Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Mehmetçik tek tek sığınaklarını, barınaklarını teröristlerin başlarına yıktı, yıkmaya devam ediyor. Bizim tek amacımız teröristler. Teröristler dışında bir gayemiz kelam konusu değil. 24 Temmuz 2015’ten itibaren bugüne kadar 36 bin 417, bu yılın başından itibaren ise Suriye ve Irak’ın kuzeyinde 3 bin 148 terörist etkisiz hâle getirildi” açıklamasında bulundu.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Edirne Valiliği tarafından düzenlenen “Şehit ve Gazi Aileleri Buluşması”na katıldı.
Şehit ve gazi aileleri ile bir ortaya gelmekten duyduğu memnuniyeti söz eden Bakan Akar, dünyada ve bölgede önemli kahır ve krizlerin yaşandığı bir periyotta tüm gelişmeleri yakından takip ettiklerini söz etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin kişilikli ve kimlikli siyasetleriyle milletlerarası alanda bir özne haline geldiğini belirten Bakan Akar, bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerinin misyon ve sorumluluklarının daha da artığını söz etti.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt içi ve hudut ötesinde kendisine verilen misyonları büyük kahramanlık ve fedakârlıkla yerine getirdiğine dikkati çeken Bakan Akar, “Mehmetçik asil milletimizin rahat ve huzur içinde yaşaması için büyük kahramanlık, fedakârlık gösteriyor. Onların hakkını ödememiz çok güç.” diye konuştu.
Hudut güvenliğine ait Cumhuriyet tarihinin en ağır önlemlerinin alındığını, Mehmetçiğin “hudut namustur” anlayışı içinde misyonunu yerine getirdiğini vurgulayan Bakan Akar, terörle çabanın de artan bir şiddet ve tempoda taarruzi bir ruhla devam ettiğini söyledi.
Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki teröristle çaba operasyonlarına dikkati çeken Bakan Akar, şöyle konuştu:
“Mehmetçik tek tek sığınaklarını, barınaklarını teröristlerin başlarına yıktı, yıkmaya devam ediyor. Bizim tek maksadımız teröristler. Teröristler dışında bir maksadımız kelam konusu değil. 24 Temmuz 2015’ten itibaren bugüne kadar 36 bin 417, bu yılın başından itibaren ise Suriye ve Irak’ın kuzeyinde 3 bin 148 terörist etkisiz hâle getirildi. En son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar da uğraşımız devam edecek. Teröristlerin tek dermanı Türk adaletine teslim olmak. Başta çarelerinin olmadığını teröristlerin kelamda elebaşları anladı, oburlarının de anlaması gerekiyor. Hiçbir şehidimizin bir damla kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. Birebir biçimde onların ailelerinin gözyaşlarının hesabını tek tek teröristlerden soruyoruz. Mehmetçik “ölürsem şehit, kalırsam gazi” anlayışında kendisine verilen misyonları atalarına layık halde yaptı, yapmaya devam ediyor.”
“BU BİR LÜKS YA DA TERCİH DEĞİL BİR ZORUNLULUK”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Gençlerle Tarihin İzinde” programı kapsamında Edirne Balkan Tarihi Müzesi’nde gençlerle bir ortaya geldi.
Gençlerin sorularını yanıtlayan, onlara tavsiyelerde bulunan Bakan Akar, savunma ve güvenlik bahislerinde da değerlendirmelerde bulundu.
Güvenlik ortamının yine formlandığı, güç istikrarlarının, aktörlerin ve rollerin daima değiştiği bir devirden geçildiğine dikkati çeken Bakan Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye’nin tesir ve ilgi alanının her geçen gün genişlediğini vurguladı.
Türkiye’nin tüm gelişmeleri yakından takip ettiğini, esaslı tarihi, dinamik nüfusu, her geçen gün büyüyen iktisadı ve güçlü ordusuyla bölgesinde ve dünyada aktif ve proaktif siyasetler ortaya koyduğunu tabir eden Bakan Akar, savunma endüstrisi alanındaki gelişmelere de değindi.
“CİN ŞİŞEDEN ÇIKTI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşviki ve liderliğinde savunma endüstrisinde yerlilik ve ulusallık oranının yüzde 80’lere ulaştığını lisana getiren Bakan Akar, “Yerli ve ulusal savunma endüstrisinde cin şişeden çıktı. Evvelce parasını verip alamadığımız şeyleri artık biz üretiyoruz” diye konuştu.
Yerli ve ulusal olarak tüm hafif silahları, helikopterleri, obüsleri, İHA/SİHA/TİHA’ları, gemileri yaptıklarını vurgulayan Bakan Akar, şunları söyledi:
“Bunları dost ve kardeş ülkelere ihraç da ediyoruz. Bu noktaya geldik. Bu seviyeyi daha da ileri götürmemiz gerekiyor. Geriye ne kaldı? Uçak kaldı, tank kaldı. Uçak da tank da yapacağız. Çok şükür bunun için emekçimiz de altyapımız da mühendisimiz de var. Bir tarafta vakıf şirketleri, üniversiteler öbür tarafta özel şirketler, kamu. Bunlar tek yumruk olarak çalışıyor. Ülkemizin güvenliği, bekası, refahı bakımından ordumuzun olmazsa olmazlarını yerli ve ulusal olarak karşılamak zorundayız. Bu bir lüks yahut tercih değil bir mecburilik. Geleceğimiz, bekamız bakımından bunu yapmak zorundayız, inşallah bunu da yapacağız.”