Thomas-Greenfield, Hatay Havalimanı’nda Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasi İşler Genel Müdürü Zeynep Kızıltan, Dışişleri Bakanlığı Hatay Temsilcisi Devrim Öztürk ve Antakya Kaymakamı Mustafa Harputlu tarafından karşılandı.
Daimi Temsilci Thomas-Greenfield, havalimanındaki karşılamanın ardından Suriye’de faaliyet gösteren Beyaz Baretliler kuruluşunun temsilcileriyle bir araya geldi.
Beyaz Baretliler heyeti, Thomas-Greenfield’a kuruluşun kadın gönüllülerinin hikayelerini ve isteklerini anlatan bir belge verdi.
Toplantının ardından Beyaz Baretliler adına açıklama yapan Ammar El Selmo, Türkiye’den Suriye’ye insani yardım geçişinin sağlandığı Cilvegözü Sınır Kapısı’nın önemine değindi.
Thomas-Greenfield’ın ziyaretinin, Suriyelilere unutulmadıklarını gösterdiğini anlatan El Selmo, “Suriye’de 2 milyon insan kamplarda yaşıyor. Birçok kez birçok farklı yeri terk etmek zorunda kaldılar ve artık yoruldular. Uzun soluklu bir çözüm istiyorlar.” dedi.
El Selmo, Rusya’nın sınır kapılarını ve insani yardımları bir tehdit olarak kullandığını belirterek, “Altyapısı olmayan yerlerde yaşayan insanlar için insani yardımların ne kadar önemli olduğunu tahmin etmelisiniz. Sınır ötesinden gelen insani yardımlar olmazsa bu bir felaket olur. Suriye tekrar manşetlerde olur.” diye konuştu.
Suriye’de çözüm ve barış için adaletin olması gerektiğini kaydeden El Selmo, uluslararası kamuoyunun çözüm için daha fazla baskı kurması gerektiğini söyledi.
El Selmo, sınır ötesinden gelen insani yardımın tek seçenek olduğunu ifade ederek, Suriye’deki felaketin şimdi Ukrayna’da da görüldüğünü kaydetti.
Sınırın kapanması halinde yaşanacaklara da değinen El Selmo, “Uluslararası kamuoyu Suriyelilerin açlıktan ölmesine izin vermeyecektir. Kendileri için bir alternatif bulacaklardır.” ifadelerini kullandı.
El Selmo, bu alternatiflerden birinin STK’ler olduğuna işaret ederek, BM’nin koordinasyonunda yardımlar yerine yerel kurumlar arasında kurulacak bir koordinasyon mekanizmasının hayata geçeceğini vurguladı.
El Selmo, yardımların radikal grupların eline geçeceğine ilişkin iddiaların ise rejimin propagandası olduğunu söyledi.