ise Allah’ın vereceği karara razı olmaktır. Zira kimin omuzlarına vebal yükleneceğini, kimin de hayırlarla müjdeleneceğini bu karar belirleyecektir. Ötesi boştur…”
odatv.com