Uzun yol yük gemisinde mühendis olarak çalışırken, 1997 yılında kaçak yollardan denize atlayarak gittiği Amerika’da yeni hayatına başlayan Nahit Atıf Oral, 2020 yılında itfaiye eri olarak çalışmaya başladı. Oral 9 Mart’ta acil müdahale eğitimi sonrasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Amerika’da ‘şehit’ ilan edilen Oral’ın cenazesi özel merasimle gönderildiği Türkiye’de, çocukluğunun geçtiği mescitte son seyahatine uğurlandı.
Kardeşi Özhan Özgür Oral, “Yaşayan, nefes alan her bir canlıya imkanları dahilinde dokunabilmek istiyordu. İtfaiyeyi de bunun için seçti. Amerika’ya Türkleri tanıttı, onlar bir Türk gördüğündeki ağabeyime baktıkları üzere bakıyorlardır” dedi. Eşi Marie Oral da, “Dünyayı kurtarmak istiyordu fakat yapamayacağını bilmesi gerekiyordu” tabirlerini kullandı.
LİMANA GELMEDEN GEMİDEN ATLADI
Amerika’ya giden uzun yol yük gemisinde 1997 yılında 4’üncü mühendis olarak misyon yapan Nahit Atıf Oral, limana gelmeden, gemiden atladı. Yeni seyahatine Amerika’nın Hawaii eyaletinde kaçak yollarla başlayan Oral, kısa vakitte birçok eyalette restoran işleri, ağır vasıta sürücülüğü, güvenlik sistemi ve kamera idaresi üzere farklı işler yapmaya başladı. Orada yeni tertibini kuran Oral, 2004 yılında da asker eşi Marie ile hayatını birleştirdi. Kardeşi Özhan Özgür Oral’ın da isteğiyle Texas’a taşınan Oral, insan ve hayvan sevgisini, yardımseverliğini mesleğine de yansıtmak isteyince itfaiye eri oldu. 2020 yılında itfaiye eri olarak misyona başlayan Oral, birçok insanın hayatına dokundu. Oral, Texas’ta itfaiye akademi ödülünün de sahibi oldu.
Kalp hastalığı olduğu bilinen Oral, 9 Mart tarihinde acil müdahale eğitiminden sonra yine kalp krizi geçirdi. Tüm müdahalelere karşın kurtarılamayan Oral, 50 yaşında hayatını kaybetti. Amerika tarafından ‘şehit’ kabul edilen Oral’ın cenazesi isteği üzerine, özel bir merasimle Türkiye’ye getirildi. Oral için uçağın kalkışı öncesi de su takı ile seremoni yapıldı. Oral, çocukluğunun geçtiği Kadıköy’deki Suadiye Camii’nde Türk Bayrağı ve Amerikan Bayrağı’na sarılı tabutuyla ailesi, yakınları ve sevenlerinin katıldığı merasimle son seyahatine uğurlandı.
AMERİKA’YA TÜRKLERİ TANITTI
Kardeşi Özhan Özgür Oral, “Kaçak yollarda gemiden atlayarak Amerika’ya gittik, gençlik heyecanıyla. Amerika’nın feleğinden geçtik desek gerçek olur. Bütün zorluklarını gördü. Gurbette yalnız yaşamak çok sıkıntı, ağabeyim birebir vakitte bana babalık yaptı. Kendisi bilhassa New York’ta çok yeterli tanınır” dedi.
Oral, ağabeyinin 2020 yılında itfaiyeye katıldığını belirterek, “Onun için her bir canlı mana tabir ediyordu. Hayata bağlılığını sağlıyordu. Bakımevlerinden alınmış hayvanlara bakardı. İtfaiyeyi de bunun için seçti, insanlara ve hayvanlara yardım etmek için. Fedakar, muhtaçlığı olan herkesin yanında olan bir adamdı. Sevilen ve bilinen bir insandı. Herkes hürmet duruşunda durdu. Sonuçta yaşadığınız ülkede bir göçmensiniz. Kendini bu türlü kabullendirmesi büyük bir tesir. Amerika’da biz azınlığız, Türkleri tanıttı. Şu an onlar bir Türk gördüğündeki, ağabeyime baktıkları bakıyorlardır. Kendi misyonunu de çok hoş yaptığını düşünüyorum, kültürlerin birbiriyle tanışması manasında da üstün bir rol oynadığına inanıyorum” sözlerini kullandı.
ÜLKESİNDE GÖMÜLMEK İSTİYORDU
Son yapılan eğitiminde ağır bir program olduğunu belirten Özhan Özgür Oral, “O program sonrasında dönüş yolunda kalp krizi geçirdi. Kaybetme nedenimiz de bu oldu. Çok pak bir biçimde hayatını kaybetti. Kimseye yük olmak istemiyordu ağabeyim, kimseye yük olmadı. Orada şehit ilan edildi, bayrağa sarıldı. Burası çocukluğumuzdan beri bizim geldiğimiz cami. Ağabeyimle burada çok vakit geçirdiğimiz, teravihlere geldiğimiz bir cami, ondan burayı seçtim. Yaklaşık 26 yıldır Türkiye’ye gelmiyordu. Gömülmek istediği yer de Türkiye’ydi. Eşi de yabancı olduğu için onun son isteğini yerine getirdi. Oradaki itfaiye kısmı de birebir biçimde ağabeyime tıpkı saygıyı gösterdiler. Ağabeyim geçen sene de ufak bir kalp krizi geçirmişti lakin, tabip denetimlerini geçtiğinden ötürü misyona döndü. Ben istemiyordum. Hepimize sahip çıktığı için, onun gittiğini kabullenmek sıkıntı. Sözcükler yetmiyor. Sıhhat meselesini bir formda spor yaparak atlattı. Kimseyle yarışmıyordu lakin kendisiyle en büyük imtihanı vardı. Bunu yapabiliyorsam, bir üstünü yapabilirim kederi. Limitin var diyordum. Herkesin bir limiti var, Süperman değilsin. Benim gözümde o denli ancak bir yerden sonra durmasını bileceksin. O durmuyordu, meşakkat buradan kaynaklanıyor” diye konuştu.
Oral’ın ağabeyi Akif Cahit Oral ise, “Bir defa daha öğrendim ki uygunlar fazla yaşamıyor. Bir gün evvel konuşuyorum, sonraki gün mevt haberini alıyorum ne kadar acı bir şey” dedi.
DÜNYAYI KURTARMAK İSTEYEN BİR ADAMDI
Oral’ın eşi Marie Oral da, “Kendisi dünyayı kurtarmak isteyen bir adamdı fakat yapamayacağını bilmesi gerekiyordu. Aileyi yöneten insandı. Annesi, kız kardeşi, erkek kardeşiyle genelde daima ortayı bulandı, ortada buluşturma yapısı vardı. Erkenden mevtini, bir anda gidişini kabul edemiyorum” tabirlerini kullandı.
