Boşuna sevimsiz denmiyor adam için. Natürel, kendisine benzeyenlerce el üstünde tutuluyor olsa da toplumun neredeyse çoğunluğu için son derece mide bulandırıcı bir tip. Ülkenin en pespaye gazetesi Sun’ın, en sağcı muharrirlerinden biri. Monarşiye de onurunu yitirecek kadar bağlı. O kadar bağlı ki Prens Harry’nin eşi Sussex Düşesi Meghan Markle hakkında son derece “hayasızca” sözler kaleme almaktan utanmamış.
Mesele, (sonradan/dışarıdan katılıp, uzaklaşmış da olsa) eski bir Kraliyet mensubunu savunmak değil. Benim de o denli bir derdim yok zati. Lakin Markle özelinde anladığımız bir sefer daha şu oldu: saygın statüsü ya da toplumdaki üstün yeri hiç bir bayanı, erkeklerin sözel ya da fizikî şiddetinden korumuyor. Bahsin ilgimi çekmesinin nedeni bu.
Markle kızdırdı fakat…
Kurt puslu havayı sever misali bir sağcı için son derece uygun bir ortam var yani. İşte Jeremy Clarkson isimli sağcı, fırsatı kaçırmayarak Sun gazetesindeki köşesinde Meghan Markle’dan nefret ettiğini belirtip “geceleri, dişlerimi gıcırdatıyor, ‘Utan!’ diye bağıran, ona dışkı fırlatan kalabalıklar ortasında sokaklarda çıplak bir halde yürütüleceği günü hayal ederek uyuyamıyorum” diye yazdı. Vahim sözler bunlar. Markle’ın bu türlü bir cezaya(!) layık görülmesinin nedeni de Clarkson efendinin monarşisine tenkitler getirmesi.
Tamam, Markle’e kızgınlık had safhada, lakin bir bayana yönelik aşağılık da bir taarruz var ortada. Ülke tam manasıyla ayağa kalktı haliyle. Sağcı Clarkson özür dilemesine karşın yazısı için “aşağılık”, “iğrenç” korkunç” üzere sözler kullanıldı medyada.
Kızı bile eleştirdi
Bence en manalı reaksiyon muharrir Philip Pullman’dan geldi. Pullman ülke medyasında kirllikten aslında kimin sorumlu olduğunu da anımsattı şu kelamlarıyla: “Jeremy Clarkson’ın bu türlü şeyler yazabilmesi, bunları utanmadan yayınlayabilmesi, Rupert Murdoch’ın kamusal ömrümüzü zehirleme, çürütme biçimi hakkında bilmemiz gereken her şeyi bize anlatıyor”. Medya inhisarı Murdoch’un ülke medyasına soktuğu zehir lakin bu kadar âlâ tabir edilebilirdi.
Asıl hoş reaksiyon Clarkson’un kızından gelendi kuşkusuz. Bir insan yalnızca babadır diye her yaptığı onaylanacak bir varlık değildir. Bunu Clarkson’un kızının tavrından da anlamış olduk. Emily şunları yazdı toplumsal medyada: “Babamın Meghan Markle hakkında söylediği her şeye karşı olduğumu, nefretin amacı olan herkese dayanak olmaya devam ettiğimi çok açık bir halde belirtmek istiyorum.”
Yani görüldüğü üzere sıkıntı Kraliyet içi bir tartışmada taraf olmak değil. Kime yapılırsa yapılsın bir alçaklığa karşı durmak. Pekala Clarkson’un yaptığı neden alçaklık? Açıklamaya çalışayım. İzleyenler de hatırlarlar, şu harikulade mi dayanılmaz Game of Thrones dizisinde bir sahne vardır. Ölmüş hükümdarın karısı yeni hükümdarın annesi Cersei Lannister yeni türemiş bir dinin mensuplarınca ahlaksızlık yaptığı gerekçesiyle sokaklarda çırılçıplak yürütülür, o sırada toplanan halk, ona hem küfür eder hem de üzerine dışkılık fırlatır. Rezalet bir imaj.
Dizide olanı istiyor
Ama bu yalnızca bir sinema karesinde yaşatılmış değildir. İngiltere tarihinde sahiden yaşanmış bir olaydır bu. Zati Game of Thrones’un müellifi da bu olaydan esinlenmiş o kısmı yazarken. Şudur; 15 yüzyılda İngiltere Hükümdarı 4. Edward’ın metresi olan, lakin nedense gözden düşen Jane Shore hem cadılık hem de fahişelikle suçlanmıştı. Cadılıktan bir şey tutturulamayınca fahişelik suçlamasıyla asılmıştır. Asılmadan evvel 1483 yılında Londra sokaklarında çırılçıplak yürümeye zorlanmıştı.
Clarkson’u aşağılık yapan işte bu olaya gönderme yapması. Bir bayan için uygun gördüğü ceza bu. Üstelik tarihte yaşananı değil (dışkılık atılmamıştı Jane Shore’a), dizi sinemadaki sahneyi layık görmüş Markle’a adam.
Tarihindeki rezillik yetmemiş, tarihi dizi yetişmiş imdadına.
Zaten bu tiplerin imdadına daima tarihi diziler yetişiyor.
Biliriz.